Halklar Önderi Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecrit 20. yılını doldurmaya günler kala DTK Eşbaşkanı Leyla Güven’in cezaevinde başlatmış olduğu ve şuan evinde devam ettiği açlık grevi eylemi 95. gününde. Güven, Halklar Önderi Öcalan üzerindeki tecrit kalkmaya dek eyleminin süreceğini belirtmiş, ve başlattığı eylem dalga dalga yayılmış ve yayılıyor.
HABER MERKEZİ – Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven hakkında açılan davanın üçüncü duruşması 7 Kasım 2018 tarihinde Amed 9’uncu Ağır Mahkemesi’nde görülmüştü. Amed E Tipi Cezaevi’nde bulunan Güven, elleri kelepçelenerek ring aracıyla adliyeye getirilmek istendi. Güven’in kelepçe uygulamasını kabul etmedi. Bu nedenle adliyeye çıkarılmamıştı.
Güven açlık grevi eylemini şöyle duyurdu
Güven: “Ben siyasette PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın kadının siyasette yer alması perspektifinden esinlenerek aktif olarak yer aldım. Bugün Sayın Öcalan üzerindeki sadece bir kişiye değil, bir halka uygulanıyor. Tecrit bir insanlık suçudur. Ben de bu halkın bir parçası olarak, Sayın Öcalan üzerindeki tecridi protesto etmek amacıyla süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylemine başlıyorum. Bundan sonra mahkemeye hiç bir savunma yapmayacağım. Yargı hukuksuz kararlarına son verene kadar ve tecrit kaldırılana kadar eylemime devam edeceğim. Gerekirse eylemimi ölüm orucuna da dönüştüreceğim.”
Güven, SEGBİS yoluyla katıldığı duruşmada Halklar Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecride dikkat çekerek süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylemine başladığını duyurmuş ve o günden bugüne tam olarak 95 gün geçti.
Güven’in, Halklar Önderi Öcalan’ın üzerindeki ağırlaştırılmış tecride karşı başlattığı açlık grevi ilk olarak PKK ve PAJK’lı tutsaklar tarafından sahiplenildi. PKK ve PAJK’lı tutsaklar adına açıklama yapan Deniz Kaya, “Önderliğimizin özgür yaşar, özgür çalışır” koşullarına kavuşuncaya kadar direnişimizi büyük bir moral ve kararlılıkla sürdüreceğiz” denildi. Ve Kürdistan ve Türkiye cezaevlerinde açlık grevleri yayılmış ve yayılıyor.
Güven’in Halklar Önderi Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecridin kırılması için başlattığı eylem Avrupa, Rojava, Başûr, Rojhilat ve Dünya’nın farklı yerlerinden birçok Kürt ve dostları kayıtsız kalmadı.
Güven’in tecride karşı eylemi Strasbourg’a uzandı
Halklar Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik uygulanan ağırlaştırılmış tecridi protesto etmek amacıyla Fransa’nın Strasbourg kentinde 14 Kürdistanlı süresiz-dönüşümsüz açlık grevi başlattı.
Fransa’nın Strasbourg kentinde Avrupa Konseyi (AK) önünde başlatılan açlık grevine 14 kişi katılıyor. Açlık grevi eylemini ‘Öcalan’a Özgürlük İnisiyatifi’ adı altında örgütlenmiş bir grup olarak tüm dünya kamuoyuna Kürt ve Ortadoğu halklarına duyurdu. Duyuruda, “Önder ve ezilenlerin dostu Önder Abdullah Öcalan’a uygulanan katı tecrit ve izolasyon politikasına son vermek amacıyla 17 Aralık 2018 tarihi itibariyla süresiz ve dönüşümsüz açlık grevine başlıyoruz” denildi.
