HABER MERKEZİ – 9 Ocak 2013 tarihinde faşist Türk devletinin emriyle MİT tarafından katledilen Şehîd Sara (Sakine Cansız), Şehîd Rojbîn (Fidan Doğan), Şehîd Ronahî (Leyla Şeylemez) ve 23 Aralık 2022 tarihinde Ş.Evîn (Emine Kara) ve sanatçı Mîr Perwer (Mehmet Şirin Aydın) ile uzun yıllar yurtseverlik yapan Abdurahman Kızıl katledildiği ikinci Paris katliamı şehitleri için düzenlenen merkezi anma eyleminde Genç kadın ve Gençler katliamlar karşısındaki tutumlarına dair haber ajansımıza konuştu.
Gençler ve genç kadınlar katliamları kınadı ve şunları dile getirdiler.
Fransa’da yaşayan Kürt genci Nuran şunları belirti.
“Bugün burdayız çünkü 10 yıl önce 3 arkadaşımız Paris’in ortasında katledildi. Her yıl olduğu gibi, bu olayı protesto ediyoruz ve sesimizi duyuruyoruz. Fransa’nın bu olay hakkında konuşmasını ve bizim ne hissettiğimizi bilmesini istiyoruz. Gençlerin harekete geçmesi gerekiyor, gelip protesto etmeleri gerekiyor çünkü öfkemizi göstermeliyiz ve büyüyen bütün nesiller bizimle protesto etmelidir.”
Sözlerine şöyle devam etti: “Gençlerin rolü Kürtlerin var olduğunu, mücadele ettiklerini ve bağımsız olduklarını göstermektir. Burada olduğumuzu, kalabalık ve birleşik bir halk olduğumuzu, kendimizi ifade edebildiğimizi ve protesto edebildiğimizi göstermemiz gerekiyor.”
“Harekete geçmeliyiz. ‘“Ben dışarı çıkmaya üşeniyorum” dememeliyiz. Bu dava çoktan var olan bir davadır ve 10 yıl dır devam ediyor. Yıllar geçtikçe, bazı insanlar artık gelmemeleri gerektiğini düşünüyor. Gençlerin bunun vatanımız ve toplumumuz için olduğunu söylemeleri gerekiyor, hangi ülkede olursak olalım protesto etmeliyiz.”
-İkinci Paris katliamı hakkında bir genç olarak ne hissediyorsunuz?
Paris’ten bir Kürt genci net ifadeler kullandı ve şunları söyledi.
“Bana göre sokaklarda güvensizlik var. Avrupa’da yaşayan bir genç olarak kendimi hiç güvende hissetmiyorum, 10 yıl önce ve son birkaç gün içinde yaşananlar nedeniyle kendimi hiç güvende hissetmiyorum. 6 insan, Avrupa’nın ortasında, kapımızın önünde, bu normal değil, hiç normal değil. Genç, yaşlı, kadın tüm gençleri bu olaylara karşı duyarlı olmaya çağırıyorum.”
-İkinci Paris katliamı hakkında bir genç kadın olarak ne düşünüyorsunuz?
Paris’ten genç bir Kürt kadını şunları söyledi:
“Genç kadınlar olarak, Fransa’da çok az temsil ediliyoruz. Fransa’da öncülük ettiğimiz devrime katılmaya cesaret eden çok az sayıda genç kadın var. Rêber Apo’nun başlattığı bu devrimden sonra cesaret edip devrime katılan genç kadın sayısı korkudan dolayı çok azdır. Adıyaman toplumundan bir Kürt kadını olarak, ben de baskıya maruz kaldım fakat yaşadığımız bütün baskılara rağmen, durmayacağız. Erkeklerin baskısına karşı, insanların ne söylediğine bakmaksızın bütün genç kadınları hareketimize katılmasını ve kadın devrimimizi yaşatmaya çağırıyorum.”
-Paris’teki ikinci katliam hakkında ne düşünüyorsunuz ve buna karşı tutumunuz nedir?
Almanya’dan Newroz belirtti:
“Bu katliamın Kürtlerin dünyadaki yerinin neresi olduğunu bize göstermesi gerektiği yönünde. Yani burada yerimiz yok, haklarımız yok. Vatandaşlığımız yok, kimse bizi korumuyor. Özellikle Ankara’daki faşist hükümet bizi yok etmek istediğini göstermek istiyor. Ben şahsen bugün buraya sadece Heval Sakine, Leyla ve Fidan’ın yıldönümü nedeniyle değil, aynı zamanda biz Kürtlerin ve bu hareketin yok edilemeyeceğini göstermek için geldim. Bu dünyada Kürtler var olduğu sürece, özgürlüğümüz için, tüm haklarımız ve değerlerimiz için savaşacağız.
Ankara’daki hükümet bize tasfiyenin başladığını göstermek istiyor. Kendini Kürt olarak gören herkes bugün burada olmak ve bunun için mücadele etmek zorundadır.”
Zilan soruya şöyle yanıt verdi:
” 23 Aralık’ta gerçekleşen ikinci Paris katliamına karşı çok eleştirel bir tutumumuz var. On yıl sonra bu katliamın tekrar yaşanması tesadüf değildir. Her şeyden önce bir kadın arkadaşımızın daha katledilmiş olması da çok kritik, bu aynı zamanda kadın özgürlüğünün, Kürt kadın özgürlüğünün yok edilmesinin de sembolü. Bu nedenle bugün buraya çok sayıda geldik; siyasi bir çözüm, barışçıl bir çözüm için örnek olmak istiyoruz.”
Bir başka genç Kürt kadın ise sözlerini şu şekilde bitirdi:
“Kadınları katlettiler. Üç kadına yönelik bir katliam gerçekleştirdiler. Paris’teki katliamın üzerinden 10 yıl geçti ve iki hafta önce bir katliam daha yaşandı. Bugün buraya bu katliamları kabul etmediğimizi, bunlara karşı olduğumuzu ve karşı çıktığımızı göstermek için geldik.”