HABER MERKEZİ -Wichita Eyalet Üniversitesi’nden Matthew Howland liderliğindeki bir ekip, antik Mezopotamya’dan kalma 32 tuğla üzerinde yaptığı araştırmada dünyanın manyetik alanı hakkında yeni bilgilerin gün yüzüne çıkmasını sağladı.
Mezopotamya’da bulunan antik tuğlalar, dünyanın manyetik alanında 3.000 yıl önce meydana gelen gizemli bir anormalliği doğruladı.
Tuğla ustaları, Mezopotamya krallarının isimlerinin basıldığı tuğlaları MÖ 3. ve 1. bin yıllar arasında pişirdiler. Kilin içindeki demir oksit taneleri, tuğlalar ısıtıldığında dünyanın manyetik alanındaki değişiklikleri kaydetti.
Araştırmacılar, dünyanın zamanla artan, azalan ve hatta tersine dönen manyetik alanını araştırmak için Mezopotamya’dan kalma 32 kil tuğladaki demir oksit minerali taneciklerine baktılar. Araştırmacılar, bu minerallerin manyetik alana duyarlı olduğunu ve ısıtıldıklarında dünyanın manyetik alanından farklı bir imzayı koruduklarını belirtiyor.
Her tuğlada, her hükümdarın hükümdarlığı sırasındaki 12 Mezopotamya kralından birinin adı yazılıydı; arkeologlar daha önceki bulgulara dayanarak bunun tarihlerini zaten biliyorlardı.
Zaman çizgelgesi
Araştırmayı yapan ekip, her bir tuğladaki demir oksit taneciklerinin manyetik gücünü, tuğlaların kırık yüzeylerinden küçük parçalar kopararak ve içindeki minerallerin manyetik alan gücünü ölçmek için bir manyetometre kullanarak ölçtü.
Araştırmacılar, kralların saltanat tarihlerini ölçülen alan gücüyle birleştirerek, Mezopotamya’da zaman içinde dünyanın manyetik alanının iniş ve çıkışlarını gösteren bir zaman çizelgesi oluşturdular.
Analizler, gezegenin manyetik alanının MÖ 1.050 ile 550 yılları arasında şimdiki Kurdistan ve Irak çevresinde şaşırtıcı derecede güçlü olduğu bir dönem olan “Levant Demir Çağı jeomanyetik Anomalisi”ne ilişkin kanıtları destekliyor.
Bu anormalliğin o dönemde neden var olduğu belli değil ancak buna dair kanıtlar Çin, Bulgaristan ve Kuzey Atlantik’teki Azorlar gibi uzak yerlerde de tespit edildi. Ancak şu ana kadar Ortadoğu’da bu anormalliğe ilişkin kanıtlar çok azdı.
Live Science’nin habere göre çalışmanın ortak yazarı Lisa Tauxe, “Jeomanyetik alan, yer bilimlerindeki en gizemli olaylardan biri. Zengin Mezopotamya kültürlerinin iyi tarihlendirilmiş arkeolojik kalıntıları, özellikle de belirli kralların isimlerinin yazılı olduğu tuğlalar, alan gücündeki değişiklikleri yüksek zaman çözünürlüğünde incelemek ve birkaç on yıl veya daha kısa sürede meydana gelen değişiklikleri izlemek için benzeri görülmemiş bir fırsat sunuyor” dedi.
Kaynak: Yeni Özgür Politika