RIHA – Adalet Bakanlığı’nın “tecrit yok” yanıtına tepki gösteren Önder APO’nun kardeşi Mehmet Öcalan, “Tecrit ve ihlal yoksa neden görüşemiyoruz” diye sordu.
İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde mutlak tecrit altındaki Önder APO ile tutsaklar Hamili Yıldırım, Veysi Aktaş ve Ömer Hayri Konar’dan haber alamama hali 38’inci ayına girdi. Adalet Bakanlığı’na bağlı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü, Önder APO üzerindeki tecridin kaldırılması, aile ve avukat ziyaretlerinin yapılması için 7 Aralık 2023’te Meclis İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanlığı’na (İHİK) yapılan başvuruya “tecrit yok, Öcalan haklarından faydalanıyor” yanıtı verdi. Müdürlük, mutlak tecride rağmen İmralı’daki tutsakların “kanun ve yönetmeliklerle verilen tüm haklardan eşit olarak faydalandıklarını” iddia etti.
ÖCALAN: YILLARDIR HABER ALAMIYORUZ
Önder APO ile en son 25 Mart 2021 tarihinde kesintili bir telefon görüşmesi gerçekleştirebilen kardeşi Mehmet Öcalan, bakanlığın yanıtına tepki gösterdi. Verilen yanıtı hayretle karşıladıklarını belirten Öcalan, “Bakanlık devleti temsil ediyor. 38 aydır başkandan (Öcalan) haberimiz yok. Devlet ve Adalet Bakanlığı çıkıp doğruları söylemeli. Bunun adı tecrit değil de nedir? ‘Tecrit değil’ diyorlarsa buna bir isim bulsunlar. Başkan eskiden İmralı Adası’nda tutuluyordu ancak şimdi nerede tutuluyor bilmiyoruz. Orada ne oluyor bilmiyoruz. Bakanlık bize cevap versin. Her tutsağın hakları var. Biz de bu haklardan faydalanmak istiyoruz. Bu bir ayrıcalık değil, var olan bir hak. Yıllardır haber alamıyoruz. Bunun adı tecrit değil de nedir?” diye sordu.
‘BAŞKAN SIRADAN BİRİ DEĞİL’
“Gerçekleri bilmek bizim hakkımız. Bakanlık çıkıp bu insanların nerede olduğunu açıklamalı” diyen Öcalan, “Bu yapılmadan bu ülkede hak, hukuk ve adaletten bahsetmek inandırıcı olamaz. Başkan sıradan bir insan değil. Kürtler onu liderleri olarak benimsemiştir. Türkiye Cumhuriyeti yöneticileri bunu kabul eder ya da etmezler bu onların sorunu ama Kürtler yıllardır bunu böyle kabul etmiş” dedi.
Öcalan, “Önder Apo’ya özgürlük, Kürt sorununa çözüm” talebiyle devam eden eylemlere işaret ederek, “Tutsaklar dört duvar arasında ve tecride dikkat çekmek için içinde bulundukları tecrit durumunu derinleştiriyorlar. Onları ve eylemlerine destek veren aileleri kutluyorum. Başkanın fiziki özgürlüğü için bir taşı başka bir taşın üstüne koyan herkese sonsuz şükranlarımızı sunuyoruz. Avrupa başta olmak üzere Kurdistan ve dünyanın dört bir yanında eylem ve etkinlikler var. Ancak bu yeterli değil. Herkes bulunduğu yerde demokratik tepkisini büyütmeli. Bunu yapamazsak geç kalırız. Kendine demokrat, aydın diyen herkes tepkisini dile getirmeli” çağrısı yaptı.
‘CPT TÜRKİYE’NİN SUÇ ORTAĞI’
Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi’nin (CPT) 2022’de İmralı’yı ziyaret ettiğini ancak raporunu açıklamadığına dikkati çeken Öcalan, “CPT neyi bekliyor? CPT bu yapılan suçta Türkiye’nin ortağıdır. CPT, her şeyi biliyor ama sessiz kalıyor. Sadece CPT değil, Avrupa Birliği (AB), Avrupa Konseyi de gerçekleri biliyorlar. Bu Avrupa demokrasisi açısından utanç verici. Gerçekleri kamuoyu ile paylaşmak zorundalar. Avrupa’da bulunan demokratik kurum ve kuruluşlar bunu kabul etmemeli. Sadece 4 insanın haklarını talep etmiyoruz. Bu haklar sağlanırsa bütün insanlar için bir nefes olur. Bakanlık ‘tecrit yok’ diyerek işin içinde sıyrılamaz. Madem tecrit, ihlal yok aile olarak neden görüşemiyoruz? Kelime oyununu bırakın; avukat ve ailelerin İmralı’ya gitmesinin önündeki yasal olmayan engelleri kaldırın” ifadelerini kullandı.