BEHDÎNAN- Viyan Umut Ararat: Newrozu Özgürlük Ateşi ile Gürleştirmek Apocu Ruhun Mayasında Vardır
Med imparatoru Keyaser, zorba ve talancı Asur devletini yenilgiye uğrattıktan sonra Ninova meydanında kocaman bir ateş yaktırmıştır. Bu ateş insan başlarıyla surlar diken Asur imparatorluğunun sonu olduğu gibi, Kürt halkı açısından da özgür yaşamın başlangıç halini ifade etmektedir Kürt o günden bu yana Newroz ateşini her yıl yakarak özgürlük ile olan bağını güçlü kılmaya çalışmıştır.
Önder APO; 1973 yılında gerçekleştirdiği çubuk barajı toplantısını tam da Newroz gününde denk getirmiştir. Bu durum öyle bir seçim değil, Önder APO‘nun tarih bilincinin gücü ile ilgilidir. Nasıl ki Asur devletinin başkenti olan Ninova ‘da yakılan ateş bir özgürlük sürecinin başlangıcını ifade ediyorsa Önde Apo’nun Newroz günü gerçekleştirdiği çubuk barajı toplantısı da özgürlük mücadelemizin başlangıç ilanını temsil etmektedir. Çünkü Önder APO’nun her eyleminin ardında güçlü bir bilinç vardır. Güçlü bilincin pratiğe geçmesi ise başarılı sonuçları açığa çıkarır.50 yılı aşkın mücadele sürecimiz de önemli bir yer tutan Newroz, Önder APO’nun sınırsız ve eksilmeyen emeğine dayalıdır Newroz’u özgürlük değerleri ile bütünleştirmek artık halkımıza da bir gelenek halini almıştır. Bunun nedeni ise halkımızın Önder APO ile kurduğu manevi bağdır.
Newroz‘u sadece coşkunu ve toplumsallığın oluştuğu bir eylem değildir. Büyük adanmışlıkların ve büyük fedakârlıkların yaşandığı bir gün olarak da anlam kazanmaktadır. Amed zindanını özgür kürtlük için bir mezara dönüştürmeye çalışan faşist T.C devletine karşı, çağdaş Kawa Mazlum Doğan‘ın yaktı üç kibrit çöpünden; bedenlerini ateşe vererek Önde APO’ya özgürlüğe ve halka bağlılıklarını kanıtlayan çağdaş tanrıçalar Zekiye Alkan ve Rehşan Demirel ‘lere kadar ulaşan fedai bir günün adıdır Newroz. Şehitler gerçekliğinin emeği ile büyüyerek umudun, cesaretin, kararlılık ve inancın yaşama taşırılmasının diğer adıdır.
Yurtsever gençlik tüm gücünü, Önder APO’nun emeği ile tutuşan direniş ateşinin sıcaklığından almaktadır. Newroz ateşinin yaratığı direngen ruh daima gençliğe anlamın kazandırarak büyütmekte ve faşizmin karanlığını içerisinde aydınlık bir yol döşemektedir. Bu yolun direniş hatları yurtsever gençliğe can vermekte ve sistemin dumura uğratmaya çalıştığı gençlik ruhuna irade kazandırmaktadır. Bundan dolayıdır gençlik Newroz ile olan bağını daha güçlü bir duyarlılık ve daha üstün bir sorumluluk bilinciyle sağlamaktadır.
Tarihsel süreçlerin görev ve sorumlulukları da büyük anlamlara sahiptir özelikle gençlik olarak toplumun öncü gücü olmamız itibari ile böylesi dönemlerde arayışlarımızı güçlü kılmak, gençlik ruhumuzun bizlere sunduğu bir ödevdir. Arayış sadece toplumsal gerçekliğimizin farkındalığına erişmemizle sınırlı değildir. Nitekim en iyi farkındalık, eyleme dönüşen farkındalıktır. Buda ancak adanış ile mümkündür. Eğer arayışlarımız bizleri kararlı bir adanışa götürmüyorsa, ortaya çıkacak sonuç pasifimizdir. Pasifizm yenilgiye kabullenmiş kişilik özeliğidir ki yurtsever gençliğin direngen ruhunda böylesi bir özeliğe asla yer yoktur. Çünkü direniş APO’cu ideolojisinin en temel ilkeleri arasındadır.
