Dicle Üniversitesi’nde Kürtçe ıslık çaldıkları gerekçesiyle darp edilen ve haklarında 27,5 yıla kadar hapis cezası istenen 12 öğrenci hakim karşısına çıktı. Öğrencilerden Suat Mustafa Şenci, polislerin ellerini ters kelepçeleyerek defalarca yüzüne ve kafasına vurduğunu belirtti.
AMED – Dicle Üniversitesi’nde (DÜ), “Çerxa Şoreşê” marşını Kürtçe ıslıkla çaldıkları gerekçesiyle 12 öğrenci hakkında 8 yıldan 27,5 yıla kadar değişen hapis istemiyle açılan davanın ilk duruşması Diyarbakır 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya tutuksuz öğrenciler Muhammed Çetintaş, Mazlum Büksel, Semra Özmaskan, Hüseyin Kaya, Çiğdem Akar, Dilan Dağ, Ahmet Tümer, Zeynep Özçelik, Mazlum Tozan, Nuda Doğan, Suat Mustafa Şenci ve Nazdar Gökçe ile ÖHP üyesi avukatlar ve müşteki 2 polis katıldı. Kimlik tespiti ile başlayan ve iddianamenin özetinin okunmasıyla devam eden duruşmada, sanıkların ifadesine geçildi.
‘GÖZALTINA ALINDIĞIMIZ SIRADA DARP EDİLDİK’
Öğrenciler, savunmalarında üzerlerine atılı suçlamaları reddederek, olay tarihinde okulda ders boykotu, gösteri ya da herhangi bir yürüyüş yapılmadığını, polisin bu konuda kimseyi uyarmadığını belirterek, üniversitenin bahçesinde çıkan kargaşa sırasında polislerin kendilerini darp ederek, ters kelepçeleyerek gözaltına aldığını söyledi. Olay anına ilişkin çekilen görüntülerde Kürtçe ıslık çaldığı için darp edilen Hüseyin Kaya, genellikle öğlen aralarında fakültenin bahçesinde oturduğunu belirterek, “Ben ve arkadaşlarım bahçede otururken, arkamdan bir polis memuru gelerek ‘burada durma’ dedi. Ben de burudan ayrıldım Fen Fakültesi’ne doğru ilerlerken gözaltına alındım. Gözaltına alındığımda polis memurlarına bir mukavemette bulunmadım. Üniversitede herhangi bir yasadışı eylem veya ders boykotu olup olmadığını bilmiyorum. İddianamede iddia edildiği gibi ben herhangi bir örgüt marşını ıslıkla söylemiş değilim. Suçsuzum beraatımı talep ediyorum” dedi.
ŞENCİ: TERS KELEPÇE TAKTILAR
Olaya ilişkin dava dosyasına giren görüntülerde kampus bahçesinde “Çerxa Şoreşê” marşını ıslıkla çaldığı gerekçesiyle darp edilerek gözaltına alınan Suat Mustafa Şenci ifade verdi. Mahkeme başkanının, “Olay günü Çerxa Şoreşê isimli marşı ıslık çalmak suretiyle söylemişsin deniliyor. Ne diyeceksin” şeklindeki soruya Şenci, “Hukuk Fakültesi öğrencisiyim. Olay günü Hukuk Fakültesi önünde çok sayıda polis vardı. Ben bahçede tek başıma ıslık çaldım, sadece iddianamede belirtilen ıslığı değil farklı ıslıklar da çaldım. Bu sırada yanıma gelen sivil giyimli bir kişi üzerime yürüdü. Bana, polis olduğunu söylemeden küfür ve hakaret etti. Çağırdığı 8-10 kişi de bana küfür, hakaret ederek bir yerlere götürmeye çalıştılar. Çeneme yumruk attılar ” diye yanıt verdi. Mahkeme Başkanının, “Sen de onlara yumruk atmışsın” demesi üzerine Şenci, “Ellerimi ters kelepçeleyip kafama ve yüzüme defalarca tekme ve yumruklarla vurdular. Bu kişiler ben yerde iken kafama tekme ile vurdular. Ben de kendimi korumaya çalıştım. Beni darp eden polis memurlarından biri de şu anda müşteki olarak buradadır. Suçsuzum beraatımı talep ediyorum” diye konuştu.
‘SAVCI, TMK VE TCK’DEKİ BÜTÜN SUÇLARI İDDİANAMEYE EKLEMİŞ’
Şenci’nin avukatı Süleyman Şahin, davanın iddianamesinin gelişi güzel ve özensiz hazırlandığını söyleyerek, savcının TCK ve TMK’de yer alan bütün suçları iddianameye eklediğine işaret etti. Şahin, “Şimdi iddianamede, müvekkilim ıslık çaldığı için mi örgüt adına eylem mi yapmış, yoksa tarihi 2 bin yıl öncesine giden Newroz kutlamasına katıldığı için mi suçlanıyor? Bunun açıklığa kavuşturulması gerekiyor. Mahkemenin, olay yerinde müvekkilimi darp eden polisler hakkında suç duyurusunda bulunmasını talep ediyorum. Olaya ilişkin görüntülerin tamamı dosyada yok. Sadece müvekkilimin aleyhine olan görüntüler dava dosyasına konulmuş. Bunların emniyetten istenmesini talep ediyorum” dedi. Avukat Bünyamin Şeker ise ortada ciddi bir işkence iddiasının olduğunu belirterek, bunların tutanağa geçirilmesini istedi. Mahkeme başkanının, “Niye daha önce suç duyurusunda bulunmadınız” sorusuna avukat Şahin, “Daha önce suç duyurusunda bulunduk. Ancak takipsizlik kararı verildi. Şimdi yeni tanıklar ve deliller ortaya çıktı” diye yanıtladı.
