MEXMÛR – Mexmûr Şehit Rüstem Cûdî Kampı’nda yaşayan gençler ve genç kadınlar Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünün sağlanması için başta gençlik olmak üzere herkesi harekete geçmesi gerektiğini belirtti.
Önder Apo Ortadoğu ve tüm insanlık için Demokratik Modernite paradigmasını açığa çıkarttı. Bu paradigmanın toplumsal komünal yaşamın tekrardan açığa çıkması ve ahlaki- politik toplumun yeniden tarih sahnesine çıkması anlamına geliyor ki bu yüzden kapitalist modernite ve hegemonik devletler bunun kendileri için bir son olduğunu biliyor. Bu yüzden Önder Apo eşi ve benzeri görülmemiş bir tecrit ve izolasyon politikasıyla yüz yüze kalıyor.
Ajansımız Mexmûr Şehit Rüstem Cûdî Kampı’nda yaşayan gençlerle bu konu hakkında söyleşide bulundu.
Tevgera Jinên Ciwan ên Mexmûr Üyesi Selma Bozan işgalci Türk devletinin işgal saldırılarına dikkat çekti ve şunlara değindi; ” Bilindiği gibi halk ve hareket olarak çok önemli bir süreçten geçiyoruz. 21. yüzyılda önümüzde kritik bir süreç var. Bu kadar zorluğa ve saldırılara rağmen tarihi bir direniş sergileniyor. Savaş ahlakına aykırı teknik ve kimyasallara karşı direniş sergileniyor. Bu sadece Özgürlük Hareketi’ne değil aynı zamanda Kürt halkına karşı yürütülüyor. Nerede bir Kürt varsa katlediliyor. Çünkü dağdaki direnişte oldukça zorlandılar ve kaybediyorlar, çok büyük bir direnişle karşı karşıya kaldılar. Bu yüzden ne zaman dağda kaybetseler anneler olsun, genç kadınlar olsun, çocuklar olsun halka daha fazla saldırıyorlar. Düşmanın gerçekleştirdiği işgal saldırılarının hepsi insanlık dışıdır ve bu bütün dünyanın, Avrupa’nın, NATO’nun gözleri yapılıyor. Tabi bu kadar saldırıya karşı da kimse sesini çıkartmıyor. Bu da onların bu saldırıları desteklediğini yeterince kanıtlıyor.
Bozan konuşmasında devamla Önder Apo üzerindeki tecride değindi ve şunları söyledi; “Şimdi de Önder Apo, halk ve özgürlük hareketini birbirinden kopartmaya çalışıyorlar. Önder Apo’dan haber alınmamasını normalleştirmeye çalışıyorlar. Kendisinden haber alınmamasını normalleştirip, sıradanlaştırıp unutturmak istiyorlar. Bunu gerçekleştirmek için her şeyi yapıyorlar.
Yine kimyasallara karşı gitmek isteyen sivil toplum kuruluşlarının geçişine KDP izin vermiyor. Buda Kürt halkı üzerinde yürütülen özel savaşın bir parçası. Hem halkın hem de bütün dünyanın gözleri Önder Apo’da. Bu yüzden bunu bitirmek istiyorlar, kimsenin Önder Apo’ya ulaşmasını istemiyorlar. Bu yüzden de tecrit içerisinde tecrit yürütüyorlar. Buda düşmanımızın ne kadar vahşi insanlıktan payını almamış bir düşman olduğunu gösteriyor.
Bunu özellikle Önder Apo üzerinde yürütüyorlar. Bu yolla hem halkın sesini kısmak hem de dağda gelişen direnişin güçsüz düşmesi için yapıyorlar. Bunların hepsi Önder Apo üzerinde yürütülen tecridin bir parçasıdır. 25 yıl zindanda kalan biri için tekrardan yargılanma kararı çıkartılır ama Önder Apo için bunu geçerli kılmıyorlar. Önder Apo için sürekli olarak disiplin cezası veriyorlar.
Selma Bozan konuşmasının sonunda ise bütün gençlere ve genç kadınlara çağrıda bulundu ve şu ifadelere yer verdi; ” Önder Apo’nun özgürlüğünün bizim özgürlüğümüz olduğunu söylüyoruz. Bu sadece sözde kalmamalı. Kadınlar, özellikle genç kadınlar alanlarda olmalı. Bu bütün gençler için geçerlidir. Çünkü toplumun dinamik gücü gençliktir. Gençlik bulunduğu her yerde her alanda öncülük rolünü oynamalıdır. Bu halkımız için de geçerlidir. Davamızı asla bırakmamalıyız. Sesimizi yükseltmeliyiz, öyle yükseltmeliyiz ki İmralı kapısını açan bir kilit olsun. Önder Apo’nun özgürlüğü bütün insanlığın özgürlüğüdür. Kürtler ve dostları olarak yine dört parça Kurdistan halkı olarak ayakta olmalıyız. Eşsiz bir direniş yürütülüyor ve bu direnişin bir parçası olalım. Bu temelde “Bijî Serok Apo” diyorum.
Yine aynı noktalara değinen Tevgera Ciwanên Mexmûr Üyesi Sipan Yaman Önder Apo üzerindeki tecritle bütün dünyanın kandırılmaya çalıştığını belirtti ve devamla şunları belirtti; ” Geliştirilen tecritle Önder Apo şahsında özgürlük isteyen, özgürlük yolunda ilerleyen ve bu noktada sınır tanımayan Kürde dönük bir tecrit uygulanıyor. Önder Apo’nun ortaya koyduğu çizgi kutsal bir çizgidir, bu çizgide çok büyük ve ağır bedeller ödendi. Bunu korumak her gencin görevidir. Kendisine Kürt diyen her genç kendini Kürtlük değerlerine bağlayan bir genç bu çizgiyi korumalıdır. Gerekirse bu çizgide tereddüt yaşamadan canını vermelidir. Çünkü Önder Apo’nun geliştirdiği çizgide en güzel, en değerli insanlarımız kendisini feda ettiler. Bu yüzden bu artık Kürt halkının kimliği haline geldi.
Uzun bir süredir Önder Apo’nun ne ailesi ne de avukatlarıyla görüştürülmesine izin verilmiyor. Bu Önder Apo’nun fikir ve felsefesinden ne kadar korktuklarını gösteriyor. Çünkü diyebiliriz ki Önder Apo’nun fikir ve felsefesi bütün dünya için özgürlük ve eşitlik istiyor.
Yaman konuşmasına şu sözlerle son verdi; ” Bu yolla bütün gençlere seslenmek istiyorum. Kendisinde Kürtlük hislerini taşıyan, toplumuna ve kültürüne bağlı olan gençler yürütülen mücadeleye katılmalıdır. Gerekli bütün çalışmalara katılmalıdır. Eğer bu olur ve bağlılık gelişirse en büyük başarılar elde edilir ve bu hem Kürt halkının zaferi olmuş olur hem de özgürlük gerçekleşir.”
NC//Rizgar Adanmış