HABER MERKEZİ – 1941’de Sovyetler Birliği İran’ın kuzeyini, İngiltere de güneyini işgal etti. İşgalden sonra Rıza Şah Pehlevi iktidardan düştü ve yerine oğlu Muhammed Rıza Pehlevi geçti. Böylece merkezi hükümetin İran üzerindeki egemenliği ortadan kalktı.
Bu durum İran’ın merkezi otoritesi altındaki diğer halklar için büyük fırsatlar yaratmıştır. Birçok kez ayaklanan Doğu Kurdistan Kürtleri, bir Kürt hükümeti kurmak ve kendi kendilerini yönetmek için çalışmalara başladı.
Kürt alim ve aydınları 1943 yılında Kürdistan Jiyanewey Cemiyeti’ni kurarak faaliyetlerine başladılar. Bu dernek, Kurdistan Cumhuriyeti’nin kurulmasına temel oluşturdu ve 22 Ocak 1946’da Sovyetler Birliği’nin desteğiyle Qazi Muhammed önderliğinde Mahabad Meydanı’nda Kürdistan Cumhuriyeti ilan edildi.
Kurdistan Cumhuriyeti’nin yetkisi altındaki coğrafi sınır Şino’dan Saqiz yakınlarına kadar olup, merkezi Mahabad’tı. Qazi Muhammed, Kurdistan Cumhuriyeti’nin cumhurbaşkanı oldu. Parlamento 30 milletvekili ile oluşturuldu ve cumhuriyetin 13 bakanlığı vardı.
Kurdistan Cumhuriyeti Birleşmiş Milletler tarafından resmen tanınmadı ve ancak 11 ay direnebildi. Sovyetler Birliği, İran Şahı ile anlaşarak cumhuriyeti ilk destekleyen ülke oldu ve Kurdistan Cumhuriyeti İran tarafından işgal edildi.
31 Mart 1947’de Qazi Muhammed ve Kurdistan Cumhuriyeti’nin kurucuları, İran Şahı tarafından Çarçira Meydanı’nda idam edildi.
Kısa bir süre olmasına rağmen Kurdistan Cumhuriyeti Kürtler için büyük bir umut oldu. Kürtler her yıl Kurdistan Cumhuriyeti’nin kuruluş gününü kutluyor, özgür ve birleşik bir ülke için umut ve dileklerini dile getiriyor.
Önder APO, Kurdistan Cumhuriyeti’ni Kürt halkının ilk deneyimi olarak tanımlıyor ve şöyle diyor: “Qazi Muhammed demokrat ve yurtsever bir karaktere sahipti. Hiçbir tarafın halka kendini dayatmasına izin vermedi. Kürtler arasında ilk kez böyle bir pozisyon ortaya çıktı. Bu cumhuriyet hiçbir şekilde küçük görülmemelidir. Çünkü bu bizim tarihimiz ve onurumuzdur.”