Güven’in Halklar Önderi Öcalan için başlatmış olduğu eylem artık vücut bulmuş ve git gide yayılıyordu. Avrupa’nın birçok yerinde süresiz-dönüşümsüz ve süreli-dönüşümlü eylemler başlamış oldu. Kürdistanlılar ve dostları artık tek gündem ile yatıp kalkıyordu: “Halklar Önderi Öcalan’a uygulanan tecridin derhal kaldırılması.”
Güven’in Halklar Önderi Öcalan için başlattığı eyleme bir genç seste Hewler’de geliyordu: Nasır Yağız.
Nasır, Güven’in Halklar Önderi Öcalan için başlatmış olduğu eylemi selamlayıp, “PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit kaldırılmazsa, süresiz açlık grevine devam edeceğim” diyerek kararlılığı ifade etti. Nasır’ın eylemi 82 gündür devam ediyor. Nasır, tıbbi müdahaleyi kabul etmiyor. Sadece tek bir isteği kabul edeceğim. Talebimiz olan Halklar Önderi Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması.
Ardından Galler, Toronto’da süresiz-dönüşümsüz açlık grevleri Halklar Önderi Öcalan’ın üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle başladı ve Güven selamlandı.
Güven’in eylemi ve talebi AKP-MHP faşist iktidarı ve işgalci Türk devletini iyice zorladı ve köşeye sıkıştı. Bu zor durumdan çıkmak için faşist güç çareyi özel savaş yöntemlerine başvurarak, kurnazlığını ve niyetini ortaya koymaya başladı. Resmiyetin olmadığı bir günde, herkesten habersiz bir anda Halkllar Önderi Öcalan’ın kardeşi Mehmet Öcalan İmralı’ya götürüldü. Halklar Önderi Öcalan, kardeşi ile 20 dakikalık bir görüşme yaptı. Görüşmede Halklar Önderi Öcalan, “Ben değil, tecrid de olan sizlersiniz” diyerek yaşanan süreci ifade etti.
AKP-MHP faşist iktidarı ve işgalci Türk devletini, her ne kadar da görüşmeyi özel savaş politikaların çerçevesinde görmüşse de, Leyla Güven’in “mutlak tecrit kaldırılmayana dek eylemim sürecek” demesiyle bir kez daha faşist cephe boşa düşmüş oldu. Ve her gün gittikçe açlık grevleri yayılmakta.
Halklar Önderi Öcalan’ın Suriye’den devletlerarası komplo ile çıkartılıp, işgalci Türk devletine teslim edilip, İmralı’da tecrit edilmesinin 20. yıl dönümünü yaşıyoruz bugünlerde. Halklar Önderi Öcalan, Demokratik Ulus fikrini geliştirmesi ve Rojava Devrimi ile vücut bulması ile yıllardır tecridin boşa çıkartıldığını kanıtlıyor. Bunun yanında Kürdistan Özgürlük Hareketi ve dostları yaptığı hamleler ile de yıllardır tecride karşı mücadelesini sürdürüyor.
Gelişen son açlık grevleri eylemleri ile de devletlerarası komplo iyice boşa düşmüşlüğü kanıtlanıyor.
Leyla Güven kimdir?
Leyla Güven, 6 Mayıs 1964’te Konya Cihanbeyli Yapalı’da doğdu. Baba adı Hacı, anne adı Cevriye’dir. Leylü Güven, Ortaokul mezunudur. LeylaGüven, siyasete 1994 yılında Konya HADEP İl Yönetim Kurulu Üyeliği ile başladı.
Konya HADEP Kadın Kolları Başkanlığı, HADEP Merkezi Kadın Kolları Yöneticiliği, DEHAP Parti Meclisi Üyeliği, DEHAP Adana Kadın Kolları Başkanlığı,Adana Seyhan Küçük Dikili Beldesi Belediye Başkanlığı ve Viranşehir Belediye Başkanlığı yaptı.
Leyla Güven Halklar Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecride karşı 8 Mart’ta başlayan süresiz dönüşümsüz açlık grevinde. Cezaevinden tahliye edildikten sonra eyleminin 95’inci gününde evinde devam etmekte.