HBAER MERKEZİ- Özel Dosya: Öz Savunma Nedir? Bir toplum için Öz Savunma neden bu kadar önemlidir? Toplum ve gençlik Öz Savunma görevlerini nasıl yerine getirmelidir? Mexmûr Şehit Rüstem Cudi Kampı gençlerinden dinleyelim:
Mahir Tunç
“Öncelikle Demokratik Ulusal sistemimizde çok önemli boyutlar var. Bu boyutlar 9’a ayrılıyor. Bu 9 boyutun arasında Öz Savunma görevi de yer alıyor. Çünkü Öz Savunma her insanın en doğal hakkıdır. Dolayısıyla Öz Savunma denince aklımıza sadece silahlı savaş gelmemelidir. Kendimizi savunmayı bilmemiz gerekiyor çünkü Öz Savunma insanlığın en önemli görev ve sorumluluğudur. Şimdi nasıl da bir gül kendi dikeniyle kendini koruyor, kaplumbağa sırtındaki kabuğu ile kendini koruyorsa her canlının kendine has bir korunma yöntemi vardır. Biz insanlar ise düşüncelerimiz ve fikirlerimizle kendimizi dışarıdan gelecek bir saldırıya karşı korumaya çalışıyoruz.
Bunu nasıl yapabiliriz? Öz Savunmada 3 önemli nokta vardır. Biri bilinci korumaktır. Bilincin entelektüel açıdan korunmasıdır. Çünkü bugün baktığımızda toplumumuza yapılan saldırıların %95’i kültürel saldırılardır, psikolojik saldırılardır. Düşman, kültürü, dili ve tüm tarihi mirası yok etmeye yönelik uzun vadeli politikalarla üzerimize saldırıyor. Bu kirli politikalara alet olmamak için düşman geçekliğini iyi anlamamız gerekiyor. Yani, kendimizi nasıl savunuyoruz? Savunmasız kalırsak her taraftan saldırıya uğrayacağız. Çünkü insanı ayağa kaldıran ve insanın kendisini korumasına yardımcı olan kalkan, öz savunmadır. Önce güç olarak birlik olmamız lazım. Bir yerde güç varsa savunmanın olmadığını söylemek mümkün değildir. Toplum bireysel bir varlık değildir. Toplum bir bütündür ve tek başına kendini koruyamaz. Dışarıdan bize bir saldırı yapıldığında buna karşı birleşik bir güç gösterirsek o zaman kendimizi savunabiliriz.
Her gün medyada, internette, var olan birçok teknolojiyle bize karşı psikolojik savaş yürütülüyor. Yürütülen bu politikalarla ise gençleri asimile etmek, köklerinden uzaklaştırmak için her şeyi yapılıyor. Bu kirli teknolojiden, bu işgalci zihniyetten, kirli planlardan kendimizi korumalıyız. Öz Savunma için gerekli olan şey eğitimdir; Kendinizi eğitin, kişiliğinizi, bilginizi, ne yaptığınızı, nereden geldiğinizi anlayın, ve kendinizi tanıyın. Yani farkındalığın ardından örgütlenme gelir. Şu anda PKK 50 yıldır örgütlenmesini sürdürüyor çünkü birlik var, çünkü ittifak var, bu hareket şu anda da devam ediyor. Toplum olarak hepimizin kendimizi korumak için örgütlenmemiz gerekiyor. Şu andaki stratejimiz “devrimci halk savaşı” stratejisidir. Biz de bu temelde kendimizi savunuyoruz. Biz savaşçılarımıza ne kadar destek olursak, gerillamıza da ne kadar destek verirsek, toplum, savaşçı, bir olursa, düşmanın saldırılarına karşı öz savunmamızı gerçekleştirebiliriz. Hepimiz kendimizi korumak zorundayız. Bütün insanlar değerlerine, tarihine, diline sahip çıkmalıdır. Demokratik Ulus’ta da durum böyledir. Toplumun tüm değerlerini, tüm tarihi miraslarını korumak için üzerinize uygulanan baskılara karşı korumanız gerekiyor. Çünkü kapitalist sistem, egemen uluslar bir toplumun ekonomisini, toplumsallığını, değerlerini kendisine çalmak için her şeyi yapar. Önce tarihi değerlere saldırıyor. Tarihi değerleri yok ederek Kürtlerin köklerini yok ediyor. Bu kök kalksa bile Kürt halkı savunmasız kalıyor. Ya da toplumun korunmasız yaşayamayacağını söyleyebiliriz. Kendini savunma insani bir sorumluluktur. Bütün insanların bunun bilincinde olması gerekir. Gençlerimiz özellikle dış sistemlerden etkileniyor. Düşmanın örgütlenmesinden etkileniyorlar. Taklit etme var. Bu nedenle değerlerimizi koruyabildiğimiz ölçüde özümüzü de koruyalım. Bu savunma, ister fiziksel ister psikolojik olsun, önemlidir.
