Türk devletinin Garzan Şehitliği saldırısına tepki gösteren KJK, AKP-MHP faşist ittifakının en son ve vahşi saldırı biçimi olan şehitliklere saldırının asla kabul edilemez olduğunu belirtti.
KJK Koordinasyonu, Türk devletinin Garzan Şehitliği’ne yönelik saldırısını yazılı bir açıklama ile kınadı.
KJK, AKP-MHP faşist ittifakının en son ve vahşi saldırı biçimi olan şehitliklere saldırının asla kabul edilemez olduğunu belirtti. KJK açıklamasında, “Zaman zaman uçaklarla, zaman zaman gizli şehitlikleri tahrip etme biçiminde gelişen şehitliklerimize yönelik saldırılar, son süreçte Garzan’da şehitlerimizin kemiklerinin gizli bir biçimde mezarlarından alınıp götürülmesi biçiminde olmuştur. Yanısıra, Amed’de şehit mezarları tahrip edilmiş dağıtılmıştır. Şehitlerimizi gece yarısı mezarlarına gömdürmek zorunda bırakmakta, bir cenaze töreni için insanların toplanmasına izin verilmemektedir. Şehitlerimize ve şehitlik gerçeğine karşı saldırılar şu veya bu şekilde devam etmektedir” denildi.
“Türkiye’de faşist iktidarın, Erdoğan-Bahçeli faşizminin gelmiş olduğu düzey budur, insanlığın, vicdanın tamamen bittiği yer ve zamandır” diyen KJK, şu hususlara dikkat çekti: “90’larda devlet failli cinayetlerle yüzlerce insanımız kaybedilmiş, kemikleri bile bulunamamıştır. Yıllarca analarımız çocuklarının bir kemik parçasına ulaşmak için canla başla mücadele etmiş, ömürlerini bu mücadeleye adamışlardır ve hala da bu mücadele devam etmektedir. İşte Erdoğan faşizmi, ‘90’larda gizlice kaybedilen cenazeleri, artık resmi ve meşru bir biçimde failin devlet olduğunu göstere göstere kaybetmektedir. Bu faşist soykırımcı, sömürgeci saldırıya tahammül göstermek mümkün olamaz.
Ölmüş olanı bir daha öldürmek, sömürgeci faşizmin topluma, Kürtlere, yurtseverlere, analarımıza “sizin kemiklerinizi bile bırakmayacağım”, “kimliğinizi ölü de olsa kabul etmeyeceğim, inkar ve imha edeceğim” mesajını vermektedir. Yine toplumun en değerli ve kutsal değerlerine saldırarak direniş hafızasını, özgürlük hafızasını tümden silmek istemektedir. Şehitlerimizin kemiklerini yok ederek geride kalanların, yaşayanların hafızasını yok etmek istemektedir. Herkesin bunun farkında olması, bu tehlikeyi görmesi gerekir.
Başta şehit ailelerimiz, analarımız, demokrat ve yurtsever kadınlar olmak üzere vicdanı olan herkes, bu tarihin görülmemiş vahşi saldırısına karşı koymalı, mücadele etmeli, faşizmin önünde set olmalı ve üzerine gitmelidir. Erdoğan’ın Kürt toplumuna karşı DAİŞ tarzı ve taktiğinde yürüttüğü bu savaşı boşa çıkarmalı, teşhir etmeli ve mücadele etmelidir. KJK olarak bu saldırılara karşı mücadelemizi daha da büyütme ve bu faşizmi mutlaka yenme kararlılığımızı ifade ediyor ve herkesi bu kutsal değerlerimizi tüm gücümüzle sahiplenmeye, faşizme geri adım attıracak mücadeleyi geliştirmeye çağırıyoruz.”
KJK açıklaması, “Altı yıl önce Roboskî’de masum insanlarımız, gençlerimiz, çocuklarımız Erdoğan’ın talimatıyla devlet tarafından katledilmiş, hala da bir hesap verilmemiştir. Kürdü, yurtseveri, mücadele edeni öldürmek, bu faşist devlet için meşrudur, normaldir, hatta gereklidir. Yaşayanı öldür, ölüyü öldür, her şeyi öldür, faşizmin temel yasası budur ve Erdoğan’ın AKP’si ile Bahçeli’nin MHP’si el birliği ile bunu gerçekleştirmektedir. Roboskî’de katledilen insanlarımızın anısını saygıyla selamlıyoruz, bu vahşeti yaşatanları, sorumlusu olanları bir gün mutlaka yargılayacağız. Bu karanlık ve kirli güçler halkımızın, analarımızın, mücadele eden insanlarımızın önünde hesap vereceklerdir” ifadeleriyle son buldu.