HABER MERKEZİ – Kürdistan’da yaşanan iç savaşta kendi topraklarına yabancı olan mülteci durumuna düşen bir halk gerçeliği. Efrin doğasıyla insanı bütünleştiren, insanın doğadan ayrı yaşamayı düşünemediği Kürdistan’ın direnişçi bir şehri.Farklı inanç, halk ve etnik grupların yönetimi ile yaşanılır bir kent haline gelen Efrin, her ne kadar sığınmacıların durağı olsa da devletli yapılar tarafından “Kurban” seçildi.
Efrîn, bölünmüş Kürdistan coğrafyasının batı ucunda yer alan, zeytin ağaçları, ırmakları ve etrafını saran Kurmênç dağlarıyla öne çıkan, tarihi, kültürel ve doğal zenginlikleriyle tanınan Kürt, Süryani, Ezîdî, Çerkez, Türkmen, Alevi ve Arap halklarının yaşadığı adeta cennetten bir parça.
Kurmênç dağları Kuzey Suriye’nin güneybatısında yer alır ve Efrîn’in bütün kasabalarını sur gibi çevreler. Tarih içinde önce Antakya Beyliğine, ardından Kilis’e bağlanan, Suriye kurulduktan sonra da Halep’e bağlı bir yerleşim yeri olan Efrîn, geride kalan 100 yıl içinde önemli gelişmeler sağladı. Efrîn 2011-2012 yılında Rojava Devrimi’nin gelişmesiyle birlikte Kürdistan Özgürlük Güçlerinin kontrolüne geçti. Ve Efrîn devrim ile birlikte hızla gelişim kat ederek Demokratik Özerk Yönetim ile birlikte Rojava Devrimi’nin bir Kantonu olarak yerini aldı.
İşgalci Türk devleti ve ona bağlı ÖSO çete grupları ile birlikte 20 Ocak 2018’de Efrîn’e yönelik işgal saldırısı başladı. Efrîn’e yönelik saldırı staratejik, ekonomik, toplumsal, kültürel ve siyasi açıdan kaynaklı Erdoğan ve çetelerin hedefi oldu.
EFRÎN EKONOMİSİ
Kurmênç dağlarının eteklerinden başlayan ve genişliği bazı yerlerde 10, bazı yerlerde ise 20 kilometreyi bulan Lêçe Ovası, Efrîn’in tarımsal üretiminde önemli bir yeri oldu. Ayrıca zeytin ve ürünlerine dayanan ticaret de bölgenin gelişmesine önemli katkılar sağladı. 2001 yılında Suriye rejiminin yaptığı nüfus sayımına göre Efrîn‘de 417 bin 254 kişi yaşıyordu. Ancak Efrîn, savaş sırasında güvenli bir bölge olması nedeniyle yoğun göç aldı ve kısa bir sürede nüfusu 1 milyonu geçti.
Efrîn’de ayrıca Cindires, Bilbil, Raco, Mabeta, Şera, Şerawa, Şiye ilçeleri dışında, 7 kasaba ve 366 köy bulunuyor.
20 OCAK 2018
Tarih 20 Ocak 2018’i gösterdiğinde işgalci Türk ordusu, “Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından, hudutlarımızda ve bölgede güvenlik ve istikrarı sağlamak maksadıyla, Suriye’nin kuzeybatısında Afrin bölgesinde, PKK/KCK/PYD-YPG ve DEAŞ’a mensup teröristleri etkisiz hale getirmek ve dost ve kardeş bölge halkını bunların baskı ve zulmünden kurtarmak üzere, “Zeytin Dalı Harekâtı” 20 Ocak 2018 saat 17:00’de başlatılmıştır.” Açıklamasıyla artık faşist Erdoğan siyaseti Efrîn’de kendini gösteriyordu.
BOMBALAR ALTINDA YAŞANAN DİRENİŞ
İşgalci Türk devleti tekniğiyle Efrîn’e yönelirken Rojava Kürdistanı’ndan akın akın Efrîn’e gidişler oluyordu. Başta Efrîn halkı olmak üzere Efrîn de Kürt halkının direnişi bir kez daha yazıldı. Efrîn Erdoğan’a teslim olmadı, ve olmayacaktı da. Okullar, evler, camiler, dükkanlar halkın tüm yaşam alanları bombardıman altındaydı. Ama halk sonuna kadara direnmekte kararlıydı. Saldırının ilk gününde kent ve çevresi 72 uçak ile bombalanmış buna rağmen halk ne kadar tehlike altında olduğunu görerek ve bilerek direnişi seçti.
