QAMIŞLO – Şehit aileleri, Önderliği görmüş yurtseverler ve 9 Ekim’de başlayıp 15 Şubat’ta Halklar Önderi Abdullah Öcalan’ın esaretine kadar yürütülen uluslararası komplonun tanıkları; komplocu güçlerin planları ve komploları hakkındaki görüşlerini ajansımıza anlattılar.
Bavê Dijwar olarak bilinen Dirbêsiyeli yurtsever ve şehit babası Abdulbaqî Dawê, 1992’de Halklar Önderi Abdullah Öcalan’ı görmüş.
Bavê Dijwar 15 Şubat uluslararası komplo hakkındaki görüşlerini şöyle dile getiriyor:
“Niye tüm dünya Önderliğe böyle bir komplo kurdu?” Çünkü Önderlik beyindi. Sadece Kürt halkı için değil, tüm mazlum halklar için. İsa üç günlükken konuşup annemin yaptığı bir şey yok, beni Allah gönderdi deyip annesini zulümden nasıl kurtardı, Peygamber diri diri toprağa gömülen kızlar kurtarmak için nasıl kalktı ise Önderlik de 7 yaşındayken zulmü kabul etmedi ve çalışmaya başladı. Allah ezilen halkı kurtarsın diye onu gönderdi. İlk olarak Kürt halkı ama aslında tüm halklar için bu mücadele yürüyor. Tüm dünya Önderliğin fikrinden korktu ve bu komployu gerçekleştirdi. Önderliğin şahsından korktukları için değil. Tüm dünya devletleri Önderliği yakalamak için harekete geçti. Büyük devletler Önderliğe ne yerde ne gökte yer bıraktılar. Önderliğin fikri bu dünya kadar büyüktü, o kadar ki tüm dünya onun üstüne geldi. Önceden nasıl öncülerini tutuklayarak Kürt ayaklanmalarını bitirdilerse şimdi de aynı şeyi yaparak bir komplo ile Önderliği tutuklamak istediler. Fakat Önderlik önceki ayaklanmalar gibi değil, o bir fikir, o bir ideolojidir.
“Önderliği tutuklayarak PKK’yı bitirmek istediler, ancak tam tersi oldu”
Şehit babası Abdulbakî Dawê komplocuların planları hakkında böyle konuştu:
“Önderlik bu fikire Heqî ve Kemal Pîr gibi Türk asıllı bilgili kişilerle başladı. İktidarcı devletler yapılanları Türk devleti için bir tehdit olarak gördüler ve bu komployu düzenlediler. Rusya’dan Yunanistan’a, oradan İtalya’ya, kadar gitti ve Kenya’dan çıktı. Neden kimse siyasi sığınma hakkı veremiyor muydu? Onlar dediler ki onu yakalayacağız, bu davayı bitireceğiz. Onu alırsak PKK bitecek dediler. Önderliği aldılar fakat tam tersi oldu. Esir alındı ve Türk devletine teslim edildi, denizin ortasına bıraktılar ama Önderlik burayı okula çevirdi. Evet gerçekte fiziksel olarak Kürt halkı ve örgüt arasında değil, ama fikir olarak Kürt halkının, örgütün ve tüm dünya halklarının arasında. Bugün arap halkı Önderliğin fotoğrafını kaldırıyor ve ‘Bijî Serok APO’ diyor. Amerikan insanları böyledir, diğer milletler böyledir. Belki fiziken aramızda değil, ama ruhuyla, canıyla halkının arasında. Umut ediyoruz ki yakın zamanda da çıkacaktır.”
“Önderliğin halklar için yaptıkları tarih yazacaktır”
Aslen Qamişlolu olan ve Bavê Şero olarak tanınan şehit Zerdeşt ve şehit Jiyan’ın babası, 9 Ekim 1998’de başlayan komplo üzerine görüşlerini ajansımızla paylaştı.
