QAMİŞLO – 27 Kasım 1978 yılında Amed’in Fis köyünde ilan edilen PKK 43’üncü yılını geride bıraktı. Büyük emek ve zorluklarla ilan edilen PKK binlerce şehidin emeği ile ayakta kalmış, büyümüş ve büyümeye devam ediyor.
İşgalci TC devletinin geçtiğimiz günlerde Qamişlo’da gerçekleştirdiği hava saldırısında Gulo ailesinden 3 kişi şehit düşmüştü. Rojava’nın en eski yurtseverlerinden olan Gulo ailesi 27 Kasım PKK’nin 44’üncü yılı vesilesiyle duygu ve düşüncelerini ajansımıza anlattı.
“Önder Apo ve tüm özgürlük savaşçılarına, faşist Türk devletini önlerinden kaçtığı ve onlara karşı büyük zaferler kazanan Kürdistan Özgürlük gerillarına kutluyorum. Elini taşın koymaktan hiç çekinmeyen, sözlerinin gereğini yapan değerli şehid ailelerine ve tüm yurtsever halkımıza kutluyorum.” diyen Daye Şemsixan konuşmasına şöyle devam etti:
“PKK, KARAR VE İDDİA SAHİBİ BİR PARTİDİR”
PKK denilince tüm dünyada bir yeniden diriliş gerçekliği olarak insanın zihninde bu şekilde canlanıyor. Kürt Halkı büyük bir inançla bir karanlığın içinden aydınlığa çıkma ve büyük bir umudun adı olarak özgürlük hareketine tutunmuştur. Çünkü daha önce Kürdistanda bir çok başkaldırı hareketi olmuştur ve Kürt halkı tam bir kararlılıkla bu başkaldırılara katılamamıştır. PKK gelip kuruluşunu duyurarak kendini ilan etmiştir. Mazlum Doğan, Kemal Pir, Hayri Durmuş, Haki Karer ve Önder APO gibi birkaç yurtsever öğrenci gençlikten oluşan bir yapı ile bugün bu günlere ulaştık Zaten bu başlangıç Önder APO’nun fikir ve felsefesi ile gelişti. Kürdistan sömürgedir ve yaşam özgürlüksüz yaşanmaz düşünceleri ile çalışmara başlandı. Bir çok kişi doğru buldu katıldı ve katılmayanlar da oldu. Daha sonra halk onların çalışmalarını ve yaşamlarını gördü. Direnişlerini, sadeliklerini, temiz ve saflıklarını gördü. Halk onların etrafında toplandı, o kahramanların sözlerine sahip çıkıp düşünsel ve pratik olarak dahil oldu. Halk şu kanaate ulaştı ki Komutan Egîd gibi kahramanlar şehid verildi. Bununla beraber daha büyük istek ve coşku ile halkımız PKK’ye gönül verdi. Karar verdiler, söz verdiler ve Kürdistan Özgürlük Savaşına katılıp savaştılar. PKK’ye katıldılar. Evet PKK Kürdistan ismi ile kurulmuştur ama bütün halkların özgürlüğü için vardır. Bundan dolayı anlamı önemlidir. Halkların geleceğinin umudu olan bir partidir. Halkların geleceklerinin kurtuluş partisidir. Bundan dolayı bir çok insanımız şehid düştü, bir çok insanımız zindanlara atıldı, bir çok direniş ve mücadele oldu, bir çok insanımız katliamlardan geçirildi; ama tüm bunlara rağmen bu parti yenilmedi. Çünkü karar ve iddia sahibi bir partidir. İnsanlarına, şehidlerine sahip çıkan bir harekettir.
Tekrardan PKK’nin kuruluşunu tüm Kürdistan halklarına kutluyorum. Başta Önder Apo ve özgürlük umutlarını PKK’de bulan tüm ezilen halklara kutluyorum. Önder Apo geleceğimizin ve halkların umududur. Şehitlerin kanı ile kurulmuş bir partidir. Şehid kanıyla yaratılmış bir bayraktır. Binlerce insanın altında söz verdiği ve uğruna şehid düştüğü bir bayraktır. Umut, özgürlük ve zaferin bayrağıdır. Bundan dolayı sonuna kadar parti ile birlikte olacağız. Sonuna kadar savaşçılarımızın, gerillarımızın destekçisi olacağız.
