HABER MERKEZİ
Kürdistan tarihinde belki de PKK’den sonra özenle üzerinde durulması gerekli bir harekette Komeleyî Marksî Lenînî hareketidir.
Bu hareket Güney Kürdistan’ın Süleymaniye ve Bağdat kentinde kurulacaktır. Kürt öğrenci gençlik tarafından kurulan Komeleyî Marksî Lenînî esasta 1970’lerde kurulmuştur. Dört parça için mücadele etmeyi esas alan, halka yakın, aydın gençliğin içlerinde yoğun yer alan, kadro eğitimi gören ve çizgi olarakta sosyalist bir harekettir. Sekreterleri Şehab Şex Nuri daha tanınmış ismiyle Xale Şehab’tır. Şehab Şex Nuri ve birkaç yoldaşı İran devleti tarafından yakalandıktan sonra Irak’a teslim edilirler. Irak bu aydın ve devrimci Kürt gençlerini idam eder. İdam öncesi Xale Şehab ve yoldaşlarının: “Jiyana kêm û Jiyana Gel” yani “Az yaşa ama halkın için yaşa” anlamındaki slogan birçok çevreyi o yıllarda etkileyecektir.
Xela Şehab’tan sonra yerine geçen Şasuwar Celal kod adıyla Aram Komala hareketinin başına geçecek ve 31 Ocak 1978 yılında Karadağ’da şehitler kervanına katılacaktır. Ardından ise bugün Goran hareketinin lideri olan Newşîrwan Mıstefa bu hareketin yani Komala’nın başına geçecektir. Komala hareketi 1979 yılında gerçekleştirilen bir konferanslarında ismini değiştirerek Komeleyî Rençderanî Kurdistan” yapacaktır. Şehit Aram’ın şahadetine kadar Komala ismindeki hareket düzenli bir şekilde kendi içinde kadro eğitimi düzeyinde eğitimler sürdürmüş ancak Aram’ın şahadeti ardından giderek bu durum zayıflamış ve 1983 yılında zayıflayacak ve 1992 yılında YNK içinde son bulmuştur.
Başka bir gurup ise Kürdistan Demokrat Sosyalist Hareketi’dir. Ali Asker, Tahir Wali Beg, Dr. Xalıt Seid, Omer Mıstefa, Ali Hejar, Kardo Gelali, Ednan Mufti, Seyda Salih Yusuf yine daha sonra Sosyalist Partiyi 1981 yılında kuracak olan Resul Mamend, Dr. Mahmut Osman, Seyda gibi devrimci kişilikler de bu harekette o zamanlar yerlerini alacaklardır. Genel Hat’ı yani Hêlî Gıştî’yi Celal Talabani, Fuad Muhammed ve arkadaşları kuracaklardır.
Sonuç itibariyle, 1 Haziran 1976 tarihinde yukarıda dile getirilen hareketler yani Komala, Kürdistan Demokrat Sosyalist Hareketi ve Hêlî Gıştî, Yekîtîya Nîştîmanî Kurdîstan-YNK’yi bir cephe olarak ilan ederler. 1976’lerde üç örgütten oluşan YNK’de en etkili isim Ali Asker’dir. YNK’yi Şehit Aram küçük burjuva karakterli olarak gördüğü için katılmıyor. Aram’dan sonra hareketin başına geçecek olan Nuşirvan daha sonra YNK’ye katılacaktır.
Yukarıda isimlerini verdiğimiz genç aydın devrimcilerin değerini daha iyi yad etmek için bir iki şey ekleyelim.
Ali Asker ve yoldaşları, Güney Kürdistan’da yaşanan iç çatışmalardan dolayı çalışma zemininin bulunmadığını düşünerek 1000 kişilik seçme bir peşmerge gücüyle Kuzey Kürdistan’a geçerek direnişi başlatmayı planlarlar. Ne var ki, henüz daha Oramar’a bile ulaşamadan KDP’nin karşı örgütlemesi sonucunda yöre insanları Ali Asker ve arkadaşlarına saldırırlar. Bunun üzerine, Ali Asker güçlerini alıp Botan’a geçer.
KDP’nin kendi dışındaki Kürt örgütlerini tasfiye etmedeki marifeti sonuç verir. Ne yazık ki bu süreç, Ali Asker ve arkadaşlarının tasfiyesiyle sonuçlanır. Saddam’ın daha doğrusu BAAS ajanlarının bölgede gezdiğini yöre halkına bildiren KDP, halkın Ali Asker ve arkadaşlarına yönelmelerine neden olur. 1978’de Taştamerge’de -Beytüşşebap zozanlarında- Ali Asker ve arkadaşlarının etrafı kuşatılır. Bu çatışmalarda yaklaşık 700 peşmerge katledilir. 300’ü esir edilir. Ali Asker, Tahir Wali Beg, Huseyin Baba Şex(Yezidi) ve Dr. Xalıt esir düştükten sonra katledilirler.
Olaya katılanların anlatımlarından öğrenilen; çatışma esnasında Ali Asker’in tek bir peşmergenin mermi sıkmasına izin vermemesidir. Çünkü peşmergelerin sıkacağı her mermi Kürt halkından bir kişiyi hedefleyecektir. Ali Asker bunun bilincinde olduğu için izin vermeyecektir. İhanet yine doludizgindir ve bir kez daha yüzlerce fedai Kürt gencinin şahadetiyle sonuçlanmıştır.
PKK hareketine kadar Kürdistan’da gelişen gençlik hareketlerini kısa da olsa ele almaya çalıştık. Hiç şüphe yoktur ki eksikleri çok olan bir yazıdır. Ancak kronolojik ve öz de olsa son yüzyılda Kürdistan gençliği açısından ele alıp değerlendirmek anlamlı olabilir.
Sonuç itibariyle:
Gençlik yaşı ne olursa olsun, kendi tanımına denk özüne denk kalmalıdır. Başkan Apo: “Özgürlüğe yürüyen bir gençliği tutmak zordur” demektedir.
Genç kendine, hayallerine ihanet etmeyendir. Şimdi, Kürdistan Gençlik Hareketi bu hayallere ihanet etmeme savaşında, önemli bir görevle karşı karşıyadır. Son yüz yıllık Kürdistan gençlik tarihine baktığımızda çoğu zaman Kürt gençleri atılgan davrandıklarını görüyoruz. Özelde zor anlarda öne atıldıklarını görüyoruz. Ama aynı zamanda atik ve atılgan olan genç hareketlerin başlarına işbirlikçi diyebileceğimiz çevrelerin özelde de KDP’lerin neler getirdiğini de görüyoruz.
O zaman tarihte ders çıkarmak istiyorsak geçmişin derslerinin bilinciyle ancak kendi ayaklarımız üzerinde durma temelinde, her türlü ihanetçi ve işbirlikçi çizgiye karşı durarak geçmişte Kürdistan’da kendi güçleri oranında rol oynamış olan tüm gençlik örgütlerinin ve de onlara öncülük etmiş olan aydın gençlerine layık olabiliriz.
Kasım Engin
https://www.nuceciwan34.com/2019/10/27/kurdistanin-yakin-tarihinde-gencligin-rolu-uzerine-ii/
https://www.nuceciwan34.com/2019/10/26/kurdistanin-yakin-tarihinde-gencligin-rolu-uzerine-i/