Direnmezsek, kendimizi korumazsak, savunmamız için mücadele etmezsek hiçbir güç, hiçbir toplum kazanamaz. İlk başta zaferin anahtarı Öz Savunmadır. Kendinizi koruduğunuzda çevrenizi de koruyabilirsiniz.
Öncelikle gençlerin kendilerini örgütlemeleri gerekiyor. İkincisi, harekete geçmeleri gerekiyor. Üçüncüsü askeri eğitim almaları gerekiyor. Dördüncüsü, ideolojik eğitim gerektirir. Beşincisi, tüm kurumlarda ve sosyal kurumlarda yerini alabilmesi gerekiyor. Çünkü düşman kurum ve kuruluşların çoğuna saldırıyor. Bütün toplumsal kurumları yok etmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Bu nedenle kongre merkezi, eğitim komitesi, Şehit Aileleri Meclisi gibi kurumlarımızda gençlerimizin yer alması ve her gencin de savunma için burada yerini alması gerekmektedir.
Çalışmak özgürlüktür. İşten, emekten kaçarsanız bunda başarı olmaz. Kürt gençliği dışarıdan gelecek saldırılara karşı kendisini, kişiliğini, toplumunu savunmalı; İster zihinsel ister fiziksel olsun kendinizi korumanız ve düşmanlarınızın oyunlarına alet olmamanız gerekiyor. Toplumu ve varlığını koruyan, kollayan gençlik, düşmanına karşı daima bir sembol olarak duracaktır. Tüm toplumsal değerlerin kesintisiz devam etmesi gerekiyor. Çünkü kendinizi korumak aynı zamanda kimliğinizi de korumaktır.”
Hevîdar Babat
“Yaşamın üç temel koşulu vardır. Bu, çoğalma beslenme ve kendini korumadır. Kendinizi korumazsanız hayatınıza devam edemezsiniz. Dilimiz, kültürümüz, ülkemiz hepsi soykırıma uğruyor. İnsanlığın düşmanı dört bir yandan bize saldırıyor. Kürt halkına karşı özel bir savaş var, psikolojik bir savaş var, tanklarla, toplarla bir savaş, bir soykırım savaşı var. Onun için Kürt halkının Öz Savunma görevlerini yerine getirmesi gerekiyor. İktidar toplumu genç kadınlar üzerinden toplumu yok etmek istiyor. Bu nedenle kendilerini korumak ve bilgi sahibi olmak tüm genç kadınların görevidir.
Mexmur Kampı gençleri olarak bize karşı yürütülen savaş çok ağır çünkü düşman etrafımızı sarmış durumda. Bu yüzden dışarıdan gelen tüm saldırılara nasıl tepki vereceğimizi göstermeye hazır olmalıyız. Öncelikle özel savaşa karşı kendimizi korumalıyız. Özel savaşların saldırılarına, yağmalarına, kültürel saldırılara, tarihi saldırılara, dil, fiziki saldırılara karşı kendimizi korumamız gerekiyor. Buna göre hareket edip bunlara karşı konumumuzu güçlendirmeliyiz. Tankları ve topları görüyoruz. Bu görünen hali. Ama özel savaş aramızda bir kanser hücresi gibi yayılıyor. Bu nedenle öncelikle özel savaşın ne olduğunu ve buna karşı tedbirlerimizi nasıl alacağımızı bilmeliyiz. Toplumumuzun bunun farkına varması, özel savaşın ne olduğu ve buna karşı kendimizi nasıl savunacağımızı bilmek gerekiyor. Özel savaş anlaşılırsa ve ona karşı savunma geliştirilirse başka hiçbir şeye gerek yoktur.”