Polisin yılbaşı gecesi öldürdüğü lise öğrencisi Ekrem Görkem Karakan’ın 4’üncü duruşması görüldü. Karakan’ın annesi Naime Karakan, “Polis oğlumu öldürdü. Devlet de o polisi koruyor” dedi.
ANTEP – Antep’te yılbaşı gecesi “Dur” ihtarına uymadığı iddiası ile polis tarafından öldürülen lise öğrencisi Ekrem Görkem Karakan’ın (16) davasının 4’üncü duruşması Antep 11’inci Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Karakan’ı öldüren polis memuru Hasan Bilki hakkında “kasten öldürme” suçundan açılan davada tutuksuz yargılanan Bilki, duruşmaya katılmazken, Karakan ailesinin avukatları Bülent Duran ile Nesrin Tuncel’in yanı sıra Karakan ailesi ve CHP Antep Milletvekili Bayram Yılmazkaya hazır bulundu.
Mahkeme heyetinin değiştiği öğrenilirken, kimlik tespitinin ardından bir önceki duruşma mütalaasını sunan iddia makamı, sanığın “bilinçli taksirle adam öldürme” suçundan cezalandırılmasını tekrar etti. Ardından söz alan baba Sedat Karakan, mahkeme heyetine oğlunu öldüren sanık polisin neden tutuklanmadığını sordu. Davada delillerin karartıldığını aktaran Karakan, sanık polisin tutuklanmasını istedi. Ardından söz alan Karakan’ın annesi Naime Karakan devletin sanık polisi koruduğunu dile getirdi. Acısına saygı gösterilmediğini söyleyen Karakan, ülkede adaletin olmadığını belirterek, “Ekrem’i öldüren polis acaba bu yılbaşında da kimseyi öldürdü mü? Polis oğlumu öldürdü. Devlette o polisi koruyor” dedi.
Anne Karakan’ın konuşmasına mahkeme başkanı, “Acınız büyük biliyoruz” dedi. Heyet başkanının bu söylemine yönelik araya giren baba Karakan ise, “Madem acımızın büyük olduğunu biliyorsunuz. O zaman sanığı niye tutuklamıyorsunuz?” diye sordu. Mahkeme başkanı da, “Acınızın farkındayız. Tutuklayacağız” demesinin ardından tartışma sona erdi.
‘POLİS KASTEN CİNAYET İŞLEDİ’
Müşteki beyanlarının ardından konuşan avukat Bülent Duran, devlet denilen yapının yurttaşlarını koruyan bir yapıya sahip olduğunu ifade etti. Kaybedilen yaşamın telafisinin mümkün olmadığını aktaran Duran, şöyle konuştu: “Kaybedilen can geri gelmeyecek. Ancak hakkaniyetli bir karar verilerek ailenin yüreğine su serpilebilir. 2015 yılında İç Güvenlik Yasasının çıkmasının ardından polis Ekrem’i öldürdüğü gibi onlarca çocuğu daha öldürmüştür. Polisin öldürdüğü çocukların listesi uzayıp gidiyor. Polis bir cinayet mekanizmasına dönüşmüş. Bizim tek kaygımız adil bir yargılamanın yürütülmesidir. Polisler delilleri kararttı. Polis aileye cinayetten bir gün sonra haber vererek Ekrem’in terörist olarak gösterildiği bir senaryoyu devreye koydu. Polis cinayet işlemiştir ve kasten işlemiştir. Cinayet işleyen polisin delil karartmada ne kadar uzman olduğunu hepimiz biliyoruz. Onun için heyet adil yargılama için çaba göstermelidir.”
Sanık avukatı ise bir önce ki savunmalarını tekrar ederek tutuklama talebinin reddini istedi.
SANIK YİNE TUTUKLANMADI
Sanık avukatının beyanın ardından kısa bir ara veren mahkeme heyeti aranın ardından, mütalaaya karşı esas hakkında savunma yapılabilmesi için süre verilmesine, soruşturmanın genişletilmesi talebinin reddedilmesine, sanığın tutuklanma talebinin bu aşamada reddine, sanığın bir sonraki duruşmada SEGBİS yoluyla hazır edilmesine, bir sonra ki duruşmanın ise 15 Mart’ta görülmesine karar verdi.
‘EKREM’DEN SONRA DA POLİS CİNAYETLERİ DEVAM ETTİ’
Duruşmanın ardından adliye sarayı önünde açıklama yapan CHP Antep Milletvekili Bayram Yılmazkaya, yargının Türkiye’de geldiği noktanın bugünkü duruşmada tekrar görüldüğünü belirtti. “Ölen çocuk bir hakimin, savcının, polis amirinin ya da AKP’li bir yöneticinin evladı olsaydı acaba bugün mahkemede gelinen nokta böyle mi olurdu?” diye soran Yılmazkaya, “Devletin polisi cinayet işliyor. Bütün deliller karartılıyor. Bir el sanığın tutuklanmasını engelliyor ve çalışmaya devam ediyor. Polis kendisine yönelik hiçbir fiili olmayan bir çocuğu nasıl öldürebilir? İktidarın kendimizden olsun mantığıyla işe aldığı polisler polislik mesleğine uygun olmayan kişilerdir. Devlet polisin hakkını koruduğu kadar vatandaşının da hakkını korumalıdır” dedi.
‘YAŞAM HAKKI KORUMA ALTINDA DEĞİL’
Ardından söz alan dava avukatı Bülent Duran, ülkede her an bir kişinin polis kurşunuyla ölebileceği bir noktaya gelindiğini söyledi. Fail polis olduğu için idarecilerin polisi koruma altına aldığını paylaşan Duran, “Polis işlediği cinayetin ardından deliller karartılmak istenmiştir. Aile cinayetin ardından evladına ulaşamıyor. Bugünkü yargılamadan gördüğümüz kadarıyla yaşam hakkı koruma altına alınmıyor. Koruma altına alınmamakla birlikte 300’ün üzerinde çocuk ve yurttaş katledildi. Bu yargılamadan çıkacak adil bir karar işlenecek cinayetlerin önüne geçecektir” diye konuştu.