BEHDİNAN – Özgürlük dağlarına yönünü veren genç gerillalar hayatın anlamını ve yoldaşlığı burada bulduğuklarını belirterek özgürlüğün tadını aldıklarını ve bunu hiç bir zaman bırakmayacaklarına dikkat çektiler.
HPG gerillası Ciwan Gabar gerillacılığını bambaşka bir duygu olduğunu gerilla olduktan sonra yaşama anlam vermeye başladığını belirterek şunları belirtti;
”Gerilacılık bambaşka bir duygudur. Biz katılmadan önce gerillayı sadece dağdadır savaşıyor diye biliyorduk ama gelip katıldığımızda gelip gördüğümde çok farklı bir duygu ve farklı his oluşturuyor. Gerilacılık yaşamın anlamıdır. Gerilla olduktan sonra diğer yaşam anlamsız kalıyor insan için. Gerillaya katıldıktan sonra insan her şeye anlam veriyor. Yoldaşlığa anlam veriyor, ne kadar zorlansan da yaptığın her işte bile anlam veriyorsun. Anlam verdiğin için de yaşamından sıkılma da olmuyor. Gerillacılığını öğrettiği ilk şey yoldaşını korumak, doğanı korumak gerilla da ilk olarak sen bunları öğreniyorsun. Nasıl doğayı koruyacaksın? Sen doğayı korumazsan oda seni korumaz. Yoldaşlık, buranın yoldaşlığı da başkadır. Yoldaşlığı çıkar üzerine kurulmamıştır. Örneğin seninle bir işi olduğu için ya da para üzerine kurulmuş bir yoldaşlık değildir. Bura da para yok, bura da amacımız var, hedefimiz var. Toplanmamız hedef üzerinedir burada. Bir yolda birlikte yürüyoruz, işte gerçek yoldaşlıkta budur. Bunun dışında başka arkdaşlık yok. Sistem içerisinde doğru bir arkadaşlık yok. Gerilla zaten yoldaşlığı ile tanınıyor. Yoldaşı için canını feda ediyorsun. Yoldaşına bir şey olduğunda hemen yanına gidiyorsun. Çünkü yoldaşın senin canındır, sende bunu biliyorsun ve onu korumak zorundasın. Kendini düşünmüyorsun senin canın yoldaşındır ve yoldaşını düşünüyorsun.
Gerilla dendiği zaman ilk dağ geliyor insanın aklına. Çünkü gerilla dağsız, dağda gerillasız olmaz. Gerilla dağsız yaşayamaz. Dağ dendiği zaman insanın aklına gerilla, gerilla dendiği zaman insanın aklına dağ geliyor. Bu iki kelimeyi birbirinden ayıramazsın, ayrılamazda zaten.
Dağlarda yüksek bir yere çıkıyorsun, etrafına bakıyorsun, manzaraya bakıyorsun. Kürdistan karşısında insan farklı hisler yaşıyor. Dağlarını, ülkeni görüyorsun. İnsan da farklı bir his yaşıyorsun. Aldığın koku bile farklı oluyor. Dağ çok temiz bir yer. Sen şimdi bir köye bile gitsen sana dar gelir çünkü sen bu dağlara alışmışsın, özgürlüğü tatmışsın. Dağlarda özgür bir taraf var.”
Gerilla Qehreman Eştanî ise katılım nedenin 1993 senesinde şehadete ulaşan amcasının intikamını ve silahını kaldırmak için olduğunu belirterek sözlerine şöyle devam etti;
”Botan’dan katıldım. Bizim için bir şanstı. İlk olarak Kato Jirka’ya gittim. Her zaman Kürdistan dağları, Kürtlerin dostudur. Özgürlük, ekmek ve sudan önemlidir. Özgürlük olmadan ne kadar su ve ekmek olsa da sen yaşasan da boştur. Bunun için insan her zaman özgürlüğün peşinden koşmalıdır. İnsan özgürlüğe bağlı olmalı, özgürlüğün ve hakikatin her zaman takipçisi olmalıdır. Devletin oturttuğu sistem ya da 5000 yıllık erkek egemen zihniyetin halklar üzerinde yürüttüğü saldırılara karşı insan özgürlüğü aramalı. Mesela çoğu insan diyor ben özgürüm ama nasıl bir özgürlük? O özgürlük değil daha çok sistemin kendine köle edişidir. Özgürlük insanın kendi kendini yönetebilmesidir.”