HABER MERKEZİ
KDP ihanet ve işbirlikçi çizgisini tüm istikrarıyla koruyor. Yıllardır bu duruşundan taviz vermeden kendini Türk faşist sömürgeciliğine peşkeş çekmekten zerre-i miskal kaygı duymuyor. Ve işin ilginç yanı bunu yaparken de çok pişkin bir şekilde yapıyor. Öyle ki bunu yaparken de Kürt Özgürlük hareketine karşı düşmanca saldırılarına ara vermiyor. Bu konuda KDP’nin geçmişinin ne kadar kirli olduğunu herkes çok iyi biliyor. Ki dönem dönem KDP’nin bu ihanet tarihi belgelerle deşifre olmuş faşist Türk sömürgeciliğiyle ne kadar içli dışlı olduğu tüm çıplaklığıyla gün yüzüne çıkmıştır.
KDP bir parti olmanın ötesinde daha çok dar-feodal bir aşiret yapılanmasına sahiptir. Bu dar-feodal aşiret yapısı içerisinde de daha çok Mesut Berzan’in birinci dereceden ailesini kapsıyor. Onun dışında kalan diğer aşiret üyeleri ise Mesut-Neçirvan Berzani ailesine hizmet etmekle mükelleftirler. Bu durum doğal olarak aşiret yapısı içerisinde de belli rahatsızlıklar doğuruyor. Berzani aşireti içerisinde de Mesut-Neçirvan Berzani’ye karşı belli rahatsızlıkların olduğu uzun zamandır biliniyor. Ama ne var ki zorla, şantajla, tehditle ve parayla terbiye etme yoluyla bu rahatsızlıklar açık bir şekilde dışarı yansıması çok olmuyor.
Geçmiş yıllarda KDP-Sömürgeci Faşist TC’nin ihanet belgeleri deşifre edilmişti. Bu belgelerde ihanetin bu kadarına da pes dedirten anlaşmalar ve planlar vardı. Bugünde bu ihanet güncellenmiş haliyle devam ediyor. Ve belgelerle deşifre ediliyor. Hatta bazı noktalarda bu ihanet çok açık ve pişkince bazı noktalarda bu ihanet çok açık ve pişkince yapılıyor. Geçtiğimiz günlerde KDP’nin denetiminde olan 11 tepenin işgalci tc ordusuna teslim edilmesi, Bradost ve Zaxo alanlarında Türk askerine peşmerge elbislerinin giydirilmesi, Amediye, Hevler,Zaxo ve Duhok’ta MİT merkezlerinin olması, gün ortası Türk askeri araçlarının Başurê Kürdistan şehirlerinde gövde gösterisi yaparak işgal edeceği yerlere takviye yapması ve daha bir çok ihaneti belgeleyen gelişmeler bu söylediklerimizi kanıtlar niteliktedir.
Peki tüm bunlar açık seçik yapılırken İhanette ısrar eden KDP ne yapıyor hiç utanmadan usanmadan Kürt özgürlük hareketini hedef olarak gösteriyor. Neçirvan Berzani’nin akıllara durgunluk veren açıklamaları ve suçlamaları insana pes dedirtiyor. Neymiş PKK Başurê Kürdistan’ı işgal ediyormuş. Ve Başurê Kürdistan’ı bu işgalden kurtarmak için sömürgeci faşist tc devleti kurtarıcı olarak geliyormuş. Bunu hangi aklı selim insan söyleyebilir gerçekten insan şaşıyor. Ne Başurê Kürdistan Neçirvan-Mesut Berzani’nin tapulu malıdır. Ne de PKK Başurê Kürdistan’da işgalcidir. Asıl bugün Başurê Kürdistan halkının geleceğini işgal edenler bizzat Mesut-Neçirvan Berzaninin kendileridir. Bu konuda akılları bulandırmanın hiç mi hiç anlamı yoktur.
KDP içerisindeki kimi vicdan sahibi yetkilileri Mesut-Neçirvan’ın sömürgecilerle yapmış olduğu bu ihanet anlaşmasına karşı durmalıdır. Yoksa halk nezdinde kendileri de bu ihanetle anılacak ve halk onları her zaman öyle görecektir. Eğer bu vicdan sahibi yetkililer kendilerini bu kirli ihanet şebekesi içerisinde görmek istemiyorsa bir an önce bu işgal saldırılarına karşı tutumlarını tüm Kürdistan halkına açıklama yoluna gitmeliler. Bunu yaparlarsa halk nezdinde biraz itibarları olur. Nitekim Kürdistan Halkı bağışlayıcıdır.
ANDOK ÖZGÜR