‘HİÇBİR UYARI YAPILMADI’
Olay anında çekilen polis kamerası görüntülerinde Kürtçe ıslık çalan arkadaşlarının gözaltına alınmasına tepki gösterdiği için hakkında dava açılan Nazdar Gökçe de olay günü yemek için okulun bahçesine çıktığı sırada bir anda arbede yaşandığını söyleyerek, “Ne olduğunu anlamaya çalışınca hırpalanmaya başladım ve ellerim ters kelepçelenerek gözaltına alındım. Beni gözaltına alan polislere mukavemet etmedim. Ayrıca polislerin, polis olduklarını ve dağılmaları gerektiğine dair hiç bir uyarıda bulunulmadı. Suçsuzum beraatımı talep ediyorum” diye kaydetti.
POLİSLER ÖĞRENCİLERİ SUÇLADI
Olayın yaşandığı yerde görevli olan 2 polis, müşteki olarak ifade verdi. İsimleri tutanağa yazılmayan ve sicil numaralarıyla ifade veren Diyarbakır TEM Şubede görevli polisler, okulda eylem yapılacağı duyumu üzerine olay yerine gittiklerini hatırlatarak, “Huzurda bulunan Suat Mustafa Şenci ıslıkla marş çaldığını duydum. Daha sonra kargaşa yaşandı. Orada bulunan öğrenciler üzerimize doğru bağırarak, protesto ederek geldiklerini gördüm. Sanık Mustafa’nın gözaltına alınmasını protesto ettiler. Sanık Mustafa Şenci, yerdeyken bana tekme attı, ben yaralandım buna ilişkin raporum vardır. Sanıklardan davacı ve şikayetçiyim. Duruşmaya katılmak istemiyorum” şeklinde konuştu.
MAHKEME BAŞKANI: ORTADA EYLEM Mİ VAR ADAM TEK BAŞINA ISLIK ÇALMIŞ
Müşteki diğer polis ise kampus bahçesinde gruplar halinde oturan öğrencilerin yanına giderek kimlik sorduklarını ifade ederek, “Bu sırada birisinin ıslık çaldığını duyduk. Islık çalan kişi marşı ıslıkla çalıyordu. Bu sırada amirimiz polis olduğunu söyleyerek sanık Mustafa Şenci’den kimliğini istedi. Kimliğini vermek istemedi. Mustafa direnmeye başlayarak gelmek istemedi. Biz kolundan tutarak polis otosuna götürmeye çalıştık. Orantılı şekilde güç kullanarak yere yatırıp kelepçe takıldı ve gözaltına alındı. Şikayetçiyim davaya katılmak istemiyorum” dedi.
Bu sırada söz alan Suat Mustafa Şenci, “Ben marşı ıslıkla söylemiyordum. Xelil Xemgin isimli Kürt sanatçının söylediği bir şarkıyı ıslıkla çalıyordum” dedi. Şenci, kendisini darp edep polisleri teşhis etmesi yöndeki talebine Mahkeme Başkanının, “Bir şikayetiniz varsa gidin şikayetçi olun” diyerek tepki göstermesi dikkat çekti.
MAHKEME BAŞKANI: TEK BAŞINA ISLIK ÇALMIŞ
Sanık avukatları, polise, ıslık çalınan marşın “örgüt marşı” olduğunu nasıl anladığını sorması üzerine polis, “bunun örgüt marşı olduğunu Kürtçe bilen polislerden öğrendim” cevabını verdi. Avukat Süleyman Şahin ise polise olay sırasında dağılın uyarısı yapılıp yapılmadığı şeklindeki soruya mahkeme başkanı, “Ortada eylem mi var, adam tek başına ıslık çalmış” demesi salonda gülüşmelere neden oldu.
Kısa bir aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, davada müşteki olarak yer alan polislerin ifadesinin alınması için Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’ne müzekkere yazılmasına karar vererek, duruşmayı Kasım ayına erteledi.
DAVANIN İDDİANAMESİNDEN
Dicle Üniversitesi (DÜ) kampüsünde 20 Mart 2017 tarihinde Kürtçe ıslık çaldıkları gerekçesiyle öğrenciler darp edilerek gözaltına alındı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırlığı iddianamede, Kürtçe ıslık çalan 2 öğrenci ve polis müdahalesine tepki gösteren 10 öğrenci hakkında, “örgüt propagandası yapmak”, “örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek”, “görevi yaptırmamak için direnme” ve “2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanuna muhalefet” ettikleri iddiasıyla 8 yıldan 27.5 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
https://youtu.be/A7ukQKeYcw4