HABER MERKEZİ –
“Newroz sadece baharın gelişi diye anılmamalı artık. Bahar gelince kendisiyle beraber yeni bir umut, yeni bir başlangıç da getirir. Toprağın altında yeşermeyi bekleyen bir çiçek bu yeni umutla yeşerir.
Beklentisi daha güzel yaşamak mıdır? Yani yaşamdaki yerini bilmek midir? Peki bunu anlamak mıdır bize düşen? Ama görüyoruz ki, daha çok şey düşüyor bizlere. Bir çiçeğin gözü, kulağı olabilir mi bir insan? İşte bunu yapabilen ‘’Gerçek İnsan’’dır.
“Gerçek İnsan” kimliğini Newrozla, yılların bayramıyla ele alarak açıklamaya çalışalım. Yeryüzündeki farklı kimlik, farklı kültürlerde insanların ‘’baharın gelişi’’ adı altında kutladığı Newroz, kürt kimliğinde farklı bir yere sahiptir. Her yıl 21 Mart tarihinde, dünyanın her yerinde binlerin katılımıyla kutlanan Newroz, bir başkaldırının adıdır. Demirci Kawalardan, Ronahilere, Rahşanlara ve şimdiye kadar özgürlük mücadelesi uğruna bedenlerini ateşe veren ‘Gerçek İnsan’ların süregelen direnişinin adıdır. Bedenlerinde alevlenen ateşin kıvılcımları yeryüzünde direnen herkese dokunabildi. Bedendi ateşe verilen ama özgürleşen ve hakikate ulaşan fikirleri, ruhlarındaki kararlılık oldu. Yani ‘’Gerçek İnsan’’ın ‘’Gerçek Yaşamı’’ oldu. Her bir kıvılcım, bir annenin haykırışı, gençlerin tuttukları halay, attıkları slogan, düşman karşısındaki cesaretli duruşları, üzerlerinde taşıdıkları kimlik oldu. Bedenlerinde yaktıkları ateş, yeryüzündeki aydınlık oldu. Bunu amaçlamışlardı onlarda. Belki Mazlum’un ateşe verdiği bedeni olunamaz artık ama Mazlum’un gözü, kulağı olunabilir. Rahşan’ın kararlılığı olunabilir. Ronahilerin cesareti olunabilir. Heryerde, ister özgürlük saflarında, ister bir köyde, bir metrepolde, bir fabrikada, bir sendikada, kadın ya da erkek, genç ya da yaşlı, herkes attığı bir adımla mücadeleyi daha canlı kılabilir çünkü mücadele direnenler için birdir ve onu en yakın zamanda zafere ulaştırabilir.
Newroz’u ancak onu anlayanlar kutlayabilir. Bu anlamlandırma da mücadelenin yolundan geçer. Biraz daha geniş bakılabilir bu konuya. Newroz’da sembolleşenlerin başında ateş gelir. Peki Newroz ateşi neden yakılır? Baharın gelişine neden ateşle cevap verilir?
Tarihteki yerini geniş ele almamakla birlikte Zerdüşt’en bu yana ‘’Ateş’’ bilgiyi temsil ediyordu. Bilgi karanlıktan çıkmak için ulaşılması gereken aydınlık bir yoldur. Bilgi, karanlığı çözümleyip anlamada, aydınlığı yaşamayı bilmektir. Bu aydınlık yolda ateş, Kürt kimliğinde önemli bir yere sahiptir. Bu kimliğe sahip her birey ateşin yakıcı, yok edici, acı veren yönünü değil, cesaret veren, aydınlığa umut olan, verdikleri mücadelenin hakikatini görürler. Ayrıca bu günde o büyük direnişçiler karşılaştıkları zulüm ve baskı karşısında düşmana, ateşe verdikleri bedenleriyle cevap verdiler. Yani verilen bedellerin adıdır Newroz Ateşi. Mücadele yolunda atılan hiçbir adım boşuna değildir. Mücadelenin güzelliğini gösterir bu aynı zamanda. Uğruna kılamlar yazılan mücadele ne güzeldir ki, herkesin dilindedir. Şarkı olup söylenmek de yine mücadeleyi güzelleştirenlerin sayesindedir. Her yıl rengarek renkleriyle, en güzel heyecanıyla gösterdiği katılımla düşmana her defasında yaşattığı hayalkırıklığıyla mücadele eden Kürt Halkının güzelliğidir. Asla geri adım atmayacağını gittikleri Newroz alanlarında gösteren Kürt Halkı, yenilmezliğini ve mutlaka sonuç alacadığını her defasında göstermiştir.
Kısa ve inandığımız kadarıyla ele aldığımız Newroz sadece bir günün değil bir devrin başlangıcı olması dileğiyle…
Nuda Koçer/Gönüllü Muhabir