HABER MERKEZİ – Basın nedir, ne amaçla kullanılmalıdır? Tarihi kökenine inildiğinde bugün tv kanalları, dergi, gazete vb. Birçok yöntem ile zenginleştirilen bilgilendirme faaliyetidir. Daha güncel açıklamak gerekirse, gelişmelerden haberdar ‘etme’ durumudur. Tarihte bu yöntem başta halklar arasında tamamen öz savunmayı güçlendirme temelli kullanılmıştır. Yani şöyle; doğal afetlerden korunma, herhangi bir saldırıya karşılık önceden bilgilendirme ve bu sayede gerekli tedbirleri alma, yaşadığı bölgenin durumu hakkında bilgi sahibi olma, aynı şekilde kendisine komşu bölgelerin durumu hakkında bilgi sahibi olmak için kullanılmıştır. Tamamen halklara hizmet temellidir ki bugün çok yaygın olan mesleğe dönüşmüş bu faaliyetin inşa edenleri yine halklardır. Bu yöntem zarar verenlere karşın örgütlenmenin en güçlü yöntemi halini almıştır. Her türlü durum için kullanılmıştır. Bu sayede tarihteki bir çok istila ve işgal amaçlı hareketlenmeler hezimete uğratılmıştır. Köleleştirme faaliyetleri bu faaliyet sayesinde büyük ölçüde sekteye uğratılmıştır.
Fakat tekelci, iktidar odaklı basıncılığın gelişimi ile belkide en temel özelliği tarafsızlık olan basın artık halkları uyandırma, tedbir-öz savunma geliştirme yerine, tamamen uyutma ve savunmasız hale getirilme amaçlı kullanılmakta. Bugün toplumları ait oldukları kökten uzaklaştırıp kendisinden çıkarma faaliyetlerinin en yaygın olduğu ve en etkili olduğu yer maalesef basın’dır. Kürdistan’da basıncılık nasıl olmamalıdır! başlığı altında, Güney Kürdistan ağırlıklı haber sunumu yapan Rudaw kanalının güncel yayınlarına bakacağız.
Güney Kürdistan’ın en çok izlenen kanallarından biri olan Rudaw Tv’nin yayın politikasının ne olduğu, neye hizmet ettiği, kim için çalıştığı haala bilinmiyor. Bu bilinmezliğin nedeni, Rudaw’ın politikasını izleyiciye aktarmamış olması değil. Izleyen kitlenin kürt kesimi olduğu biliniyor. Güney Kürdistan’ın tv kanalı Rudaw, hangi kitleye, hangi ideolojiye hitap ediyor? Bu kuruluşun neye hizmet ettiği çoğu kesim tarafından kısa ve öz cümleler ile tarif ediliyor. ‘‘Barzani ailesine ait’’ deniyor. Dolayısıyla ‘‘Barzani ailesinin ideolojisini benimsiyor ve onu yayma peşinde.
Peki, bu Rudaw’ın izlediği yol ne? Biraz açık konuşalım. Genel çerçevede yayın akışından anlaşılan nokta, Rudaw’ın her zaman Kürdistan’daki Kürt Özgürlük Hareketi’nin her çıkarına saldırmak, halkların kafasında tamda düşmanın işine yarayacak, eksik bilgilendirme ile ‘YERSİZ’ ve doğru olmayan algılar yaratma çabaları, her haliyle kürt toplumunu tamamen düşmanına yöneltip ‘‘umut kapısını’’ ordaymış yani can düşmanının elindeymiş gibi göstermeye çalışması açıkça görülmektedir. Rojava devrimine en çok saldıran kanal ATV, Kanal D, bilmem ne bilmem ne değildi. Bugün bile Kürt kanını en vahşice döken, topraklarına saldıran ve işgal edenlerin yanında yer alan ENKS’nin propagandasını alttan alttan değil AÇIKÇA yapan yine Rudaw’dır. Bütün devrimi sanki Kürt, Arap, Asuri, Suryani, Türkmen değil de ABD yapmış gibi göstermesi, Kobanê gibi bütün Dünya’nın gözü önünde binlerce YPG’linin şehadetiyle özgürleştirilmiş bir kent için ‘‘ABD olmasaydı özgürleştirebilirmiydiniz?’’ sorusunu PYD sözcüsüne yönelten yine Rudaw’ın bir haber sunucusuydu.
Bu kanalı kim yönetiyor? Rudaw’ın açlık grevlerine ilişkin İHD’nin açıklamasından önce Açlık Grevleri sonlandırılacak bilgisini paylaşması, akıllara bazı sorular düşürdü. İzlediği politika’nın, Özerk Kürdistan Bölgesi’nin en büyük düşmanlarından biri olan Türk Hükümeti istihbarat teşkilatı Mit’in Kürde yönelik izlediği politika ile benzeşmesi tesadüf mü? Nedir Mit’in izlediği yol? Suyu Kurut Balığı Yakala. Bunlar Kürdistan Halklar’ı ve hatta bütün Orta Doğu Halklar’ında özgürlük fidanını dökülen kanı ile sulayıp yeşerten, kök salanları hedef almakla ne yapmak istiyor? Rudaw’da bugüne kadar Kürd’e hiçbir yararı dokunmayan Devlet Bahçeli adındaki faşistin açıklamalarını okuyorsun. Sanki Türk medyasından okuyormuşsun gibi geliyor.
Referandum sürecinde en sert tepkiyi veren ve o süreçte ordusunu Güney Kürdistan sınıra kelimenin tam anlamıyla yığan Tayip Erdoğan’ın ‘‘Kürt Kardeşlerim’’ yalanını Güney, Kuzey, Batı, Doğu ve hatta Avrupa ‘daki Kürdistan haklarına ulaştıran ve o yalanı süsleyip püsleyip yutturan yine Rudaw’dır. Türk Ordusu’un medya savunma alanlarında savaş uçaklarından attığı bildirgeleri gündemine alıp kendi çağrısıymışcasına tavır takınıp herşeyiyle temsil ettiği ihanet çizgisine davet eden Rudaw’dır. Kendi topraklarına en can düşmanı tarafından yapılan saldırıları, operasyonları kendisi yapıyormuşcasına gösterip normalize eden de bu kanaldır. Kim Tayip Erdoğan’ın, Türk ordusunun propagandasını yapar? Özelliklede bu tür propagandaları niye yapar? Vaziyet odur ki Rudaw kanalı ne toplumsaldır, nede Kürdistani’dir. AKP’nin Güney Kürdistan’daki basın koludur. Son haberleri ile kendini deşifre etmiştir. Kürd’e ve insanlığa düşmandır, Rudaw işe yaramayan işsizlerin toplandığı Mit’dir Mit.
Bawer İNTİKAM/Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi