Yine Rojhılat’ta ve tüm İran şehirlerinde Kürt bir genç kadın olan Jîna Emini’nin ahlak düşkünü rejim güçleri tarafından katledilmesi üzerinden gelişen serhıldanlar herkesi şoka uğratmış, tüm dünyada temel gündemlerden biri haline gelmiştir. İran gibi faşist, baskıcı, zulüm kalesi bir rejimin halk direnişi karşısında ne hale düştüğü gözler önündedir. Bu serhildanlar bir kez daha ispat etmiştir ki halk direnişinin gücü en faşist baskıcı devletleri bile dize getirebilir. Aynı zamanda bir gerçekliği bir kez daha ortaya çıkarmıştır ki faşist rejimlerin uygulamalarına karşı halk, kadınlar, gençler patlama noktasındadır. Sadece birazcık öncülük yapacak akıl, cesaret ve irade olsun yeterlidir. Bu serhıldanlar düşmana ve hegemon tüm kirli devletlere bir gözdağı olduğu kadar, devrimci güçlere de önemli mesajlar içermektedir. Halk gerçekliğine doğru yaklaşım onlarca kere devrimi gerçekleştirecek imkan ve fırsatın ta kendisidir. Önemli olan halkı, gençliği, özgür yaşama hasret kadınları doğru çizgide örgütleyebilmektir. Bunda ısrarcı, kararlı ve inançlı olmaktır.
Kürdistan gençliği öz savunmanın da öncü gücü olmayı bilmelidir. Savunmasız özgürlük boş bir hayaldir. Buna göre faşizmin saldırılarının özellikle gerilla üzerinde bu kadar pervasız bir düzeye ulaşmasının diğer bir nedeni her yerde öz savunma temelinde intikam eylemleri yapılmamasından geçmektedir. Kürdistan gençliğinin değişmez ilkesi her koşulda intikam gücü olmayı gerçekleştirmesi olmalıdır. Düşman nereden saldırırsa saldırsın anında misilleme eylemleri yapılmalıdır. Başur’dan Bakur’a, Rojava’dan Avrupa’ya düşmanın bir saldırısına karşılık dört bir taraftan intikam eylemleriyle cevap verilmelidir. Düşmanı kahredecek pişman ettirecek eylemler hiçbir talimat veya onay beklenmeden kesinlikle en keskin biçimde yapılmalıdır. En net ve keskin olunacak husus saldırıların misillemelerinin yapılması konusunda olunmalıdır. Bu kırmızı çizgimizdir. Çünkü, PKK bir intikam hareketi olarak kurulmuştur. Önümüzdeki süreçte tüm alanların bu konuda daha net, daha keskin ve daha radikal bir tutum sahibi olacağına inanıyor, intikam eylemleriyle faşist TC’ye dünyayı dar edeceğimizi belirtiyoruz.
Şüphesiz faşist düşman saldırılarına karşı bu düzeyde eylemsel güce ulaşmanın temeli örgütlenme düzeyine bağlı olmaktadır. Düşmanı titretecek eylemler yapmak örgütlü olmaktan geçer. Yoksa herkesin devrim yapılmasını istediği fakat kimsenin ilk adımı atacak cesareti ve ortamı bulamadığı bir durumla karşı karşıya kalınır. Bunun için Kürdistan devrimci gençliği kendisini örgütlemede sınırsız biçimde derinleştirmeli, kapsamlı hale getirmeli ve eylem de olduğu gibi örgütlemede de hamle yapıp seferber olmalıdır. Nasıl ki gerilla gece gündüz demeden düşmana darbe vurmanın arayışındaysa, devrimci gençlik de gece gündüz demeden insan örgütlemenin arayışında olmalıdır. Sokak sokak, mahalle mahalle, okul okul, esnaf esnaf, köy köy,inşaat inşaat gezerek adeta durursa bir daha özgürlüğe ulaşamayacağını düşünerek gençleri örgütleme seferberliğine girişmelidir. Mahalle gençliği, lise-üniversite gençliği, işçi gençlik, köylü gençlik mücadeleye taşırılmalıdır. Her bir genç bir gerilla ruhuyla mücadeleye sevk edilirse o zaman düşmanın dağlarda tasfiye edeceğine olan inancı tuzla buz olacaktır. Çünkü dağda bitireceğim derken her bir şehirde, köyde, okulda, işyerinde bir devrimci karşısında çıkacaktır. Kürdistan’dan yurtdışına her yer “dağlarda arama, Apocular her yerde…” sloganına gerçek bağlılık temelinde düşmana en büyük cevabı vermiş olacaktır.
Kürdistan devrimci gençliğinin diğer önemli bir dönem görevi gerilla saflarını büyütmektir. Şüphesiz bir mücadele esprisi olarak “her yerde olan fakat hiçbir yerde olmayan…” tarzda yani gerilla duruşu ve tarzında gençliğin kendisini eğitip örgütler pozisyonda tutması ve sarsıcı- çarpıcı, beklenmedik eylemler geliştirmesi önemli bir kriterken gerillalaşmaya stratejik yaklaşım da aynı önemdedir. Faşist soykırımcı düşman açısından en büyük tehlike, en önemli engel ve kesinlikle tasfiye edilmesi gereken güç gerilla olmaktadır. Çünkü Kürdistan özgürlük gerillası direniş pınarının hiç kesilmeyen kaynağıdır. Gerilla, Kürdistan’da özgürlük adına elde edilen tüm kazanımların koruyucusudur. Bu açıdan düşman gerillayı bitirmeyi stratejik bir plan olarak ele almaktadır. Buna karşı Kürdistan devrimci gençliğinin de zafer savaşının ateşini harlandırmanın gereği olarak gerillayı büyütmeyi çalışmalarının odağına yerleştirmesi stratejik bir gençlik çalışmasıdır. Zap savaşını zafere götürmenin temel taktiklerinden birisi fedai kahramanlık çizgisinde direnecek gerilla adaylarının örgütlendirilmesi ve saflara taşırılması olacaktır. Bunun için gerilla katılımları her zamankinden daha önemli hale gelmiştir. Bilelim ki her bir gencin gerilla saflarıyla buluşturulması faşist düşmanın tasfiye umudunu berhava edecek bir hamle, savaş iradesini kıracak ölümcül bir darbe olacaktır.
Başta da belirttiğimiz gibi önümüzdeki üç aylık mücadele süreci stratejiktir, hayatidir, belirleyicidir. Kürdistan devrimci gençliğinin derin bir özeleştiri tutumuyla yeni mücadele aşamasına yeni bir hamle ruhu ve pratiğiyle katılacağına yürekten inanıyoruz. Yetmezlik ve eksikliklerin üzerine gidilecek, gerekli dersler hızla çıkartılarak dönem görevlerine müthiş bir kilitlenmeyle yüklenilecektir. Dönem Kürdistan devrimci gençliği açısından devrimci halk savaşı öncüsünü yaratma dönemidir. Doğru öncülük Kürdistan Özgürlük Gerillasının kapısını araladığı zafer savaşına doğru katılımı geliştirerek en başta Önder APO’ya ve halkımızın en değerli kızları ve oğulları olan kahraman şehitlerimiza layık bir duruşu yaratacaktır. Bu temelde tüm Kürdistan devrimci gençliğini “JI BO SERFIRAZIYÊ WERIN CENGA AZADIYÊ” şiarıyla yeni bir direniş hamlesini zafer çizgisinde geliştirmeye çağırıyor, zafer Apocu çizgide direnen gençliğin olacaktır diyoruz.
22 EYLÜL 2022
KOMALÊN CIWAN KOORDİNASYONU