Murat Araç’ın polis tarafından üçüncü kattan atılarak katledilmesi olayının halen sıcak olduğu bu günlerde, yine aynı şekilde panzerlerle Kürt çocuklarının ezilip katledildiği bir yerde neden Kürt gençleri yönünü dağlara veriyor..
HABER MERKEZİ – NÛÇE CIWAN
AKP iktidarı, kendinden önceki iktidarlar gibi algı operasyonu üzerinden bir savaş yürütmek istiyor. Fakat bunun için ne Türk toplumu ne de Kürt toplumu eski toplum değil.
Çünkü bir toplumun, ölmüşlerinin kemiklerine bile tahammül edemeyen ve ölüm dışında Kürtlere hiçbir seçenek bırakmayan AKP iktidarı, katliamlarını meşrulaştırmak ve istediğini Kürt gençlerine yaptırabilmek için en son icat ettiği yalan ise ‘artık kimse PKK saflarına katılmıyor.’
AKP savaş medyası ve savaş bakanı Süleyman Soylu’nun açıklamış olduğu gibi ayda beş kişi PKK saflarına katılıyor. Bu yalana karşı ayda beş – on kişi değil, her ay yüzlerce Kürt genci Özgürlük dağlarına ulaşmakta ve gerillaya dahil olmakta.
Artık Kürt gençlerinin katledilmesi bir gelenek haline geldiği bir ülkede, elbette Kürt gençleri yönlerini özgür dağlara çevirecekler. En son 15 Aralık 2017 tarihinde Antalya’nın Gazipaşa ilçesinde, gözaltına alınan Murat Araç’ın cansız bedeni 16 Aralık 2017 tarihinde ailesine teslim edilmişti. Kürt gençlerine mezar olan ve hiçbir yaşam alanı bırakmayan bir ülkede özgürlük dağları dışında hiçbir seçenekleri yok gibi. Kendilerine özgür yaşam alanı oluşturabildikleri tek alan, diye biliriz.
AKP, sistematik olarak yürüttüğü bitirdik, bittiler ağır darbeler vurduk, gibisinden propagandalarla Kürdistan gençliğini uyutabileceğini düşünmekte. Şunu unutmayalım ki, 20 yalan bir doğru yapar, sürekli bitirdim algısı oluşturmaya çalışması beli bir süreden sonra toplum hafızasında yer edinmeye başlar. Diğer yandan AKP medyası psikolojik ve özel savaş aygıtlarını çok iyi kullanmakta, fakat toplumu bu kadar yoğun yalan bombardımanına tutarken diğer yandan da göz göre göre işlenen cinayetler gizlenemiyor. Murat Araç’ın katledilmesi ve neredeyse her gün Kürt çocukların Polis panzerleriyle ezilmesi bunun başında gelmekte. Adeta sistematik bir şekilde her gün insanlar katledilmekte; kimilerini zırhlı araçlarla ezmekte, kimilerini apartman pencerelerinden aşağı atmakta, kimilerini ise işkencelerle katletmekte. Yaşamın her alanında Kürtler için ölümün kol gezdiği bir devletten bahsediyoruz.
Katliam ve ölümü Kürdistan gençliğine reva gören bir devlet karşısında elbette Kürt gençleri özgürlüklerini dağlarda arayacaklar. Bu nedenle AKP savaş bakanı Süleyman Soylunun açıklamış olduğu gibi ayda beş kişi değil yüzlerce genç gerilla saflarına katılıyor. Bunun en iyi örneğini 1 Aralık 2017 Tarihinde sayın Murat Karayılan’ın gerilla adayları ile yapmış olduğu toplantıyı hatırlatmakta fayda var. Türkiye kamuoyuna verilebilecek en iyi cevap yapılan bu toplantı oldu. Karayılan’ın gerilla adaylarıyla gerçekleştirdiği toplantı ve buradaki görüntüler gençliğin ne kadar heyecanlı bir şekilde gerilla saflarına katıldığını herkese göstermişti.
Dolayısıyla yalan ve yanlış açıklamalarla gerçekler gizlenemediği gibi 40 yıldır sürekli aynı kandırmacalarla toplumu kandırdıklarını düşünmekteler. Oysa basına yansıyan görüntüler hiç de beş – on kişilik bir gruba benzemiyor. Bu söylem ve uygulamaları iktidara gelen herkes söyledi ama hali hazırda PKK 40. yıllına girdi. Bugün AKP’nin yaptığı kendinden önceki iktidarlar gibi toplumu değil, kendini kandırmaktır.