HABER MERKEZİ
Eriş ve Andok iki Kürdistanlı genç. Yürekleri ülkeleri için atan. Sömürgeciliğin uyguladığı her vahşeti derinden yüreğinden his ederek yaşayan. Bu vahşeti hem durdurabilmek hem de Kürdistan’da sömürgeciliğin uyguladığı vahşete Nuri Dersimi’nin vasiyeti temelinde İntikam diyerek yolara düşen.
Eriş ve Andok iki Kürdistanlı genç. Yürekleri acı dolu. Her gün bir yerde ülke topraklarına bomba yağdırıp tecavüz eden, tarihi mirası yok eden, analarımızı meydanlarda coplayan, saldıran, hakaret eden sömürgeciliğin yaptıklarını derinden hissetmeden yaşanamayacağını bilince çıkartıpta yolara düşen.
Eriş ve Andok iki Kürdistanlı genç fedai. Gencecik bedenlerine tarihi bir misyonu yükleyerek tarihi intikam için dağlardan ovalara inip, sömürgeciliğin beyninde patlaması bilen. Patlamasını bilerek sömürgeciliğin üzerine yürüyen. Üzerine yürüyüpte Nuri Dersimi’ye layık olan.
Evet, Eriş ve Andok tam 7 yıl önce bir 25 Mayıs günü aynen bugünlerdeki gibi vahşice saldıran sömürgeciliğe karşı kendilerini bir ateş topu yaparak Kayseri’de Roboski’deki katledilenlerin intikamı başta olmak üzere amansızca ülkemizin dağlarını bombalayan sömürgecilikten intikam almasını bilen, iki genç fedai.
Şimdilerde de sömürgecilik benzer bir saldırı içerisindedir. Ülkenin neredeyse dört parçasına günlük olarak saldırılar yapmaktadır. Kuzey, Güney ve Batı demeden her türlü öldürücü tekniği kullanmaktadır. Kürtlerin nerede kazanılmış bir değeri varsa oraya İspanya Boğa’sının kırmızıya saldırması gibi, saldırmaktadır. Analarımızı meydanlarda itelemekte, it sürüsü gibi onlara saldırmaktadır. Hiçbir meşru eyleme yer vermediği gibi günlük olarak ben varım diyen Kürd’e yönelmekte ve zindanlara atmaktadır. En ileri düzeyde hakaret etmekte, ”Kürdistan denilen bir yer mi vardır?” diyerek faşizmin ne olduğunu günlük olarak göstermektedir. Çocuklarına tecavüz edilerek katledilmektedir. İşine giden işçileri” psikolojisi bozulmuş” diyerek taramaktadır. Linçler günlük uygulamalardır. Afrin’de ve orada burada her gün bir şekilde Kürd’ü kaçırarak ya katletmekte ya da el atmaktadır. Dahası uluslararası sahada Kürd’ün her türlü değerine el atmakta.
Özcesi, vahşi bir sömürgecilik ile karşı karşıyayız. Bu öyle bir sömürgeciliktir ki, en iyi Kürd’ün ölü Kürd olduğunu söylemekte ve her gün Kürd’ü öldürmektedir.
Böylesine bir ortamda yapılması gerekli nedir diye sorulacak olan soruya verilecek en doğru cevap, Eriş ve Andoklaşarak sömürgeciliğin beyninde patlamaktır olacaktır.
Eriş ve Andok iki donanımlı seçkin fedai idi. Eğitilmişlerdi. Kendilerini yetiştirmişlerdi. Bunun içindir ki, eylemleri de ustacaydı, profesyoneldi.
Belki herkes fedai olan Eriş ve Andok gibi eylem yapamaz. Belki herkes birer Eriş ve Andok’ta olamaz. Ancak her Kürdistanlı gencin bir yönü ve özü biraz Eriş ve Andok’tur. Sömürgecilik nasıl ki Eriş ve Andok’un ülkesini işgal etmiş ise her Kürdistanlı gencin de ülkesini işgal etmiştir. Nasıl ki sömürgecilik Eriş ve Andok’un halkına günlük olarak taciz ve tecavüz etmişse, her Kürdistanlı gencin de halkına aynısını yapmaktadır. Nasıl ki faşizm Eriş ve Andok için faşizm ise her Kürdistanlı genç için de faşizm faşizmdir.