2 şehidin babası ve Halklar Önderi Abdullah Öcalanın Şam’dan ayrılmasıyla ilgili 9 Ekim komplosunun tanığı olarak şu bilgileri verdi:
“Ortadoğu’dan Avrupa’ya kadar ve dünyanın tamamında Önderlik gibi başkan kalmamıştır. Önderliğin Kürtler, Araplar, Ermeniler, Asuriler, Keldaniler ve diğer halklar için yaptıkları tarihe geçecektir. Demokrat bir insan olduğu için, yurtsever olduğu için, dünyanın ve tüm halkların düşmanları komplo kurdular. Mısır başbakanı Suriye başbakanı ile bir oldu ve Önderliği Suriye’den çıkarmak istedi. Tüm dünya Önderliğe karşı birleşti. Bir değil, iki değil, üç değil tüm devletler birlikte çalıştı. Böyle büyük bir ihanetle Önderliğe “Rusya’da yerini hazırladık, Rusya’ya git” dediler. Onu aldılar ve getirdiler, en sonunda böyle bir komployla onu tutukladılar. Komplo karşısında yüzlerce insanımız kendini yaktı. Parti Önderliğine ve şehitlerin kanları üzerine söz veriyoruz ki vücudumuzda tek damla kan kalana kadar Önderliğin yolundan dönmeyeceğiz. Önderliğimizin, şehitlerimizin intikamını almaktan vazgeçmeyeceğiz. Bu komplo sadece Önderliğe karşı değil tüm halklara karşı yapıldı. Önderliğin yolundan gitmeyelim diye yüzlerce insanı öldürdüler. Fakat biz ölene kadar Önderliğin arkasında olacağız.”
“Önderlik çok az imkanla Kürt halkını dünyaya kabul ettirdi”
15 Temmuz 1990’da Halklar Önderi Abdullah Öcalan’ın yanına giden Mihemed Emin Hac Suleyman ise Uluslararası Komplo ile ilgili şunları söyledi:
“Gerçekten Önderlik çok bilgin bir insandır. Kendini tanıyordu, halkını tanıyordu, gücünü tanıyordu ve düşmanını tanıyordu. Bu yüzden de düşmanın bütün planlarını boşa çıkarabildi. Kısıtlı imkanlardan büyük güç yarattı. Çok az imkanla kendini tüm dünyaya kabul ettirdi. Halkı zayıflık ve cehalet düzeyinden tüm dünyada Kürt halkının kabul gördüğü bir düzeye çıkardı. Bugün YPG-YPJ direnişin sembolü haline geldi. Bu direniş Önderliğin fikir, felsefe ve çizgisiyle gelişti. Neden Önderimizin tutsak edildiğini ve düşmanımıza teslim edildiğini soruyoruz. Bu komplonun arkasında Amerika ve belli seviyeye kadar İsrail var gibi görünüyor. Başkanlığın tutuklanması Kenya’da gerçekleşti. Burada İsrail lobisi çok güçlüydü. Hareketi Önderliğin şahsında esir etmek istediler. Hedeflerini gerçekleştirmek için her şeyi bozmaya ve ele geçirmeye çalışıyorlar. Önderliğin tutuklanmasıyla Hareketin içinde bir konsey kuruldu ve bu konsey hareketin dağılmasına izin vermedi. Başkan ne kadar tutsak edilmiş olursa olsun bugün fikri bizimle. Yönetimimiz öncülük ediyor. Onun izinde, konuşmalarının izinde yürüyoruz. Önderliğin sözlerini esas alıyoruz.”
“İmralı bize kıble, düşmana kabristan oldu”
27 Kasım 1995’te partinin kuruluşunu kutlamak vesilesiyle Halklar Önderi Abdullah Öcalan’ın yanına giden PYD Dirbesiye Yöneticisi Mihemed Nebi Kute, komplo üzerine şunları söyledi:
“9 Ekim 1998’de Önderliği görmek için bir kez daha Şam’a gittik, ancak Önderlik Şam’dan ayrılmıştı. Tüm kampı boşaltmak istediler. O gün uluslararası komplo başladı. Bir yandan İsrail, diğer yandan Türkiye, Amerika’nın yönetimiyle Gladyo hareketini başlattı. 9 Ekim’de Önderlik gitti, biz onu göremedik. İnsanlığın rengini hiçbir şekilde içermeyen bu komplo başlamıştı.
Önderliği halktan ve devrimden koparmak istiyorlar. İmralı’da Önder Apo’nun şahsında Kürtler ve özgürlük hareketini gömmek için bir mezarlık inşa etmek istediler. Biz hep şunu söylüyoruz; Önderlik mezar olmadı, bu halk için kıble oldu. Her zaman gücümüzü Önder Apo’dan alıyoruz. Umudumuz Önder Apo’dur. Düşman bize ne kadar büyük silahlarıyla saldırırsa saldırsın, direneceğiz. Berxwedan Jiyan e.”