HABER MERKEZİ- KJK Koordinasyonu, 17 Haziran’dan 30 Haziran’a kadar olan sürede şehitleri ve Önderliği anlama, okuma, tartışma ve Zîlan’ın yarattığı değerleri büyütmenin etkinliklerini zirveye çıkarmaya, bu anlamda şehitlerin mirasını yaşamaya ve yaşatmaya çağırdı.
Şehadetinin 28. yıl dönümünde Zîlan’ı (Zeynep Kınacı) ve tüm Haziran ayı şehitlerini saygı ve minnetle anan KJK Koordinasyonu, Zîlan’ın 30 Haziran 1996’da Dêrsim’de Türk ordusuna karşı gerçekleştirdiği fedai eylemle Haziran ayının, mücadele tarihinde yeni bir anlam kazandığını ve “Fedailer Ayı” olarak yerini aldığını hatırlattı. Özgürlük Hareketi’nin başlangıçtan bugüne kadar bir fedai hareketi olarak var olduğunu ve her dönem kendi öncüsünü yarattığını vurgulayan Koordinasyon, kadın özgürlük şehitlerinin, bu öncülük içinde en ön saflarda yer alarak tüm zamanlarda özgürlüğü arayan kadınların yolunu aydınlattığını ifade etti. KJK Koordinasyonu açıklamasını şöyle sürdürdü:
ÖLÜME GİTMEDİ, ÖZGÜR YAŞAMIN YOLUNU GÖRDÜ
Hanım Yaverkaya yoldaş, Özgürlük Hareketimizi en erkenden tanıyan kadın arkadaşlardan biri olarak mücadele tarihimizde emsalsiz bir yere sahip oldu ve 28 Haziran 1985’te ölümsüzleşti.
Zîlan yoldaş, Mayıs 1996’da Önder Apo’ya yöneltilen saldırı girişimine karşı yaptığı büyük eylemle Önder Apo’ya uzanan kirli ellerin kırılacağını tüm dünyaya gösterdi. Zîlan yoldaş, “Yaşam iddiam çok büyük. Anlamlı bir yaşamın ve büyük bir eylemin sahibi olmak istiyorum. Yaşamı ve insanları çok sevdiğim için bu eylemi gerçekleştirmek istiyorum” derken ölüme gitmediğini, bu eylemde özgür yaşamın yolunu gördüğünü anlattı. Zîlan yoldaşın bu sözleri, her gün katledilen, yok sayılan, iddiasız ve iradesiz bırakılan her kadın için anlamlı yaşamanın yol göstericisidir. Anlamlı ve özgür yaşayabilmek için mücadele etmeyi ve başarmayı işaret eder.
İNANCINI SOYLU EYLEMLE TAÇLANDIRDI
Sema Yüce yoldaşın 21 Mart’ta gerçekleştirdiği eylem, 17 Haziran 1998’de şehadetle taçlandı. Sema yoldaşın eylemi, Özgürlük Hareketimize ve Önder Apo’ya karşı dışarıdan yapılan saldırılara olduğu kadar içteki gerici anlayışlara ve çizgi dışılıklara karşı da bir cevap niteliğinde oldu. Kadını iddiasız ve iradesiz kılan, yaşamdan koparan bu sisteme karşı, kadının yaşam ve zafer gücü olarak yoldaş olabileceğine olan inancını soylu bir eylemle taçlandırdı. Sema yoldaş eylemiyle kadın yoldaşlarına olduğu kadar, kadınla doğru yoldaşlık kurma arayışında olan erkek yoldaşlara da yol gösterdi. Fikri Baygeldi yoldaş, Sema yoldaşın eylemi karşısında “Sema yoldaş benim komutanımdır ve ben eylemiyle komutanlaşan Kürt kadınının sadece bir askeriyim” diyerek kadınla doğru yoldaşlığı en yalın haliyle ifade etti ve fedai eylem gerçekleştirdi.
FEDAİLİĞİN ÖRGÜTLÜLÜĞÜNDE TEMEL ROL OYNADI
Gulan Garzan (Filiz Yerlikaya) yoldaş, fedailiğin çizgileşerek mücadelemiz içinde örgütlülüğe dönüşmesinde temel bir rol oynadı. Gulan yoldaş, bu öncülüğüyle düşmanın ve tasfiyeci çizginin hedefi oldu ve 7 Haziran 2002’de katledildi.
Rûken Herekol (Emine Tayboğa) arkadaş, Şehit Zîlan Ölümsüzler Taburu’nun bir üyesi olarak 26 Haziran 2006’da Antalya’da fedai eylem yapmaya giderken şehit düştü.
