HABER MERKEZİ- Özel Dosya: ÖNDER APO’NUN ŞAHİNLERİ OLARAK 15 AĞUSTOS’U ZAFER İLE TAÇLANDIRALIM
“1973 yılında tarih yaprakları 21 Mart’ı gösterdiğinde, Kürtlerin kaderini değiştirecek bir olay yaşandı. Bir grup genç, gözlerden uzak, Kürt’ün imha ve inkarı üzerine kurulu Türkiye Cumhuriyeti’nin başkenti Ankara’da bulunan Çubuk Barajı’nın etrafında bir araya geldi.
Hiç kimsenin adını bile söyleyemediği bir ülkenin yurtseverliğini yapmak, Hiç kimsenin kimliğini bile ağzına almak istemediği bir halkın yurtseverliğini yapmak için toplandılar,
Ve “Kurdistan sömürgedir” teziyle yola koyuldular.
PKK’nin kuruluşunda önemli bir mihenk taşı olan bu toplantı, Kürt halkının özgürlük mücadelesinde de bir milat olarak tarihe geçti.
Çubuk Barajı’nda bir grup genç tarafından yakılan kıvılcım, Her zaman genç kalacak soluksuz ve çetin bir mücadelenin de başlangıcı oldu.
PKK hareketinin grup aşamasında ve çıkışında dönemin koşulları da önemli etkiler yarattı. Özellikle dönemin gençlik hareketi olan 68 devrimci kuşağı, önemli bir etken olarak ortaya çıktı.
İsyan’ın ortak sesi ise “Kahrolsun Emperyalizm, Kahrolsun sömürgecilik” sloganıyla dalga dalga yayıldı. Daha özgürlükçü bir dünya talep eden gençler, üniversitelerle sınırlı kalmayarak, mahallelere, köylere indi.
Bu isyan, imha ve inkar sisteminin korkulu rüyası haline geliyor, Bitirilmesi, engellenmesi, sona erdirilmesi imkansızdı.
Bir şeyler yapmak gerekiyordu. Fakat yapılacak olan eskinin tekrarı olmamalıydı. Yine geçmişte yaşanılan hatalardan ders çıkararak, Yeni bir tanımlamaya gidilmeliydi.
Önder APO, Mahirlerin, Denizlerin mücadele mirasını devralarak, mücadelenin kesintiye uğramaması için bir grup genç arkadaşıyla bugün milyonlara ulaşan özgürlük mücadelesinin taşlarını döşemeye başladı. İşte PKK mücadelesi, bu koşullarda, henüz 20’li yaşlarda,
15 AĞUSTOS SİLAHLI MÜCADELENİN İLK ATEŞİ OLDU
Bir grup gencin önderliğinde başlatıldı. Önder Apo’nun “Genç başladık, genç başaracağız” tespiti de, genç başlayan mücadelenin, 50 yıldır genç kalmasını sağladı.
PKK’nin kuruluş kongresinin gerçekleştiği 27 Kasım 1978’den sonra ise mücadele farklı bir evreye taşındı.
Partileşen PKK halka açılıyor, köy köy, kasaba kasaba, kent kent örgütlenmesini büyütüyordu.
Tarihsel anlarda sorulan sorular gidişatı değiştiriyordu. Ancak tarihsel kişilikler zaferi kesinleştirebilirdi.
Ve Çubuk Barajı’nda yakılan kıvılcım, 15 Ağustos 1984’te kurşuna dönüştü ve silahlı mücadelenin ilk ateşi oldu.
Ölümsüz komutan Egîd öncülüğünde gelişen 15 Ağustos 1984 Atılımı, özgürlük mücadelesinde yeni bir çığır açtı.