Gençlik bir toplumun en dinamik yapısını ifade eder kapitalist ve devletçi sistemin lanse etiği gibi günü birlik hevesleri ve arzuları yaşayan değil, aksine özgür ve politik yaşamın inşa edici gücüdür. Bu gücün işlevsizleşmesi, toplum açısından gelecek yaşamın yitimidir. Çünkü gençlik gelecektir. Ve bugünün duruşu ne kadar sağlamsa gelecek de o kadar o denli güçlü ve anlamlı bir sağlamlığa sahiptir. Önder APO; mücadelemizin öncülük görevini başta biz gençlere ve kadınlara vermiştir. Dolayısıyla Önderliğimizin ideolojisi ekseninde kişiliğimizi şekillendirerek toplumsal görevlerimizi yerine getirmek bizlerin asli sorumluluğudur. Demokratik ulusun inşa görevleri ve devrimci halk savaşının örgütleme sorumlulukları biz gençlerin omuzundadır. Bu yükü taşımak azim, cesaret, inanç ve karalılık gerektirir. Mücadele gerçekliğimizden ilham alacağımız sayısız örnek vardır. Doğru kavrayış ve bilince çıkarma etkili duruşları yaratığı gibi zamanın ruhunu yakalamamızda da güçlü bir zemin sunmaktadır.
Newroz ateşi mücadele tarihimiz boyunca hiç sönmemiş, aksine her yıl daha büyük bir coşkuyla yakılmıştır. Newroz ateşi biz gençlerin meşalesi ile tutuşmanın bekletişi içerisindedir. Meşaleyi tutan elin kararlığı mücadele tarihimiz ile güçlü buluşmanın ölçüsüdür. Mücadelemizi büyütecek katılımlar ve örgütlemeler serhildanlar ve başkaldırılar Newroz günün anlamına denk düşen eylemlerdir.
Önder APO,‘’Başarı için yürekli çıkışlar gereklidir” der. Başarıya kilitlenmek, kendisine devrimci diyen her gencin karakterinde vardır. Çünkü biz gençlerin başarı kıblegahı Önder APO’dur 25 yıldır İmralı işkence hanesinde ağır tecrit koşularında olmasına rağmen, en büyük direnişi sağlayarak sayısız başarıyı gerçekleştiren Önder APO‘dur yaratığı paradigma ile kendisini evrenselleştiren bir Önder olarak tüm ezilen halklara, kadınlara gençlere kabul ettirmiştir. Bugün dünyanın birçok yerinde gerçekleşen Önder APO’ya fiziki özgürlük kampanyası her gün daha fazla büyümektedir. Faşist T.C. devleti Önder APO‘ya yönelik saldırılarını derinleştirirken; Önder APO‘nun özgürlük felsefesi her gün daha yayılmaktadır.
Önder APO’nun fiziki özgürlüğü çerçevesinde verilen emekler ve öncülük görevi yine biz gençlerin sorumluluğundadır. Özellikle Newroz gibi halkımızın ve mücadelemizin tarihinde önemli bir yere sahip olan bir günde en önemli faktör biz gençlerdir. Çünkü gençlik yön veren ve gündem belirleyendir. Newrozu serhıldan ruhu ile karşılamak ve her sokakta serhıldan ateşini tutuşturmak bizlerin tarihsel sorumluluğudur. Newroz ateşinin karakterinde özgürlük vardır. Bu yıl Newroz ateşini Önder APO‘nun fiziki özgürlüğü çerçevesinde yakmak ne Newrozu zafer hamlesine dönüştürmek bizlerin boyun borcu olmalıdır. Çünkü kendini özgürleştirmenin yegâne yolu Önder APO‘nun fiziki özgürlüğünden geçmektedir. Ve bu temelde faşist T.C. devletine verilecek en büyük cevap; biz yurtsever gençlerin içindeki mücadele ışığında gizlidir.