Sömürgeci, işgalci Türk devletinin hedefinin Efrîn olacağını çok önceden görmüş olan Halklar Önderi Abdullah Öcalan, “Bugünler tekstil atölyeleri değil, silah ve mühimmat atölyeleri inşa etme, savaş komünizmini yaratma ve tüm topluma mal etme günleridir” sözleriyle Efrin’i ve bölge halklarını uyarmış.
HABER MERKEZİ-NÛÇE CIWAN
Sömürgeci, işgalci Türk devletinin Efrîn’i işgal plan ve saldırıları devam ederken, Kobanê zaferinden sonra sömürgeci Türk devletinin hedeflerinden birinin Efrîn olduğunu çok önceden görmüş olan Halklar Önderi Abdullah Öcalan, “Bugünler tekstil atölyeleri değil, silah ve mühimmat atölyeleri inşa etme, savaş komünizmini yaratma ve tüm topluma mal etme günleridir” sözleriyle bölge halklarını, Efrîn yönetimini ve özsavunma güçlerini 3 yıl önce uyarmıştı.
Halklar Önderi gidişatı görmüş ve uyarmıştı
Akp başkanı dikatatör Erdoğan’ın 7 Ekim 2014 tarihinde “düştü düşüyor” dediği Kobanê’nin 27 Ocak 2015 tarihinde DAİŞ çeteleri karşısında zafer kazanmasının ardından 7 Haziran 2015 seçimlerinde HDP barajı geçerek, AKP’nin tek başına iktidar olmasının önünü kapattı. 15 Haziran 2015 tarihinde ise YPG/YPJ savaşçıları ile bugünkü Demokratik Suriye Güçleri’nin (QSD) çekirdeğini oluşturan Burkan El Fırat güçlerinin Girê Spî’yi özgürleştirmesinin ardından sömürgeci, işgalci Türk devleti, İmralı’daki çözüm masasını devirdi.
İmralı görüşmelerinin “kırmızı çizgisi” olan Rojava’ya yönelik tehditleri gören Halklar Önderi Öcalan daha önce birçok kez yaptığı uyarıyı sık sık tekrarlıyordu. Efrin üzerindeki tehlikeyi gören Öcalan, bu konuyu “çözüm süreci” sırasında kurulacak sekretaryada yer almak üzere İmralı Zindan’ına sevk edilen PKK’li tutsaklarla paylaşır.
Çözüm masasının devrilmesiyle 2016 yılının başında İmralı’dan Silivri Zindan’ına sürgün edilen PKK’li tutsaklar Çetin Arkaş ve Nasrullah Kuran, kendileriyle birlikte aynı zindanda kalan gazeteci Mikail Barut’un Özgür Gündem gazetesi için yönelttiği sorularda, Efrîn ve Rojava üzerindeki tehditlere dikkat çekmişti. Ropörtajın yayınlanmasından bir gün sonra ise Özgür Gündem kapatılmıştı.
‘Savaş içindesiniz, yaşamınızı buna göre örgütlemelisiniz’
Arkaş ve Kuran’ın 15 Ağustos günü Özgür Gündem Gazetesi’nde yayımlanan röportajında, Halklar Önderi Öcalan’ın bugün Efrîn ve Kuzey Suriye’ye yönelik tehditlere ışık tutan görüş ve uyarıları dikkat çekiyor. Arkaş, o röportajda Öcalan’ın Rojava’ya dair yaptığı uyarılarını şu sözlerle aktarıyordu: “Mesela bizimkiler gevşek tutturmuşlar Kobanê’yi yeniden inşa etmeyi. Bütün uğraşı inşaat faaliyetine verirsen, savaş içinde olduğunu göz ardı edersen daha çok yerinden vurulursun. Savaş içindesiniz, savaş. Gerekirse evli olan kadın ve erkekler bile beş sene birbirimize yanaşmayacağız, yaşamımızı buna göre örgütleyeceğiz, demeli. Bu halde Efrîn’e çakılıp kalırlarsa vurulurlar, zaten adım adım kuşatılmaya çalışıyorlar. Efrin’le ilgili habire tekstil atölyeleri kurulduğu, şu kadar üretim yapıldığı yönünde haberler çıkıyor. Yani, kapitalist inşa işleri öne çıkartılıyor… Neyle karşı karşıya olduğunun farkına varamama hali egemen. Bugünler tekstil atölyeleri değil, silah ve mühimmat atölyeleri inşa etme, savaş komünizmini yaratma ve tüm topluma mal etme günleridir.”
‘Cerablus-Ezaz Hamlesi çok önceden yapılmalıydı’
Yaptıkları sohbetlerinden yola çıkarak Halklar Önderi Öcalan’ın “Cerablûs-Ezaz hamlesinin aslında çok önceden yapılması gereken bir hamle olduğunu, kimi dengelerin bir yere kadar gözetilmesinin anlaşılır olduğunu, ancak özgüce dayalı devrimci yapılanmalarının zamanında geliştirilmesinin sahada çok daha inisiyatifli olacağını” önemle belirttiğini vurgulamıştı.
‘Eşme Ruhu’na karşılık terörist başı’
Halklar Önderi Öcalan’ın sömürgeci Türk devletinin Suriye politikasının başından beri yanlış olduğunu söylediğini aktaran Akkaş, Öcalan bu konuda yine şunları söylediğini paylaşmıştı: ‘’Keşke Türkiye Kürt fobisinden ve Ortadoğu’da egemenlik kurma hayallerinden vazgeçseydi de uzattığımız eli tutabilseydi. Ama görüyorsunuz ben milyonların şahitliğinde ‘Eşme Ruhu’ dedim, onlar aynı yeri ziyaret edip ‘terörist başı’ dediler. ‘Ne yapıp ederiz de Kürt koridoruna müsaade etmeyiz’ diyorlar. Hâl böyle iken herhalde tüm bunları izleyen Kürtler de kurbanlık koyun gibi başlarını bıçağın altına yatırmayacaktır.”
‘Konfederasyon ordusu karşısında statükocu merkez tir tir titrer’
Bugünlerin popüler konularından olan “Sınır Güvenlik Güçleri” fikrinin ise Halklar Önderi Öcalan’a ait olduğu Arkaş’ın Öcalan’dan aktardığı şu sözlerde ifadesini buluyordu: “Bütün tarih böyle bir fırsat yaratmış ki halklar adına, demokratik ulus perspektifiyle tüm Ortadoğu’da özgürlük rüzgârı estirmek için şartlar elverişlidir. Rojava’daki devrimci süreç tıpkı Fransız Devrimi, Ekim Devrimi ayarında bir etki yaratacaktır. Kürtlerle birlikte; Arapların, Türkmenlerin, Farsların, Süryani ve Ermenilerin, ezilen ve inanç gruplarından bu ruha sahip binlerin akın akın katılacağı siyasi ve askeri oluşumları yaratmak hem mümkündür hem heyecan vericidir. Devrimci bir ruhla çalışılırsa 6 aylık bir sürede yenilmez bir Konfederasyon Ordusu yaratmak işten bile değildir. Böyle bir oluşum karşısında hangi gerici ve statükocu merkez tir tir titremez?”