DİRENİŞTE 8 MART
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü Efrîn’de bombalar altında kutlandı. Direnen kadın en güzel haliyle girdi 8 Mart’ta. Efrinli genç kadınlar 8 Mart’ta cephelerde savaşarak girdi. En anlamlı 8 Mart’tı yüzyıllardır süren kadın direnişi taçlanarak devam ediyordu…
AVESTALARIN RUHUYLA DİRENMEK
Avesta olmak Efrîn de Kürt kadının sesi olarak Erdoğan’ın faşist siyasetine en güzel cevabtı. Avesta ses, renk, direniş oldu. Eyleminin perpektifini Zilanlar’da, Arinler’den, Axinler’den alan Avesta yine iradesi kırılmayan Kürt kadınını yaşattı Efrînde. Avesta direnişe adını verdi, Navdar oldu Efrîn’de mücadele son mermisine kadar tankına topuna uçağına başkaldıran gençlerin sesi oldu Efrîn.
254 sivil katledildi
Güvenliği ihlal edildiği iddasıyla Efrîn’e yönelen işgalci Erdoğan ve çeteleri 254 sivili katletti. Efrîn’de meselenin bir güvenlik sorunu değil Kürt halkının büyüyen direnişi olduğu burdan da anlaşılmaktadır. İşgal saldırılarında 742 sivil ise yaralandı. Yaşamını yitiren sivillerden 37’sinin kadın, 45’inin ise çocuk olduğu tespit edildi. Yaralanan sivillerden ise 113’ünün çocuk olduğu açıklandı. Heyva Sor a Kurdistan bu ölüm ve yaralanmaların insansız hava araçları (iha) ve savaş uçakları tarafından gerçekleştiğini açıkladı.
TARİHİ YERLER VE HASTANELER BOMBALANDI
Faşist Erdoğan siyaseti ve çeteleri hastaneleri bombalayarak tarihin kara sayfasına bir defa daha adını yazdırdı. İşgal saldırılarının son günlerinde ise 16 Mart günü kentte yaralıların tedavi edildiği Avrin Hastanesi savaş uçakları ile vuruldu. İşgalci Türk ordusu yapılan saldırıyı yalanlasa da, kentte bulunan gazetecilerin çektiği görüntülerde hastanenin vurulduğu ve bir kısmının yerle bir edildiği belgelendi. Yine tarihten korkan işgalci Türk devleti ve çeteleri saldırı boyunca Efrîn’de bulunan birçok tarihi yer savaş uçakları ile bombalandı. Nebi Huri Kalesi, Endarê Tepesi ve Tapınağı, İki Kapılı Mağara, Elbiske Dağları ve tarihi Beradê Köyü, büyük hasar gördü.
SALDIRILARA KARŞI EFRİN SEFERBELİK PLATFORMU KURULDU
Efrîn Seferberlik Platformu, Kürt, Arap, Ermeni, Süryani, Çerkez ve Türkmenlerden oluşuyordu. Dört parça Kürdistan ve Avrupa’dan 600’ü aşkın genç Rojava’ya Efrîn’e geçmek için akın etti. Hiçbir siyasi fark gözetmeden gelen halkın amaçları ülkelerine yapılan saldırıya karşı gelmekti. Güney Kürdistan’da büyük bir etkilenme oluyordu. Önceden Peşmergelik yapmış gençler hiçbir siyasi görüş ayrılığına yer vermeden Efrîn toprakları için savaşmaya geldiler. Derik’ten Kobane’ye, Kobane’den Efrin’e rojava gençliği başta olmak üzere Başur, Bakur, Rojhilat, Maxmur ve Şengal’den Efrîn’e akın ediyordu. Dünya basının da etki bulan bu platformda sadece Kürt gençleri değil Almanya, İtalya, Fransa, İspanya gibi ülklerden de gruplar vardı. Efrîn halkların direniş mekanı olmuştu. Tarih yazılıyordu Efrîn’de. Ve herkes bu tarihin içerisinde yerini almak istiyordu. Ama KDP, Türkiye ve Suriye rejiminin engellemeleri ise yok değildi.
|