BEHDÎNAN – Amed zindanında tarih yeniden yazıldı. Tarih yazanlar bir halkın yeniden dirilişini ve mücadelesini dost-düşman herkese gösterdi. Geliştirilen direniş karşısında ihanet ve teslimiyet Amed zindanında yenildi.
HPG Komutanlarından ve 12 Eylül 1980 faşist askeri darbesi sırasında Amed Zindanı’nda tarihi direnişte yer alan Davut Karasu Nûce Ciwan’a Şehit Ali Çiçek’i anlattı.
Şehit M. Hayri Durmuş’un Şehit Ali Çiçek için “Ali Çiçek partimizin Kızıl Yıldızı’dır. Kendisi için söylenecek bütün güzel şeyleri hak ediyor.” dediğini belirten Davut Karasu, “Ali Çiçek, 16, 18 yaşlarında düşmanla savaşmaya ve düşmanın korkusu olmaya başladı. Ali Çiçek’in eylem yaptığı bölge düşmanın kabusu haline geldi. Şehit olduğunda 20 yaşına bastı. Parti içindeki ömrü 3 veya 4 yıldı. Ama bir dünya, bir devrim yarattı.” dedi.
HPG Komutanlarından Davut Karasu ile yaptığımız röportajın ikinci bölümü şöyle:
“Ali Çiçek tüm güzel şeyleri hak ediyor”
Ali Çiçek arkadaş ölüm orucundaydı. Birçok arkadaş moral vermesi için Ali Çiçek’e seslenirdi. Durumunu sorardı. Ali Çiçek çok mutluydu çünkü eyleme geçmişti. Neredeyse bir buçuk yıldır eylem yapmadığı için tahammülü kalmamıştı. Ölüm orucuna girdiği için çok mutluydu ve yerinde duramazdı. Bu nedenle Hayri Durmuş ölüm orucundaki Ali Çiçek için “Ali Çiçek partimizin kızıl yıldızıdır. Kendisi için söylenecek bütün güzel şeyleri hak ediyor.” derdi.
Hayri Durmuş, dünyanın en çok işkence gören insanıdır. Ama düşman işkence yaparken asla “Of” demedi. Yaşamın tüm zorluklarını yaşadı. Kendisi için ölümün en zorlusunu seçti. Ölüm orucunda her gün her dakika eridiği halde “ Mezar taşıma borçlu yazın” diyor. Bunu söyleyen kişi çok büyük bir insandır. Heval Xeyrî kendini Kürdistan’a borçlu görüyor, Devrim’e borçlu görüyor ama arkadaşı Ali Çiçek için de “Ali Çiçek tüm güzel şeyleri hak ediyor” diyor. Ali Çiçek ölüm orucunda, Kemal Pir, Hayri Durmuş ve Akif Yılmaz’dan sonra şehîd düşüyor. 17 Eylül’de şehadete ulaşıyor. Aslında hayata ulaşıyor. Bu asla unutulmamalıdır. 14 Temmuz’da başlayan ölüm orucunun öncüleri, ulusal onur gününün öncüleri oldu.
Hayri Durmuş, ölüm orucuna karar verdiğinde yeni bir yaşam yarattığını biliyor. Yani ölüm orucunda şehîd olan arkadaşlar için ölüm kelimesi o arkadaşlara bir hakaret olabilir. Yani bu eylem için “yaşam orucu” denilmesi daha da yerinde olur. Düşman bu güne ve bu iradeye yenildi. Bu arkadaşların iradesi başarılı oldu Savaşta kazandılar. Bu cephede Kemal Pir, Xeyri Durmuş, Akif Yılmaz ve Ali Çiçek yoldaşlar kazandı. Düşmanın iradesini kırdığınız ve iradenizin başarılı olduğu yerde ölüme yer yoktur. Ölümün kendisi fiziksel bir şey değildir. Ölüm, yaşamı sürdürmenin başka bir yoludur. Yaşam yaratırsan ölmezsin. Hayatın gerçeğinin, insanların önünde, insanlığın önünde yolu açarsan ve kendin yol olursan; ölüm yoktur. Hayat vardır, başarı vardır. Gençliğin sembolü Ali Çiçek’in eylemi bunu ifade ediyor. Herkes çabucak bir sembol haline gelmez. Kim bir sembol olur? Yaratanlar, hayata yön verenler, yoldan çıkanlara yol gösterenler, ışık olanlar sembol olur. Semboller, insanların hayatta ulaşmak istedikleri kişilerdir.
