ATİNA – Yunanistan’da Halklar Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik uluslararası komployu kınamak için Tevgera Ciwanên Şoreşger (TCŞ) ve Kürdistan Kültür Merkezi öncülüğünde başlatılan yürüyüş 3’üncü gününde Atina’da bulunan Türk konsolosluğu önünde sona erdi.
Uzun yürüyüşe katılanlardan Kürt siyasetçi Ahmet Kaya, 9 Ekim komplosuna ve hala devam eden İmralı tecridine ilişkin ajansımıza değerlendirmede bulundu.
Kürt siyasetçi şunları belirtti:
“Yunanistan’da bulunan Kürt yurtseverleri olarak Lavrio Kampı’ndan Atina’ya doğru Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünü sağlamak ve uluslar arası komployu teşhir etmek, kınamak için 7 Ekim’de bir yürüyüş başlattık.
Bu komplonun asıl sebebi Kürt Halk Önderi’nin felsefesinden korkmak. Uluslararası güçlerin Sayın Öcalan’a karşı başlattıkları uluslararası komplo Sayın Öcalan’ın felsefesinden, paradigmasından korkmaktır. Bu felsefe, paradigma bugün artık Kürtleri de aşan bütün dünya halkları için bir perspektif oluşturmuştur. Yeni bir düşünce oluşturmuştur. Bu nedenle uluslararası güçler Sayın Abdullah Öcalan’a karşı böyle bir komplonun içine girdiler. Bu komplonun içinde Yunanistan devleti de bulunmaktadır. Bu anlayışı, bu zihniyeti şiddetle kınıyor, protesto ediyoruz.
Kürt Halk Önderi’nin Türkiye’ye teslim edilmesinde Yunanistan’ın da rolü vardır. Burada Kürt Halk Önderi’nin özgürlüğünü sağlamak, İmralı’daki tecriti kırmak için bütün dünya kamuoyunu, bütün Kürt halkını, bütün demokrasi güçlerini duyarlılığa çağırıyoruz. Kürt halkının, Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü bütün halkların özgürlüğü demektir. Sadece Kürtlerin özgürlüğü demek yanlış olacaktır.
Bu anlamda herkesi bu konuda duyarlı olmaya, Sayın Öcalan’ın özgürlüğünü sağlamak için dünya kamuoyunu oluşturmaya ve bu konuda üzerine düşen görev ve sorumlulukları yerine getirmeye çağırıyoruz. Tabiki bu sorumluluk ve görev başta Kürt halkına, Kürt demokrasi güçlerine, Kürt kurumlarına, Kürtlere düşmektedir. Çünkü bizi bizden başka kurtaracak bir güç yoktur. Kürt halkının öz gücü burada esastır, önemlidir.
Kürt halkının dostlarını da bu konuda duyarlılığa çağırıyoruz. Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğünü sağlamada çok kararlıyız. Mutlaka en kısa zamanda Serok APO’nun üzerindeki tecritin kırılacağını ve özgürlüğünün sağlanacağı konusunda en ufak bir kuşkumuz yoktur. Önemli olan bunu kısa zamanda sağlamak, bugünün sorunu ele almak ve harekete geçmektir. Yoksa yarın çok geç olabilir.
Devletin bugün İmralı sisteminde Sayın Öcalan üzerinde uyguladığı tecritte aslında Serok APO’nun fikirlerinin dışarıya taşırılmasından korktukları içindir. Serok APO’nun düşünceleri kamuoyunu etkilemesin, Kürt halkı üzerinde bir etki yaratmasın diye bugün Serok APO üzerinde büyük bir tecrit, büyük bir izolasyon politikası vardır.
Buradan İmralı’daki direnişi selamlıyoruz. Bu direnişin bize güç kattığını, moral verdiğini söyleyebiliriz.
Son olarak şunu belirtmek istiyoruz, KDP ihanetini de buradan şiddetle kınıyoruz. 7 gerillanın şehit edilmesi kabul edilemez. KDP’nin bu işbirliğine, TC ile olan ilişkisine son vermesini bekliyoruz.”