HABER MERKEZİ
Geçtiğimiz günlerde Komalên Ciwan hareketi gençliğin Öncü komutanı Baran Mawa’yı her alanda anma ve sahiplenme çağrısı yaptı. Baran Mawa Kızıl Yıldız Ali Çiçeğin bir fedai savaşçısı gibi adeta bütün gençlik yıllarını Kürt halkının özgürlüğü için harcamış buna olan derin inancıyla her yerde öncü komutan olabilmeyi başarmış bir gençlik komutanıdır. Kürdistan gençliğinin ideolojik bir kimlik kazanması için amansız bir tempoyla eğitim çalışmalarını yürütmüş ve binlerce gencin eğitimiyle bizzat ilgilenmiştir. Komalen Ciwan Baran Mawa’yı anma ve sahiplenme çağrısı yaparken 5 Temmuz’da Kürdistan halkı yiğit ve yurtsever bir devrimcisinin şehadet haberini de büyük bir üzüntüyle duydu. Şehadet haberinin adresi bu defa Başure Kürdistan’dan geldi. Diyar Xerib’ti bu defa şehit düşen. Kürdistan halkının yüreğine bir kor gibi düştü bu haber.
Diyar Xerib kürdistan Yurtseverliğini derinden hisseden ona sadık yaşayan ve 25 yıllık devrimci yaşamı boyunca bir an tereddüt etmeden Kürdistan Özgürlük mücadelesi içerisinde her zaman Kürdistan’da yurtseverlik bilincinin açığa çıkması için amansız bir mücadele veren bir duruşun sahibi olmuştur. Kürdistan özgürlük hareketine Gençlik ruhuyla gençlik dinamizmiyle katılmış bu moral ve coşkusundan bir an olsun taviz vermemiştir. Tıpkı kendinden öncekiler gibi her zaman Kürdistan’ın bir gün mutlaka özgür olacağını dile getirmiştir. Bunun için de her zaman halkın içerisinde olmuş bir halk militanı olarak çalışmalarını sürdürmüştür. Başurê Kürdistan’da yurtseverliğin kolay olmadığı bunun için düşmana karşı her zaman mücadele içerisinde olması gerektiğini her fırsatta dile getirmiştir. Derin tarih bilinci onu Kürdistan halk gerçekliğini daha iyi okumasına fırsat sağlamıştır. Kürdistan’da halk kahramanlarının yaşamlarını mücadelelerini ve yurtseverliklerini iyi incelemiş bunu kendi şahsında somutlaştırmak için muazzam çaba sarf etmiştir. Hiç kuşkusuz ki bunlardan biri de belki de Başurê Kürdistan halkının tabiriyle ‘’ Kürdistan Kaplanı’’ yani Mamê Rişe (Sakallı amca)’dır. Mamê Rişê Kürdistan tarihinde ve Başurê Kürdistan yurtseverlik tarihinde bir dönüm noktasıdır diyebiliriz. Çünkü Mamê Rişê daha çocuk yaşlarda Kürdistan’ın özgürlüğü için eline silah almış diktatör baas rejimine karşı mücadele etmiştir. Bu öyle bir mücadele ki Kürdistan’da Agitliğin resmini çizmiştir adeta.
Mamê Rişê daha 14 yaşında iken eline silah alarak Kürdistan’da sömürgeciliğin ancak silahla temizleneceğine inanmıştır. Mamê Rişê için Kürdistan’nın özgürlüğü namludan çıkacak kurşunun düşmana isabet etmesindedir. Silahı Özgürlüğün bir aracı olarak kullanmıştır. Mamê Rişê 14 yaşında başlamış olduğu bu mücadelede kısa sürede Başure Kürdistan’da bir efsane olmayı başarmıştır. Baas rejimine karşı küçük büyük onlarca çatışmaya girmiş küçük yaşta olmasına rağmen Baas rejimine kök söktürmüştür. Baas rejimine karşı girdiği bütün çarpışmalarda çatışmalarda büyük başarılar kazanmıştır. 4 defa yaralanmasına rağmen düşmana karşı kolay kolay kaybetmeyecek olan bir irade ve azme sahiptir. Düşmanın namlusundan çıkacak bir mermiyle ölmeyeceğini bütün hücrelerine kabul ettirmiştir. Her ne kadar düşmana karşı girişmiş olduğu çatışmalarda zaman zaman yaralansa düşmanın beklediği olmamıştır. Düşmanını sevindirmemiştir. İşte bu yüzden Mamê Rişê’nin bu direnişi Başurê Kürdistan’da halkın da büyük bir umut yaratmış yabancılar ona ‘’Germiyan Kaplanı’’ Başurê Kürdistan halkı ‘’Kürdistan Kaplanı’’ adını takmıştır. Kürdistan halkının Mamê Rişê’si yanı ‘’Kürdistan Kaplanı’’ 25 ocak 1985 yılında bir ihanetçi tarafından kalleş bir pusuda şehit edildi. Mamê Rişe yaşamı boyunca düşmanın silahıyla ölmeyeceğim dedi ve öyle de oldu. Fakat ihanet eliyle kalleşçe şehit edildi. Kürdistan böylesi bir Agitlik geleneğinden gelen yiğit yurtseverini ihanete kurban vermiştir. Bunun son temsilcisi de hiç şüphesiz ki yine Başurê Kürdistan’dan halkının bağrından çıkan Diyar Xerib’tir.