Eğer gerçekler böyle ise o zaman her Kürdistanlı gencin Eriş ve Andok kadar sömürgecilikten intikam alma gerekçeleri vardır. Her gencin sömürgeciliğe karşı biriken bir kini ve öfkesi vardır ve olmalıdır.
Durum bu ise o zaman yapılması gerekli olan netleşmiştir. Yapılması gerekli olan sömürgeciliğin bulunduğu her yerde mutlak her zaman karşı koymaktır. Bu karşı koyuş Eriş ve Andok’un gibi silahlı olamayabilir. Eriş ve Andok’un gibi sertte olamayabilir. Ancak Eriş ve Andok arkadaşların yaptıkları eyleminin ruhunu taşıyabilir.
Nedir bu ruh? Bu ruh sömürgeciliğe karşı bilenmiş olan İntikam ruhudur. Sömürgeciliğin gölgesini bile bu topraklarda bırakmayacak kadar sömürgecilikten nefret eden ruhtur. Bu ruh binlerce, yüzbinlerce hatta milyonlarca katledilen Kürd’ün intikamını alacak ruhtur. Ve bu ruh Nuri Dersimi’nin gençliğe hitabesinde İNTİKAM diye haykırdığı ruhtur.
Evet, herkes bir Eriş ve Andok olamaz ancak herkes Eriş ve Andok gibi sömürgeciliğe karşı-özelde de Türkiye metropollerinde-karşı durabilir.
Bugün Türkiye faşizmi sallanmaktadır. Sallandığı içindir ki onca saldırılar ve hakaretler yapmaktadır. Kürt düşmanı olan bu faşizmi ise ayakta tutan tek güç neredeyse turizm gelirleri olmaktadır. Turizmden gelen her kuruş gerillanın başına bomba olarak yağmaktadır. Ülkemizin coğrafyası tarumar edilmektedir. Paralı olarak gönderilen katil askerlere maaş olarak dönmektedir. Binlerce hatta yüzbinlerce polisin copu ve ikramiyesi olarak halkımızın başına patlamaktadır.
Gerçekler böylesi ise o zaman yapılması gerekli olan Eriş ve Andok yoldaşların ruhuyla başımıza bomba olarak dönen her maddi değeri ve yeri, bu işlevinden çıkartılmasıdır. Bunun için Eriş ve Andok olmak, onlar gibi eğitilmiş ve profesyonel olmaya gerek yoktur. Bunu yapabilmek için az biraz Eriş ve Andok yoldaşların ruhunu taşımasını bilmek yeterlidir.
Bu ruhun, bir kibrit çöpünün tarihin seyrini nasıl değiştireceğini görerek ve buna da inanarak sömürgeciliğe turizm diye akan her kuruşu kursaklarında bırakma temelinde Eriş ve Andok olmasını bilelim. Bilelim ki şairin Eriş ve Andok için söylediklerine anlam verebilelim:
“Yiğit Çocuk
Neden yüreğimi yaralar gibi bakıyorsun çocuk
Gözlerin neden boşalmaya hazır gibi dolu
Neye hasret kime özlemdir bu isyanın
Bilirim özgürlük yükünü omuzlamış küçük omuzların
Bundan mıdır böyle bükük duruşun
Yılların hasretini gizlemiş gibisin yüreğine
Bundan mıdır gözbebeklerindeki mavi gizem
Bu maviden midir bilinmez ama
Gülüşün hala yeşilimsi ve umut dolu
Efkarlanma çocuk yürekli
Bak daha da mavi bugün Mezopotamya da gök yüzü
Her şeye inat kanat çırpan kuşları seyre dal…
Ve daha da büyüt umutlarını
Gör bak…
Ha bugün ha yarın
Özgürlük çok yakın”
HAYRİ ENGİN