HABER MERKEZİ – Arap baharıyla başlayan direnişlerin son durağı ama en önemli ve büyük sonuçları olan gelişmelere yol açan Kobanê zaferi oldu. Arap baharı Araplarda nitelikli, bir değişime yol açmadı, sadece onlarca yıl iktidarda duran diktatörlerin gitmesine ve yenilerinin gelmesine yol açtı. Yani bir nevi saman alevi gibi oldu.
Suriye’de ortaya çıkan ve başta Türkiye olmak üzere, bütün Ortadoğu gericiliğinin desteğini alan İŞİD barbarları, Kobanê’ye ve Kürt topraklarına bir zehir gibi saçıldılar. Hiçbir insani ölçüye ve ilkeye sahip olmayan İŞİD barbarları, AKP-MHP faşizmi tarafından desteklenerek, Kürtlere saldırtıldılar. Kürtler sahip oldukları ulusal devrimci önderlikleriyle birleşerek, demokratik ulus paradigmasıyla ve kadın özgürlük çizgisiyle büyük bir ordulaşma ve örgütlülükle direnerek, İŞİD barbarlarını ortadan kaldırmayı başardı. Kürtler aslında sadece İŞİD’e karşı değil, yüzyıllık inkar siyaseti, destekçisi olan batı emperyalizmi ve onun bir yaratımı olan katı ulus devlete ve esasende beş bin yıllık sınıflı sisteme karşı büyük ve kalıcı bir zafer kazandı diyebiliriz. İŞİD ve benzeri taşeron dinci örgütlerin arkasında siyasal islamcı güçler var. İŞİD en başta, Türkiye’deki siyasal islamcı zihniyetten beslendi, destek aldı.
Kürtlerin kazanımlarını ortadan kaldırmak için İŞİD’i ardına kadar kullanan AKP-MHP iktidarının hevesleri kursaklarında kaldı, rezil oldular. Rojava-Kobane denince dünya ilerici insanlığının kalbi çarpıyor. Sadece Kürdistan’ın diğer parçalarından Kürtler ve Kürt gençliği değil, birçok ülkeden gençler Rojava’ya akın ettiler, özgürlük için savaştılar, büyük bedeller verdiler. Kobane, dünyanın gözü ve kulağı olmuştu. AKP-MHP faşizmi bütün umutlarını İŞİD barbarlarına bağlamıştı. Bu barbarlar Kobane ve Rojava’dan atılınca-temizlenince, AKP-MHP kan kaybetmeye başladı. Rojava-Kobane direnişiyle Kürtler ilk kez ulusal birlik yolunda önemli mesafeler katettiler, dört parçada Kürtler tek bir ruh ve çizgi etrafında kenetlendiler, özgürlük ve halkların kardeşiliği için zafer üstüne zaferlere imza attılar, yeni bir yaşamın mümkün olduğunu kanıtladılar. Rojava direnişi ve Kobane zaferi, dünya ilerici insanlığından büyük güç ve destek aldı. Rojava modeli, halkların kardeşliğinin filizlendiği bir alan oldu. Yüzyıllık inkarcı güçler, başta Türkiye olmak üzere, Rojava direnişinin yol açtığı gelişmelerden korktular, Rojava’ya saldırılar yaptılar, işgaller düzenlediler, Kürtlerin kazanımlarından rahatsız oldular. Yani Rojava’da birleşen Kürt halkı, yüzyıllık inkarı kırdı parçaladı. Kürtler onlarca yıldır mücadele ediyorlar ama ilk defa Kobane zaferiyle bir dönüm noktasına geldiler. Kürtler verdikleri mücadeleyle artık sonuca ulaşmak üzereler.
Rojava-Kobane direnişlerinde Kürt gençliği büyük direndi ve büyük kazandı. Kürt gençleri kadınlarıyla erkekleriyle Rojava’da ve Kobane’de Kürt halkının savunma gücü olduklarını ve Kürt düşmanlarına her yerde kan kusturacaklarını fazlasıyla kanıtladılar. Dünya’nın birçok yerinde enternasyonal gençlerde, Kürt halkını ve gençlerini yalnız bırakmadılar. Kobane direnişi aynı zamanda Kürtlerin adını ve kimliğini bütün dünya’ya duyurdu ve Kürt sorununun çözümünü dünya güçlerine dayattı. Kürt sorunu artık dünya sorunu haline geldi. İnkarcı güçlerin, Kürtleri daha fazla inkar etmelerinin imkanı artık kalmamıştır. Son yıllarda Kürtlere ve Kürdistan’a askeri saldırıların nedeni işte budur. Kürtler şimdi ulusal bir diriliş bayramının arefesindeler. Kürtler kendi ulusal özgürlükleriyle hem halkların kardeşliğini inşa edecekler ve hemde dünya insanlığına yeni bir yaşamı armağan edecekler. İnsanlık Kürtlerin şahsında Mezopotamya’da yeniden bir doğuş yaşayacaktır. Bundan dolayı, 1 Kasım Kobane günü, başta Kürtler ve Ortadoğu halkları olmak üzere, dünya insanlığına kutlu olsun…
NC // Kemal Söbe