Önder APO, sömürgeye ilk kurşunu sıkan komutan Egîd’i, Mahsum Korkmaz’ı şöyle anlatıyor:
Büyük insanları, seçkin önderleri, halkların kurtuluş umudu olan yaşamı yaratanları anlatmak çok zor. Her biri bir roman kahramanı, yaşamlarının her bir anı destan konusu olan bu seçkin insanları anlatmaya yetmiyor. Çünkü onlar sıradanlığı aşıp doğaüstü güçlerle donanmayı başaran, maddi yaşam içindeki duruşlarıyla yıkılmaz değer yaratanlar, kutsallığa erişmiş insanlar oluyor.
Önder APO’nun tespitinde olduğu gibi, komutan Egîd hem Kurdistan açısından hem de bütün dünya halkları açısından faşizme karşı ses olmanın, karanlığa karşı aydınlık olmanın ve ilk özgürlük kıvılcımının geliştiği bir dönemin kahramanı oldu. Bu direniş çizgisi, gençlik hareketinin en temel belirleyici yönü olma vasfını taşıdı.
Nitekim 15 Ağustos, bu gençlik ruhuyla ve gençlik ruhunun gerilla savaşına dönüşmesiyle gerçekleşti. Başlangıcında olduğu gibi, gelişen yıllarda da PKK içerisinde gençlik, stratejik bir rol ve misyon üstlendi.
Her dönem özgürlük mücadelesine öncülük etti, her alanda faşizme ağır darbeler vurdu. Önder APO’nun paradigmasıyla, 15 Ağustos ruhuyla mücadeleye sarılan gençler, 2005 yılına gelindiğinde Xinêrê’de 1. Gençlik Kongresi’ni gerçekleştirdi.
80 delegenin katıldığı kongrede, Komalên Ciwan’ın kuruluşu ilan edildi. Komalên Ciwan çatısı altında bir araya gelen binlerce genç, ölümsüz komutan Egîd’in izinden gerilla saflarına akın etti ve büyük kahramanlıklara imza attı.
Giderek büyüyen PKK’nin gençlik örgütlenmesi, Devrimci Halk Savaşı stratejisi temelinde alanlarda yerini aldı.
Bakurê Kurdistan’dan Rojava’ya, Başûrê Kurdistan’dan Rojhilat’a soykırıma karşı her alanda öncülük rolünü üstlendi.
Faşist AKP-MHP iktidarının soykırım saldırılarının derinleştiği 2015 yılında da özyönetim direnişini öncülük etti, İşgalcilere ve sömürgecilere sendrom yaşattı, son mermisine kadar direndi ve bu tarihi direnişte ölümsüzleşti.
GENÇ BAŞLADIK GENÇ BAŞARACAĞIZ
Ankara’da kıvılcımı yakılan, Fis’te partileşen, 15 Ağustos atılımıyla ete kemiğe bürünen, işgalci güçlere karşı yeni bir direniş ruhuyla mücadele bayrağını yükselten APOCU Hareket,
“Genç başladık genç başaracağız” şiarıyla yoluna devam ediyor. Gerek Bakurê Kurdistan’da, gerek Kurdistan’ın diğer parçalarında ve Avrupa’da parti mücadelesinin kitleselleşmesinde, gerillanın ordulaşmasında önemli sonuçlar yarattı.
Bugün de çok güçlü bir şekilde kendisini PKK’de yaşatan gençlik ruhu, esas olarak bu tarihsel köklere dayanıyor.
İlk gün olduğu gibi gerillasıyla, eylemiyle, eylemcisiyle genç ruhunu koruyor.
Kobanê’de DAİŞ karanlığına dağıtıyor,
Şengal’de bir halkın savunmasını yapıyor,
Cizîr’de, Sûr’da, Nisêbîn’de, Gever’de özyönetim direnişlerine öncülük ediyor.
Zap, Avaşîn, Garê, Metîna ve Kurdistan dağlarında işgale geçit vermiyor.
Önder Apo’nun paradigmasıyla Demokratik Modernite gerillası olan gençler, Erdal’ların, Rojhat’ların, Sara’ların ve Ruken’lerin ruhuyla savaş tünellerinde direniyor.
İşgalcileri havadan, karadan vuruyor, 15 Ağustos atılımının 40’ıncı yıldönümüne mührünü vuruyor.”