HABER MERKEZİ – HPG komutanlarından Laşer Rodi ANF’ye, öz savunmaya ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Öz savunmanın önemini bilimsel, sosyolojik ve tarihsel olarak ele aldıklarını belirten Laşer Rodi, “Yaşanan toplumsal sorunların çözümü ancak derin bir bilinçlenme ile olur. Öz savunma sadece insanlar için değil tüm canlılar için hayati önemde. Bütün toplumlarda en öncelikli motivasyon öz savunma olmalıdır, toplum öz savunmasını yapabilmelidir. Kapitalist moderniteye küresel çapta karşı durulmalı.
Toplum ancak birlik olursa bu sistemi yıkabilir. Toplum birlikte hareket ederse ve kapitalizme karşı toplumsal değerleri korursa, ancak bu şekilde sistemin zulmünden kurtulabilir. Kapitalizme karşı olan tüm güçlerin ortak hareket etmesi lazım. Çünkü insanlığın en büyük sorunu kapitalist sistem. Tam da bu noktada birlikte mücadele etmenin önemi ortaya çıkıyor. Toplum iktidardan her zaman daha güçlüdür. Toplumun parçalı, örgütsüz olma gibi sorunları var. Toplum kendisine inandığı zaman iktidar sistemi bu topluma karşı direnemez. Bu noktada en önemli konu örgütlü olmak” diye konuştu.
EĞER BİR SAVUNMA SİSTEMİ GELİŞTİRİLECEKSE BU RÊBER APO’NUN PARADİGMASI İLE OLUR
Halklar Önderi Abdullah Öcalan’ın paradigmasına dikkat çeken Laşer Rodi, devamla şunları belirtti:
“Önderliğin paradigması demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü bir toplumu esas alıyor. Dile getirdiğimiz düşünsel, ideolojik ve felsefik sorunlar da ancak bu çerçevede çözülür. Bu hem Kürt halkı, hem de Ortadoğu halkları için geçerli. Rêber Apo yaklaşık 20 yıldır bir çok perspektif sundu. Kürt toplumu ve Ortadoğu toplumunda yaşanan düşünsel, zihinsel, felsefik, ideolojik, sosyolojik tüm sorunların çözümü Rêber Apo’nun paradigmasında yer alıyor. Rêber Apo’nun paradigması toplumu, adaleti, ahlakı ve birliği savunuyor. Eğer bir savunma sistemi geliştirilecekse bu ancak önderliğin paradigması çerçevesinde gelişir.
Devrimci halk savaşını önderlik mücadele stratejisi olarak geliştirdi. Devrimci halk savaşının kaynağı Rêber Apo’nun paradigması. Geçmiş tarihte de görüldü devrimler halkın mücadelesi sonucu oluyor. Kürt halkı şu an sistemini inşa etme sürecinde ve büyük bir mücadele veriyor. Halk devrimi ancak öz savunma ile gelişir ve başarıya ulaşır. Kürt halkının bunu unutmaması lazım. Kürt halkı olarak her çeşit asimilasyon, baskı ve zulüm ile karşı karşıyayız. Her Kürt kendi gerçekliğini görerek kölelikten kurtulmalıdır. Tek hedefimiz ve amacımız Kürdistan devrimini gerçekleştirmek. Kürdistan’ın özgürlüğünü kalıcılaştırmak. Kürt halkı toplumsal değerlerini korumak için öz savunmasını daha fazla geliştirmelidir. Her Kürt genci farklı yöntemlerle öz savunma konusunda kendisini geliştirmelidir.”
AKP-MHP İKTİDARI ‘HALA GÜÇLÜYÜZ’ MESAJI VERMEYE ÇALIŞIYOR
Kürt halkı ve Ortadoğu halklarının önemli bir süreçten geçtiğini sözlerine ekleyen HPG komutanlarından Laşer Rodi konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı:
“Özellikle Bakur’da önemli bir süreç yaşanıyor. AKP-MHP faşizmi en üst aşamaya ulaşmış durumda. Topluma karşı soykırım politikaları yürütülüyor. Diğer tarafta ise özgürlük mücadelesi var. Hem partimizin, hem de gerillanın direnişi hem de halkımızın direnişi iktidarı zora sokuyor. AKP-MHP iktidarı en zayıf dönemini yaşıyor. Bütün politikaları ile “hala güçlüyüz” mesajı vermeye çalışıyorlar. Bütün katliam, baskı ve zulüm politikaları ile bu mesajı vermek istiyorlar. Oysaki en zayıf dönemlerini yaşıyorlar. O yüzden önümüzde aydınlık günler var.
Bu da mücadelenin yükseltilmesi ile olur. Kürt halkı özellikle kadınlar ve gençler düşmanın soykırım politikalarına karşı boyun eğmemeli ve mücadelelerini daha da yükseltmeli. Toplumu AKP-MHP faşizminin karanlığından kurtarmalıyız. O günler yakın ama mücadele etmek, emek vermek ve çalışmak gerekiyor. Gerekirse bedel de verilmelidir. Bu temelde onurlu her insanın, her yurtseverin, her Kürdün mücadele ederek faşizmin sonunu getireceğine inanıyoruz. “