Çocuklar ve gençler toplumun yarısından fazlasını oluşturmasına rağmen toplum içerisinde eksik ve korumaya muhtaç bir birey olarak yer alıyor.
HABER MERKEZİ-NÛÇE CIWAN
Çocuklar ve gençler toplumun yarısından fazlasını oluşturmasına rağmen toplum içerisinde eksik ve korumaya muhtaç bir birey olarak yer alıyor. Toplumda görünür olmayan çocuklar veya gençler medyada üretilen haber metinlerinde, reklamlarda, TV programlarında ya bir haberin mağduru, ya reklam öznesi ya da bir TV programının eğlencesi olarak yer alıp psikolojik, ekonomik, sosyal, söz söyleme hakkından mahrum.
Haber konusu olduklarında ise mahremiyetleri ihlal ediliyor, ifşa edilip daha fazla mağdur konuma getiriliyor Haber metinlerinde ise “sokak çocuğu”, “çocuk gelin”, “madde bağımlısı çocuk veya genç”, “mağdur çocuk veya genç”, “çocuk işçi” gibi birçok tanımla haberin içerisinde yer alırken, çocukların veya gençlerin içerisinde bulundukları toplumsal koşullar ise gözardı ediliyor. Çocuklar ve gençler maruz bırakıldıkları cinsel istismar olaylarında ise mahremiyeti ihlal edilerek, istismarın ayrıntıları, çocuğun veya gencin ismi ile fotoğrafı açık bir şekilde ifşa edilip, çocuğun veya gencin ikinci bir defa istismara maruz bırakılmasına neden oluyor. Yine haberlerde çocuklar veya gençlere istismarda bulunan fail için “istismarcı”, “tecavüzcü”, “sapık” gibi tanımlamalar kullanılarak meslekmiş gibi gösterilip, olay normalleştiriliyor.
Basında çocuk kategorisi yer almıyor
Yine çocuklar sadece istismar veya mağdur edildiklerinde haber olurken, çocuklarla ilgili incelediğimiz hem yaygın medyada hem de muhalif basın olarak kendini tanımlayan basında çocuk kategorisi yer almıyor. Medyada çocuklar veya gençlerle ilgili haberlerde şu tür başlıklar çok sık tercih ediliyor:
“Çocukları çikolatayla kandıran tacizciye 52 yıl”
“13 yaşındaki çocuktan hamile kaldı”
“Tacizci öğretmene 48 yıl hapis talebi”
“Borcuna karşı 14 yaşındaki kız çocuğunu kaçırıp arkadaşına verdi”
“Çocuk gelinin dramı”
“Cinsel sapık tutuklandı”
“Devletin korumadığı çocuk 14’ünde çocuk anne olacak”
“Çocuğa cinsel istismar: Kızımızı oğlunuz kaçırmış evlenmesi gerekir, yoksa kızı öldürürüz”
“Kaçak Afganlı 8 yaşındaki akrabasına cinsel istismardan tutuklandı”
“’Cinden korkarsınız’ diye gözlerini bantladı, babasının yanında 17 yaşındaki kızı taciz etti”
“Liseli kızın çığlığı tacizciyi yakalattı”
“Çocuk işçi asansörde sıkışarak hayatını kaybetti”
Çocuklar ve gençler haberde görünür kılınmalı
Bianet ve Jin News gibi basın kuruluşları ise, çocuk odaklı habercilik anlayışıyla çocukların veya gençlerin daha görünür olmasını sağlarken, onlar için ayrı kategori de ayırıyor. Yine istismarı, şiddeti toplumsal koşulları sorgulayarak ele alıp ifşa etmenin yanı sıra çocuğun veya gencin hakkını gözetme anlayışını irdeliyor. Medyada çocuğun temsil edilme biçimi üzerine konuşan Bianet Eş Yayın Yönetmeni Haluk Kalafat, çocuğun veya gençlerin haklarını temel insan hakları içerisinde değerlendirdiklerini ve onların maruz bırakıldıkları hak ihlallerini görünür kılmaya çalıştıklarını belirtti.
‘Çocuktan al haberi’
Bianet’in yaygın medyada bir özne olarak değil bir nesne olarak temsil edilen çocukları haberlerin öznesi yapmayı öncelik olarak gördüğünü ifade eden Kalafat, çocuğa söz hakkı vererek “Çocuk bilmez, onun adına ebeveyni konuşsun” yaklaşımından uzak durmaya çalıştığını belirtti. “Çocuktan ver haberi” sloganı ile hareket ettiklerine değinen Kalafat, “suçlu çocuklar”, “tinerci çocuklar”, “çocuk çeteleri” gibi tanımlamalardan uzak durulması gerektiğini, doğru olan tanımın “suça itilen çocuk” olduğunu belirtt. Kalafat, “Yani şu unutulmamalı ki çocuklar tehlikeli değildir. Çocuk tehlikededir” diye kaydetti.
Çocuğun içinde yaşadığı toplum önemli
Jin News Editörü Ceren Karlıdağ ise çocuğun haberde nesne olmasının iktidarla bağlantılı olduğunu ifade etti.“Hangi konuyu işlesek işleyelim bir çocuğun çocuk olduğunu unutmamak gerekir” diyen Karlıdağ, bu bilincin sağlanması noktasında medya okuryazarlığının önemli olduğuna dikkat çekti. Karlıdağ, “Çocuğu sadece çocuk kimliğiyle tanımlamak gerekiyor. Toplumun belirlediği bazı normların, ailenin, yetiştiği kültürün ve çocuğun içinde büyüdüğü ortamın sorgulanması gerekir. Bir çocuk doğuştan hırsız veya katil olmaz. Doğuştan madde bağımlısı olmaz onu sürükleyen nedenler vardır” değerlendirmesi yaptı.