BERLİN – Mêrdîn, Êlih ve Xelfeti belediyelerine dönük gerçekleştiren irade gaspına karşı, Kürdistan, Türkiye ve Avrupa’nın birçok noktasında başlayan direnişlere, Berlin’de yaşayan Öğreci Gençlik pankart açarak destek verdi.
Berlin’de işlek bir yolun üst geçidine “Bê Azadî Aşitî Nabe, Bijî Berxwedana Kurdistan” pankartı açan gençler, meşaleler ile Kürdistan’da işgsalci güçlere karşı direnen Kürt gençlerini selamladı.
Yazılı açıklamada bulunan gençler, faşist işgalci Türk devletinin Kürdistan’da yürüttüğü Özel Savaş Politikalarına ve Kürt halkına yönelik baskı mekanizmasına dikkat çekti.
Yazılı açıklama şu şekildedir;
“Bu kayyumlar, Türkiye’nin yolsuzluk uygulamalarına başvurduğu ve muhalif seçilmiş belediye başkanlarını görevden aldığı ilk sefer değil. İster DBP zamanında, ister HDP zamanında, ister bugünkü DEM partisi zamanında. Bazen uzun ve asılsız hapis cezalarıyla karşı karşıya kalıyorlar.
Yerlerine devleti ve faşist siyaseti devralacak Türk devletinin kayyumları gelecek. Kuzey Kürdistan halkını, kendi çıkarlarını savunan seçilmiş politikacılar tarafından temsil edilme hakkından mahrum bırakıyorlar.
Ancak zorunlu yönetimler cevapsız kalmıyor. Zorunlu yönetimin uygulandığı Êlih, Mêrdîn ve Xelfetî şehirlerinde 5 gündür şiddetli protestolar yaşanıyor. Bunlar Türkiye’nin batısındaki metropollere kadar genişledi. Protestolar Türk devletinin Kürt karşıtı politikasının devamlılığını yansıtıyor. Aynı zamanda Kürt şehirlerinde büyük bir askeri varlık varken ve Türkiye, Rojava, Başûr, Şengal ve Mexmûr’a saldırırken, ilan edilmiş bir barış sürecini kabul etmek zor. Aynı zamanda barış süreçlerini yönetmeye istekli aktörler de yalnız kalıyor.
Önder APO’nun “Kürdistan bir sömürgedir” ifadesi aynı zamanda işgalci yönetimin bir göstergesidir. Bu sadece bir teori değil, Kürt halkının bir gerçeğidir. İster İran’da, ister Irak’ta, ister Suriye’de, ister Türkiye’de, işgalci güçler Kürdistan özgür olmadığı sürece var olamayacak bir barışın sözünü veriyorlar. Almanya’da da Türkiye ile ilişkiler derinleştirilerek sömürgeci zihniyet sürdürülüyor. Bu nedenle sürdürülebilir barış, devlet yapılarından kopmayı ve kendi kendini yöneten bir toplum inşa etmeyi gerektirir.
Xwendekarên(Öğrenciler) Berlin olarak protestocuları ve özellikle işgalcilerin saldırılarından korkmayan, haklarını savunan protestocu gençleri selamlıyoruz!”