URFA- Harran Üniversitesi 2. sınıf öğrencisi Mahmut Bayar’a Kürt öğrencilerinin üniversitelerde yaşadığı kimlik sorunlarını, Türkiye’de yaşanan ekonomik krizin öğrenciler üzerindeki etkisini, ayrıca Önder Apo üzerinde yürütülen ağır tecrit koşullarının üniversitelere olan yansımasını sorduk.
Kampüste kimliğiniz yüzünden sorunlar yaşıyor musunuz? Yaşıyorsanız bunun önüne nasıl geçiyorsunuz?
“Üniversite kampüslerinde Kürt kimliğimizden dolayı sorunlar yaşıyoruz. Üniversiteyi Riha’da okuduğumuz için Türkiye şehirlerinde yaşayan Kürt öğrencilere nazaran daha az bir baskı yaşıyoruz. Türkiye kampüslerinde bu durum çok daha şiddetli gerçekleşiyor. Arkadaşlarımız ile Kürtçe konuşurken akademisyenlerin bize karşı tavırları ve ayrımcı bakışları bize karşı bir örgütlenme içinde olduklarını gösteriyor. Kimliğimizden ötürü bize karşı düşmanlık besliyorlar. Kampüs içinde her alanda dezavantajlı olmamıza rağmen dilimize daha çok sarılıyoruz. Üniversite gençliği olarak dilimiz, kimliğimiz üzerinde daha çok durduğumuz için bu saldırırlar artarak devam ediyor. Bu tür olumsuzlukları her alanda dilimizle konuşarak, kimliğimize daha çok sarılarak, daha fazla örgütlenerek çözeceğiz. Kampüste her alanda kimliğimiz ve dilimiz üzerine dersler vereceğiz. Çevremizi örgütleyeceğiz.”
2. Soru- Bilindiği üzere Türkiye devasa bir savaş ekonomisi ile çıkmaza girmiş durumda. Bu durumun etkilerini akademik eğitimde görüyor musunuz? Bu olumsuzlukla nasıl başa çıkıyorsunuz?
“Çözüm sürecinin devlet tarafından baltalanmasından sonra Kürdistan coğrafyasında her geçen gün artan şiddetli savaş hali yaşanıyor. Ekonomik krizin asıl nedeni olmasının yanı sıra bu savaş Özel Savaş Politikaları’nı da besliyor. İşsizliğe ve göçe maruz bırakılan Kürdistan coğrafyası Türkiye şehirlerine göre krizi çok daha fazla yaşıyor. Halkımız genel olarak fakir olduğu için kampüste bunun zorluğunu çeken genç arkadaşlar oluyor. Kampüste içeceğimiz her çay ve kahveden önce paramızın buna yetip yetmeyeceğini düşünmek zorundayız. Bu sorunu komünal bir şekilde yardımlaşarak çözmeye çalışıyoruz. Okuduğumuz kitaptan, içtiğimiz suya, yediğimiz yemeğe kadar birbirimizle paylaşmaya çalışıyoruz. Zaman zaman tüm ihtiyaçlarımızı karşılayamasak bile krizin üstesinden gelmeye çalışıyoruz.”
3. Soru- Birçok demokratik kurum ve kuruluş İmralı tecridinin Türkiye ve Kürdistan’ı olumsuz etkilediğini söylüyor. İmralı tecridinin üniversite kampüslerine etkisi nasıl oluyor?
“İmralı’daki mutlak tecrit üzerinden tüm Kürdistan coğrafyasına korku salınmaya çalışılıyor. Bu korku salma durumu en çok Kürt öğrenciler üzerinde deneniyor. İmralı’yı iletişimsiz bırakarak uygulanan insanlık dışı tecrit politikaları başta Kürt öğrenciler olmak üzere Kürdistan halkını yıldırmayı amaçlıyor. Özellikle kampüste bu yıldırma politikası ile çok karşılaşıyoruz. Herhangi bir eylemsellik içine girdiğimiz zaman İmralı tecridi bize karşı bir silah olarak kullanılıyor. Biz Kürt öğrenciler olarak her alanda olduğu gibi üniversite kampüslerinde de insanlık dışı tecrit politikalarının karşısında olduğumuzu belirtiyoruz. Bunun örgütlenmesini yapıyoruz. İmralı tecridini kampüslerde örgütlenerek yıkacağız.”
Röportaj: Kdraytn