HABER MERKEZİ –
“Türkiye’de hala faşizmin yalanlarına kalan milyonlarca insanın olması hiç bir sosyolojik tespitle ve bilimsel tezle kolay kolay izah edilemez. Soğuk savaşın insan mühendisliğini Türkiye’de sağ, dinci-milliyetçi yığınlar üzerine kuran NATO ve onun sahadaki kirli aparatı Gladio Türkiye siyasetinde her daima gerçek söz sahibidirler. NATO gladiosunun çocukları darbeler yapar, insanları hapislere atar, işkence eder, göçertir ve katlederler. Bu tarihsel arka plan temelinde faşizmin tanrısal söylem rejimini doğru okumak gerekiyor. Faşizmin bu örgütlü siyasi söylem enflasyonunda hakikat arayışı bulanıklaşır. Zira hakikat siyasi söylem ve sorgulamaların önü barikatlarla doludur.
Devrimci ideolojiyi yaşamsallaştırılması gereken muhalefet ise siyaseti sadece sloganlaştırdı ve buda faşizmin ekmeğine yağ sürdü. Devrimci toplumsal hakikatin oluş zamanda işitilmesini sağlayan öngörülü Apocu paradigmanın bilgeliği, faşizmden toplumsal etik temelinde bir ayrışmayı mümkün kıldı. Apocu devrimci militanlığın kendi varoluş tarzını yaratması toplumda özsel bir etik vicdan refleksi yarattı. Paniğin büyüğü bundandır! Apocu paradigma bu küresel soykırım konseptine karşı pratik sahada halkların günlünde çok büyük bir ahlaki üstünlük sağladı. Akla ve vicdan ilkelerine tabi Apocu devrimci söylemin kendisi, kendisini eylemiyle çekici kılmayı başardı. Devrimcilerin yaşamlarıyla yaşadıklarına özsel tanıklık etmesi gözleriyle inanan Ortadoğu halklarının büyük güvenini kazandı. Apocu devrimciler cesaretini hakikatten alanların yenilmezliğini defalarca Ortadoğu’da kanıtladılar!
NATO soğuk savaş ayarlarını Ortadoğu’da yeniden güncelliyor. Yarattıkları dinci-milliyetçi çocukları için rol ve misyonlarda değişkenlikler gözlemleniyor. TC faşizminde Ergenekoncu-Avrasyacı klik topun ağzında. AKP-MHP-ERGENEKON iktidarı çatırdıyor. Kürt Özgürlük Mücadelesinin bir aktöre dönüşmesinin bir şekilde dengelenmesinde amaçlanıyor. Kürdistan demokratik devriminin Ortadoğu’da etkin bir alternatife dönüşmemesi içinde sahte Kürt milliyetçiliği ve Türk faşizminin muhalefeti de bir araç olarak bu amaçla kullanıyor. KDP referandumunu gelecekteki planları için el altından organize edenler bu çatışma ve çelişkilerin ayaklarını oluşturdular! KDP eliyle çıkarılmaya çalışılan Kürt iç savaşı da bu ayaklardan biridir.
Ortadoğu’nun yeniden şekillenmesinde Kürt soykırım konsepti de masada var. PKK bir tasfiye çemberine alınmak isteniyor. Öncü kuşak PKK ideolojik merkezinin tasfiye stratejisi çok kapsamlı bir yönelimi içinde barındırıyor. İmralı’da Sayın Öcalan’a uygulanan Guantanamo NATO gladyosu rejimi yine Sayın Karayılan, Bayık ve Kalkan için 21. yüzyıl utanç cinayet ödülü paraları. Yine büyük teknik ve istihbarat desteğiyle PKK’nin omurgasını oluşturan merkezin tümü hedefe konuluyor. Bu küresel ölçekteki bir tasfiye konseptinin varlığına işaret ediyor. PKK ideolojisini kendiler için büyük bir tehdit olarak görüyorlar. Yürürlükteki tasfiye ve soykırım konsepti büyük tehlikeler barındırıyor. Bu örülmek istenen ihanet çemberinde de KDP’nin uğursuz rolü yine karşımıza çıkıyor. KDP’nin klasik freksyoncu kindarlığı Ortadoğu’da yeni bir Kabil rolünde, PKK’yi de Habil olarak mal- mülk hırsına ve ihanetine kurban etmek istiyor!
Dünyanın soğuk çıkarları Kürt halkını açık bir soykırım hedefi haline getiriyor. Kokaistan baronu DAİŞ emiri ve BOP eşbaşkanı Erdoğan ile Nazi torunu hortlak Merkel’in Kürt tasfiye konseptindeki işbirliği artık aleni yapılıyor. Türk-Alman faşizminin tarihsel işbirliği biliniyor. Soykırım suçlusu iki ülkenin utanç dolu mazileri Kürt soykırımıyla kendisini tekrarlamak istiyor. Neo liberalizmin acımasız demir leydisi M.Tacher’ın ruhununu aratmayan Ortadoğu’nun kanını emen İngilterede Kürt soykırımında Alman Merkelle yarışıyor. Ekonomik kriz içindeki Erdoğan’a verilen 3 milyar Euro rüşvet mülteciler için değildir aksine Kürt soykırım konsepti için verilmiş bir ön avanstır. Nazi Almanyasıyla kader birliği etmiş Osmanlı torunları geçmiş faşizm deneyimlerini ve ortaklıklarını bu seferde Kürt halkının soykırımında pekiştiriyorlar. Önderliğin, Avrupa’da Kürt sorununun demokratik çözümü için çıkış yapmasını engelleyen ve uluslarası komploda en kilit aktörü Almanyadır. PKK’nin suçsuz sebepsiz illegalize edilmesi ve listelere alınmasını sağlayan yine bu ülkedir! Şimdide Daiş fatihi PKK bayrakları yasaklanıyor! ABD başkanı J.Biden Erdoğan’ı Rojava konusunda uyarmış güzellemeleri yapıyor kimi çevreler. Aslında tüm bunların bir manipülasyon olması olasılığı yüksek zira sahada aktif bir tasfiye konsepti var. Tüm açıklamalara temkinli yaklaşmakta yarar var. Beklenti yaratan kimi söylemler masum değil. Öz gücüne dayanan PKK’nin etrafında kenetlenilmeli. Bir umut olacaksa devrimden olmalı. Gerisi hikayedir!”
Serdem Amed