YÜKSELEN DEVRİM ATEŞİNİN ANA DAMARI
‘Jin jiyan Azadî’ serhildanlarının gül bahçesi olan Rojhilatê Kurdistan’da bu devrimin ilk adımlarını atan Zîlan Pepule (Latife Selamet) yoldaş, Önderliğin esaretine karşı tutum alarak mücadele saflarına katılmış ve Zîlan adını alarak özgürlük iddiasını ortaya koymuştur. Zîlan Pepule yoldaş, Merîwan’da 30 Haziran 2006’da İran pastarlarıyla girdiği çatışmada yaralı olarak esir düşmüş, ağır işkencelere maruz kalmış ve son nefesine kadar direnişi haykırmıştır. Bu direniş, bugün yükselen devrim ateşinin ana damarıdır.
TESLİM OLMAYI ASLA KABUL ETMEDİLER
Musul’da 19 Êzidî kadının DAİŞ eliyle yakılarak katledildiği tarih de Haziran 2016’dır. Kendi kültürünü, direniş mirasını onurla taşıyarak DAİŞ zulmüne teslim olmayan Êzidî kadınlar yanarak şehadeti göze almış ancak teslim olmayı asla kabul etmemiştir. 19 Êzidî kadının yakılarak katledilmesine, binlerce Êzidî kadının katliamlardan geçmesine en büyük cevap, Êzidî kadınların örgütlenmesi ve öz savunmasını geliştirmesi olmuştur. Küllerinden kendini yeniden yaratmış, DAİŞ’e ve tüm hegemon erkek sistemine en büyük cevabı geliştirmiştir.
CANLA BAŞLA ÇALIŞAN ÖNCÜYDÜ
Kadın Özgürlük Hareketi’nin öncü komutanlarından KJK Yürütme Konseyi Üyesi Leyla Agirî (Filiz Aslan) de 23 Haziran’da şehit düştü. Serhed’de, Zagroslarda, Medya Savunma Alanları’nda mücadele etti. Halkını seven ve Önder Apo’nun kadın özgürlük paradigmasını her bir kadına ulaştırmak için canla başla çalışan öncü bir militandı. Bu mücadeleyi, tarzını ve temposunu tüm kadınlara ulaştırmak da bizlerin görevi olmaktadır.
ÖZGÜR KADIN-ÖZGÜR BİREYİN ADIMLARINI ATTILAR
Rojava Devrimi, kadın devrimi olarak tüm dünya kadınlarının belleğinde yer edindi. Bu devrim kendi içinde de öncülerini açığa çıkardı. Bu öncü kadınlar toplumsal inşa çalışmaları içinde çocukların, gençlerin ve kadınların eğitilip örgütlenmesinden yaşam alanlarının oluşturulmasına kadar her alanda öncülük etmiş ve özgür kadın-özgür birey yaratmanın önemli adımlarını atmıştır. Bu nedenle de faşist soykırımcı TC’nin saldırılarına maruz kalmışlardır. 2020’de Hebûn, Zehra Berkel ve Dayika Emîne, geçen yıl Reyhan ve Yusra Derwêş yoldaşlar da Haziran şehitleri olarak kadın özgürlük mücadele tarihinde yerlerini almıştır. Anılarına layık olmak, toplumsal inşa çalışmalarını özgürlük çizgisi ve demokratik kültür temelinde büyütmek ve sonuca ulaştırmaktır.
DÖRT PARÇA KURDISTAN’DA EMEK VERDİ
PAJK Meclis Üyesi Bêrîvan Zîlan (Hatice Hezer), Zîlan Katliamı’nın hikâyeleriyle büyüdü, bu acılı tarih tekrarlanmasın diye mücadeleye katıldı. Büyük bir komutan olarak Önderlik sahasından dört parça Kurdistan’a; dağlarına, şehirlerine kadar yürüdü, emek verdi, değer yarattı. Önder Apo’nun büyük militanı, Kadın Hareketimizin öncüsü olan Bêrîvan Zîlan yoldaşı mücadelemizde yaşatmak, onun çizgisinde kendimizi yenilemekle ve zafere taşımakla mümkün olacaktır.
BÜTÜN YAŞAMINI MÜCADELEYE ADADI
Raperîn Amed (Delal Azizoğlu) yoldaş, 1992’de Amed’de gerillaya katılımıyla başlayan mücadelesini son ana kadar büyük bir aşk ve inançla yürüttü. Bir militan olarak sade ve yiğit kişiliğiyle Apocu yaşam felsefesinin eşsiz uygulayıcısı oldu. Özgürlük mücadelesinin her aşamasında yer aldı, her alanında emek verdi, ürün ve değer yarattı. Bütün yaşamını Zîlan çizgisinde mücadeleye adadı. Demokratik konfederal sistemin inşa çalışmalarında büyük emeğin sahibiydi ve toplumsal inşa çalışmaları yürütürken şehit düştü.
