HABER MERKEZİ – Zalimin olduğu yerde zulüm bitmezmiş. Kürtler şimdi çok daha büyük katliamlarla karşı karşıyalar. Katliamın büyüğü küçüğü olmaz. Bir kişi bile öldürülse katliamdır. Katliamın bir halka, halkın tarihine, kimliğine yapılması çok daha kötüdür. Kürtlere yapılan sadece fiziki değil, bir bütünen kimliksel-kültürel bir katliamdır. Bir halkın katledilmesi, kimliğinin yok edilmesi kadar, dünya insanlığının bu katliamlara sessiz kalması, hele ekonomik çıkara dayalı olan sessizlik ve destek çok daha kötüdür ve utanç vericidir. Aleviler tarih boyunca, zulme karşı çıktıkları için, zalimlerin saldırılarına uğradılar. 19-26 Aralık 1978’de Kürdistan’ın Maraş şehrinde Alevi Kürtlere yönelik devlet destekli ama sivil kontraların eliyle yada maşa olarak kullanılmasıyla bir katliam yapıldı yüzlerce Alevi Kürt katledildi ve Alevi Kürtler Maraş şehrinden Türkiye metropollerine ve Avrupa’ya gitmek zorunda kaldılar.
Alevi Kürtlerin Maraş merkeze hakim olmasını ve söz sahibi olmasını istemediler. Çünkü o yıllarda Alevi Kürtler Maraş merkezde çok güçlü ve örgütlüydüler, hem kendi köylerine hemde Maraş merkeze hakimdiler ekonomik olarakta güçlüydüler. Ve ülkede yürütülen demokrasi ve devrimci mücadeleyede destek veriyorlar, öncülük düzeyinde sol hareketlerde aktif yer alıyorlardı. PKK’nin 1978’in sonlarında resmi olarak kuruluşu ve tamda kuruluştan kısa süre sonra, Alevi Kürtlere katliam yapılması bir tesadüf değildir, özel savaş kliğince bilinçlice planlanmış bir katliamdır. Katliamdan günler önce, Alevi Kürtlerden 500 gencin PKK’ye katılamk için hazır beklediği biliniyor. Özel savaş kliği’nin, PKK’nin Kürdistan’ın güney batı bölgesinde filizlendiğini, kitleselleşmeye başladığını çok iyi biliyordu. Bunun için Alevi Kürtlere yönelik bir katliam ve göçettirme yaptırarak PKK’nin bölgede kitleselleşmesinin önüne geçmek istediler. Bazı Alevi Kürtler, günümüzde bile, sadece Maraş katliamının olduğunu ama ondan sonra sanki bir katliam olmamış gibi düşünüyorlar. Halbuki Kürdistan’ın yakın tarihi katliamlara doludur. Sadece Dersim’de ve Halepçe’de katledilen Kürtelerin sayısı, Maraş’ta katledilen Kürtlerin sayısından yüz misli daha fazladır.
Zalim, nerede kendisine karşı bir direniş olursa orada katliam yapmaya başlar. Kürdistan şimdi zalimin bütün hedefi olmuş durumdadır. Yani Kürdistan’da elli tane Maraş var şimdi. Yada bütün Kürdistan Maraş haline getirildi. Kürdistan genelinde her gün üç-beş Kürt, düşmanın saldırısı sonucu hayatını kaybediyor. Sadece Alevi Kürtler değil, bütün Kürtler soykırım sisteminin hedefindedir. Bir halk fiziki saldırıya uğramasa bile, kültürünün ve kimliğinin yok edilmek istenmeside bir katliamdır. Kültür ve kimlik katliamı, katliamların en kötüsüdür. Bir toplumun ulusal varlığını-kimliğini bir daha yaşamamacasına yok etmek katliamların en kötüsü olsa gerek. Başta Alevi Kürtler olmak üzere, bütün Kürtler, Kürdistan’ın düşmanın ayakları altına alındığını ve yok edilmek istediğini bilince çıkarıp daha çok örgütlü hareket ederek, PKK’nin saflarında yer alarak zalimin zulmünü bütün Kürdistan’da yok etmek gerekiyor. Özel savaşın Kürdistan’da artık hiçbir koşulda yaşayabilme imkanı kalmamıştır. İşte bundan dolayı şimdi bütün Kürdistan düşmanın hedefindedir. Şimdiki zaman, kırk dört yıl önceki zamandan daha tehlikelidir ama şimdi bütün Kürtler daha çok örgütlü ve daha çok bilinçli ve güçlü bir ulusal demokratik devrimci bir önderliğie sahipler.
Kürtlerin şimdi eskiye kıyasla başarma şansları ve imkanları her bakımdan çok daha yüksektir. Alevi Kürtler, Maraş katliamı geçti gitti demesinler. Dün Maraş’ta Alevi Kürtlere yapılan şimdi bütün Kürdistan’a ve bütün Kürtlere yapılıyor. Eğer Türkiye ve Ortadoğu demokratikleşmezse, başta Kürtlere ve diğer bütün halklara yönelik katliamların ardı arkası kesilmez. Ortadoğu topraklarında zalimler olduğu sürece zulümler bitmemiştir. İşte bundan dolayı, PKK bütün Ortadoğu’nun demokratikleştirilmesi diyor ve bunun mücadelesini yürütüyor. Kürdistan ve Türkiye başta olma üzere, bütün Ortadoğu demokratikleşirse bütün zalimlerin kökü kurutulur ve halklar için yeni bir sayfa açılır. Alevi Kürtler, yüzlerce yıl önce olduğu gibi, şimdide zalimin zulmüne karşı ayağa kalkmalıdır ve kendi kimliğine layık bir direnişin en başında olması gerekiyor. bu direniş PKK öncülüğünde kahramanca yürütülüyor. PKK aynı zamanda modern bir Alevi hareketidir. Alevilerin gideceği yerler devletin zehirli kollarının arası olmamalıdır, PKK direnişinin yükseldiği mücadele alanları olmalıdır. Aleviler, devletin kurumlarından ve devletten gelecek ekonomik yardımlardan kesinlikle uzak durmalılar. Devletin eliyle açtırılan sözde Alevi kurumları falan hepsi tuzaklarla doludur.
Kemal Söbe