“Ali Çiçek, düşmanın iradesini kırdı ve halkın iradesini zafere taşıdı”
Ali Çiçek gençliğin çizgisi, ölçüsüdür. Hayatta, kişilikte, akışta, kararlılıkta, amaçta, iradede Ali Çiçek’e ulaşacaksın. Ali Çiçek, düşmanın iradesini kırdı ve halkın iradesini zafere taşıdı. Ali Çiçek zaferin kendisidir. Başarırsanız Ali Çiçek’in arkadaşı olacaksınız. Ne zaman kazanacaksın? Yaşamda başarılı olursan, düşmana karşı eylemlerinde de başarılı olursun. Düşmanı ezdiğinizde Ali Çiçek’in dostu oluyorsunuz. Esad Oktay’ı Amed cezaevinden kaçıran da buydu. Türk devletinin “Bu Kürt ayaklanmasını bir kez daha Amed zindanında bitireceğim ve onları vatan haini yapacağım” politikasına ant içmiş olan o, düşmanın bu politikasından boşa çıkarmış ve Amed zindanınını Mazlum Doğan, Kemal Pir, Ali Çiçek ve Akif Yılmaz yoldaşların akademisine dönüştürmüştür. Bu başarıdır.
Düşmanı boşa çıkarma hedefi, kendini zafere taşıma hedefidir. Bugün Ali Çiçek’in izinde yürüyorsak ve gerçekten Ali Çiçek ile arkadaş olmak istiyorsak bunun şartları var. Başarının anahtarı olacağız. İradede kendimizi o kadar güçlendireceğiz ki düşmanın iradesini kıracağız. Öncülüğü halkın öncülüğü yapacağız. Ali Çiçek’in açmış olduğu bu yolda biz insanlara önderlik edeceğiz, örgütleyeceğiz. Bugün beş bin yıldır size karşı savaşan böyle basit, bozuk bir sisteme böyle basit savaşmakla başarı mümkün değildir. Xeyrî Durmuş, Kemal Pîr, Akif Yılmaz, Mazlûm Doğan ve Ali Çiçek tarzı ile başarılı olabilirsin. Bütün gemilerini yakacaksın, köprülerini yıkacaksın. Devrimle, Ali Çiçek ile bir olacaksın. Sadece bu şekilde düşmanı yenebilirsin. Ölüm orucunda düşmanın hedefini paramparça eder, iradesine boyun eğdirir ve politikasını yayarsınız. Hücrelerde değilsin, ellerin ayakların bağlı değil. Ali Çiçek’in ruhu ve iradesiyle zaferi elde edebilirsin. Hedefimiz bu, kendimizi gerçekten hedefe kilitlemek istiyorsak ve anahtar da Ali Çiçek’in tarzıdır. İğne ucu kadar bir tereddüdün varsa, onu öldürmeli ve böyle yürümelisin.
“Bir dünya yarattı, bir devrim yarattı”
Bu çağrımız tüm gençleredir. Ali Çiçek, 16, 18 yaşlarında düşmanla savaşmaya ve düşmanın korkusu olmaya başladı. Ali Çiçek’in eylem yaptığı bölge düşmanın kabusu haline geldi. Şehit olduğunda 20 yaşına bastı. Parti içindeki ömrü 3 veya 4 yıldı. Ama bir dünya yarattı, bir devrim yarattı. Ali Çiçek ile arkadaş olacak mıyız? Onun izini takip edecek miyiz? Ciddiyetle yaklaşacak mıyız? Küçük bir tereddüt, ciddiyetsizlik insanları hedeften uzaklaştırır. Şehitlerin şerefli hayatlarından insanları mahrum eder. Gençler toplumların öncüleridir, sadece bir ülkenin değil. Onların rolünü küçümsememeliyiz. Genç erkekler ve genç kadınlar öncüdür. Bu büyüklüğü kendi içinizde inşa etmezseniz, gelecek hedefleriniz doğrultusunda büyütmezseniz, çökersiniz. Büyüyemezsiniz. Ali Çiçek’in yanında kısa bir süre de olsa kalan bir tanık olarak isteğim tüm genç kızlar ve erkeklerin Ali Çiçek’i takip etmeleridir. Ali Çiçek’i hayaline kavuşturalım. Bu onurlu günde biz de o büyüklüğe ulaşacağız. Bütün gençler bu büyüklüğü hak ediyor ve buna layıktır. Bu temelde, tüm gençlerimize, genç erkek ve kadınlara, Ali Çiçek izinden insanlığın ilerlemesinde bir kez daha başarılar diler, şehitlere ve onların yolunda yürüyenlere moral ve saygılarımı sunarım.