HAKİKATE TEREDDÜTSÜZ HİZMET ETTİ
Özgür Basın alanında yıllarca emek vererek gerçeklerin, kadın hakikatinin aydınlanmasında öncü rol oynamış olan Şehristan Asmîn arkadaş da Haziran ayında şehitler kervanına katılan yoldaşlarımızdandır. O’nun bu hakikate tereddütsüz hizmet eden özgür kişiliği, özgür kadın basın ve özgür kadın mücadelemize ışık tutmaktadır.
ZÎLAN ÇİZGİSİ HER DÖNEMİN ÖNCÜSÜNÜ YARATIYOR
Haziran, ölümsüz fedai şehitler ayıdır. Özgürlük Mücadelemiz bugün Zap, Metîna, Avaşîn başta olmak üzere YJA Star ve HPG gücümüzün bulunduğu tüm direniş alanlarında sürmektedir. Rûken ve Sara, Rojhat ve Erdal arkadaşların eylemleri de bu çizginin güncelleşmiş halidir. Biliyoruz ki; mücadelemiz dünyaya daha fazla yayılarak sürecek, Zîlan çizgimiz kendini büyüterek, tarihi inşa ederek ve her dönemin öncüsünü yaratarak demokratik kadın özgürlükçü sistemin en temel garantisi, inşacısı olacaktır.
MÜCADELEYİ İLERLETEREK CEVAP VERDİ
Önder Apo, Zîlan arkadaş için “Zîlan, önünde eğilmemiz gereken bir tanrıçadır. Zîlan ateşinde her şey yaratılıyor. İnsanlığı tercih etmek, Zîlanların dilinden, düşüncesinden olmakla mümkündür” diyor. Zîlan, her cümlesi özgür yaşam perspektifi olan mektubunda Önder Apo için “En zorlandığımız anlarda sizin bizlere olan sevginizi düşünüyor ve manevi güç alıyoruz. Şehide en çok bağlı olan sizsiniz. Bu temelde gözümüz arkada kalmayacak” diyor.
Önder Apo, şehide olan bağlılığına, mücadelemizi hep daha ileriye taşıyarak cevap verdi. Şehidin gözünü arkada bırakmayan bu bağlılık ve yaklaşım, Önder Apo’ya yaklaşımdır. Şehide bağlılık, Önder Apo’ya bağlılıktır. Şehide bağlılık, İmralı tecrit ve işkence sisteminin duvarlarını parçalamak ve özgür Önderlikle özgür ülkede buluşma eylemlerini büyütmektir. Biz kadınlara düşen görev; şehitleri anmak kadar onları anlamak ve uygulamaktır.
MİRASLARINI YAŞAMAYA VE YAŞATMAYA ÇAĞRI
KJK olarak 17 Haziran’dan 30 Haziran’a kadar olan sürede şehitleri ve Önderliği anlama, okuma, tartışma ve Zîlan yoldaşın yarattığı değerleri büyütmenin etkinliklerini zirveye çıkarmaya; bu anlamda şehitlerimizin mirasını yaşamaya ve yaşatmaya çağırıyoruz. Bu eylem ve etkinliklerde öncü şehitlerimizin mektuplarını okuyalım; anılarını, yaşam ve kişilik özelliklerini, mücadele çizgilerini birbirimize anlatalım. Şehitlerimizin yarattığı değerleri en anlamlı bir biçimde ortaya koyalım. Bu günleri Zîlanca, Semaca yaşamanın yollarını bulma günleri haline getirelim.
YAŞAM İDDİAMIZI BÜYÜTELİM
Özgür yaşam anlamlı yaşamdır. Özgürlük iddiası olmayan yaşamın, anlamı da olmaz. O zaman yaşamımızı anlamlı kılacak eylemlerin sahibi olmak için mücadele edelim. Yaşam iddiamızı büyütelim, yaşamı güzelleştirelim, bunun için çalışalım ve başaralım. KJK olarak yaşam ve direniş alanlarındaki tüm kadınları; evde, sokakta, okulda, iş yerinde, dağda, mevzide, şehirde, yaşamı Zîlanca anlama eylemlerini büyütmeye, özgürlük mücadelesini yükseltmeye ve tüm genç kadınları Zîlanca yaşamın bayrağını daha da yükseltmeye çağırıyoruz.”