“APÊ YUSUF’UN DA DEDİĞİ GİBİ; FEDAKAR İNSANLARIMIZ OLDUKÇA BİZ BU YOLDA OLACAĞIZ”
Düşman hiç şunu düşünmesin Kürt Halkı yok edilebilir yada birkaç kişi ile bitirilebilir. Hayır bizler şehid düştükçe daha fazla yaşam buluyoruz. Bizler direndikçe yaşam buluyoruz. Zaten Apê Yusuf da PKK’nin ilk dönemlerinden itibaren yerini almıştır. Yani yaşamını bu hareket ile geçirmiştir. Kürtlük ile geçirmiştir. Sadece Rojava’da değil tüm Kürdistanda çalışmalarda yer aldı. Düşünceleri PKK’nin düşünceleriydi. Kendisi, ailesi, çocukları, torunları ile yer aldı. Biz bu yolda üç kuşak çocuk büyüttük, bu yolda şehit verdik ve bundan pişman değiliz. Apê Yusuf’un da dediği gibi fedakar insanlarımız var oldukça, inanç sahibi insanlarımız var oldukça biz bu yolda olacağız. Bizler de tüm dünya insanları gibi özgür ve bağımsız bir ülke sahibi olana dek durmayacağız ve rahatı yaşamayacağız. Çünkü vahşi ve yıllardır aknımızı emen bir düşmanımız var. Yüzyıllardır hakkımız yenilmektedir. Bizler hak sahibi olmadıkça tüm dünya hakları gibi kendi ülkemiz olmadıkça bu davamızdan vazgeçmeyeceğiz. Çünkü parti davası özgürlük ve hak partisidir. Mazlumların, Kemallerin, Hayrilerin ve Akiflerin partisidir. Buradan sonsuz selam ve sevgilerimizi İmralıdaki Önder Apo’ya gönderiyoruz. Özgürlük Kürt Halkının olacaktır. Önderliğimizi özgürleştirene kadar hep birlikte çalışacağız. PKK’den aldığımız güç ile fikir ve felsefesi ile, şehidlerimizin düşünceleri ile zaferi kazanacağız. Çünkü Önder Apo’nun Kürdistanda benzersiz bir emeği vardır. Biz onun emeğini hiç bir şekilde unutmayacağız. Çünkü bu hareket kadın olarak bizi karanlıktan aydınlığa çıkardı. Biz kendimizi tanıdık kadın olarak. Sonuna kadar Önderliğimizin takipçisi olacağız.
“ÖNDERLİĞİMİZE SÖZÜMÜZ VAR”
Önderliğimiz üzerinde ahlaksızca, vicdansızca bir tecrit uygulanmaktadır. Bütün dünyanın düşünceleri etrafında toplandığı bir önderliğe bunu yapmak tüm dünya ülkelerinin en büyük ayıbıdır. Kendilerine demokratik diyen tüm dünya devletlerininen büyük utancıdır. İnsan hakları savunucusu olduklarını söylüyorlar. Bunun neresinde insan hakları, neresinde adalet neresinde insanlık var. Bütün insanların talep ettiği bir insan, onun için kendisini yakan yüzlerce insan olan biri. Bunların hepsi Önder Apo’nun özgürlüğü için yapıldı, insanlar bedenlerini ateşe verdiler. Bu gerçekten kutsal bir eylemdi. Önder Apo hiçbir şeyi kendisi için ya da ailesi için yapmadı. Bu gün Önder Apo tüm insanlık için herşeyi yapmaktadır. İnsanların kurtuluşu için yapmaktadır.
Bu gün kendi çıkarları için bu topraklara gelen bu devletler bizi esas öldürenlerdir. Onların eliyle tüm bunlar yapılmaktadır. