HABER MERKEZİ – 14 Temmuz’da tarih sahibi olanlar aynı zamanda bir halk için en büyük değer olmuşlardır.
Mehmet Hayri Durmuş, Kemal Pir, Akif Yılmaz ve Ali Çiçek…
Şehit Mehmet Hayrii Durmuş
“1955 yılında Çewlik’in Qumike köyünde doğdu. Liseyi Çewlik’te okudu. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni kazandı. Her zaman büyük hayallerin ve büyük arayışların sahibidir. Üniversitede devrimci fikirlerden etkilenir.1975 yılının sonunda APOCU grupla tanışır. 1977’de üniversiteden ayrılarak devrimcilik yapmaya başlar. Çewlik, Amed, Merdin ve Riha’da halk örgütlenmesi faaliyetlerinde yer alır.
“Mehmet Hayri Durmuş, 14 Temmuz 1982’deki Büyük Ölüm Orucu direnişinin önderlerindendir ve bu eyleme kararlılıkla öncülük eden bir önderdir. Şehadet biçimiyle inancının ispatı oluyor.”12 Eylül 1982 faşizmin darbesine karşı Apocu bir iradeyle direnir ve şehadete ulaşır.”
Şehadete ulaşmadan önce “Mezar taşıma halkına borçlu öldü yazın.” der. En zor durumda direnen, canını feda eden Hayri Durmuş, insanlığın yolunu aydınlatmaya devam ediyor. Halklar Önderi Abdullah Öcalan şehit Hayri Durmuş için “Benim asil dostum” der.
Şehit Akif Yılmaz
“Akif Yılmaz, 1956 yılında Ardahan’ın Micica köyünde doğar. Ailesinin maddi durumu iyi olmasa da babası okumasını ister. Akif Yılmaz, PKK ile tanışmadan önce sol ve ilerici görüşlere sahiptir.”
“Mücadelenin başında katılır. Akif, sınırsızkatılımı olan parti üyelerinden biridir. Halklar Önderi Abdullah Öcalan’a çok bağlıdır. Alçakgönüllü, fedakar ve önde gelen bir devrimciydi. Akif Yılmaz, Ölüm Orucu kararından haberdar değildir. Çünkü mahkemeye katılmamıştır. Arkadaşları mahkemeden gelinceye kadar bu durumdan haberdar değildir ve öğrenir öğrenmez hiç tereddüt yaşamadan direnişe dahil olur. Gardiyanlarıi arayarak “Arkadaşlarımın yanına gitmek istiyorum der. Hayrii Durmuş ve Kemal Pîr’den sonra, 17’de “Eylül’de şehadete ulaşır.”
Şehit Ali Çiçek
“Kürdistan Gençliği’nin Kızıl Yıldızı, 14 Temmuz’da Mehmet Hayri Durmuş’un Ölüm Orucu’nu ilan etmesinin ardından, hiç şüphe duymadan söz hakkını alır ve ölüm orucunda yer aldığını belirtir. “Kısacası PKK teslimiyeti değil, direnişi öğretir. Bundan böyle Ölüm Orucuna gireceğim. Teslimiyet ihanete, direniş zafere dönüşür. Zorbalığa ölüm, yaşasın PKK”. der. Zulme karşı verilen mücadele sonucunda 21 Eylül’de şehit olur..
Şehit Kemal Pir
Karadeniz’in asi oğlu Kemal Pir. Şehit Mehmet Hayri Durmuş ölüm orucu kararını açıklayınca, “Hayri ve Ali benim söylemek istediklerimi söylediler. Sadece bunu söyleyeceğim. Bazıları ‘İşkenceye dayanamıyorlar, hayattan bıkmışlar, intihar ettiler’ diyebilir Hayır! Hayattan bıkmadık, tam tersine hayatı o kadar çok seviyoruz ki uğrunda canımızı verebiliriz.” Bu sözler hayata ne kadar anlam kattığını gözler önüne seriyor. Kemal Pir, 15 Eylül 1982’de Mehmet Hayri Durmuş’tan sonra şehadete ulaşır.
Bu temelde Halklar Önderi Abdullah Öcalan’ın 14 Temmuz direnişine dair yaptığı yorum şu şekildedir;
” Sizler bu savaşımınızda, şehitler yolunda verilen bu savaşımınızdasınız. Bu şehitler ne için verildi? Sizler bu yola gelebilesiniz diye, onların yolunda yürüyebilesiniz diye. Başka bir şey için değil. Bunun için söylüyoruz: gerçek önderler, kendini ispatlamış olan önderler şehitlerimizdir. Bu arkadaşlar bize vasiyet etmişlerdir. Bize ”yoldaşlar yürüyün” dediler. Bunun için bu büyük çalışmayı yaptık. Bunun için tekrar tekrar söz veriyoruz ki bu şehitlerin kanıyla oynanmasın. Her şeyle oynayın, her şeyin üzerine yaşayın ama şehitlerin kanı üzerine asla. Şehitlerin kanı üzerine hiçbir şey olamaz.
Bağımsız bir Kurdistan, özgür bir halk şehitlerin kanı ile gerçekleşir. Ben şehitlere bağlıyım diyen biri bunun dışında başka bir şey yapamaz ve hepimiz şehitlerin yolunda yürüyoruz. Şehit en büyük güçtür. Şehit en büyük yaşamdır. Şehit en büyük cesarettir. Varlığım bu şehitler gerçeği üzerinedir. Bağlılığım bu şehitleredir.”