Diyar Xerib’de tıpkı Mamê Rişê gibi daha genç yaşlarında Faşist Tc Devletinin ihanetçi KDP eliyle Başure Kürdistan’ı işgal etmek istediği 1994 yılında aktif olarak PKK mücadelesi içerisinde yerini almıştır. 1994 yılından bu yana Yurtsever özellikleriyle her zaman ön plana çıkmış Önder Apo’nun felsefesinin yaşam bulması için amansız bir mücadele içerisinde olmuştur. Kendisi de fakir bir aileden geldiği gibi Başurê Kürdistan’da Diktatör Saddam Hüseyin tarafından yapılan katliamlara genç yaşında şahit olmuştur. Bunun için Başure Kürdistan halkının acılarını her zaman derinden hissetmiştir. Başure Kürdistan’daki katliamlar yüreğinde kanayan bir yara olarak her zaman yer edinmiştir. Bu acıları tarih bilinciyle harmanlayıp mücadeleye sevk ederek her alanda başta ihanetçi çizgiye karşı halkı örgütlemeyi kendine esas bir görev olarak belirlemiştir. Devrimin Yurtseverlikle nasıl iç içe olduğu gerçeğini Diyar Xerib şahsında bir kere daha gördük.
Kürdistan halkı yurtseverliği bu Agitlik (kahramanlık) geleneğinden gelen yiğit devrimcilerinden öğrenmiş onları yurtseverliğin ölçüsü olarak görmüştür. Bakurê Kurdistan’da Şex Said, Rojhilatê Kürdistan’da Simkoyê Şıkak, Başurê Kürdistan’da Mamê Rişê ve son olarak Diyar Xerib şahsında Yurtseverlik ölçüleri bir kere daha belirlenmiştir. Kürdistan halkı bu yiğit evlatları şahsında yurtseverliğin mücadelesini her zaman vermiştir. Ve halk her zaman bu yiğit evlatlarına sahip çıkmıştır. Şimdi halkımızın ve gençlerin önünde bir görev daha var o da Kürdistan’da ihanetçi çizginin yenilgiye uğratılmasıdır. Bugün Kürdistan’da ihanetin son temsilciliğini yürüten KDP çizgisine karşı halkın ve gençlerin 7’den 70’e her yerde direnişe geçme zamanıdır. Özellikle yiğit Kürdistan gençliği bu ihanetçi berzani ailesine karşı çıkmalıdır. Yönünü bu yiğit devrimcilerin yoluna dönmelidir. Kürdistan gençliği bu yiğit yurtsever devrimcilerin anılarına ancak böyle cevap olabilir. İhanetçi berzani ve KDP çizgisi ancak böyle yenilgiye uğratılabilir. İşte gerilla direnişi ortadır işte mücadelenin adresi bellidir. Bütün Kürdistan gençliğini Xakurkê’de yürütülen savaşta aktif yerini almalı ve KDP ihanet çizgisini yenilgiye uğratmalıdır. Kürdistan gençliğin bugün en esas görevi budur. Bunun dışındaki tüm her şey teferruattır. Haydi, Gençler haydi yönümüzü Diyar Xerib’in Mamê Rişê’nin Baran Mawa’nın uğruna şehit düştüğü dağlarımıza verelim…
NC/Andok ÖZGÜR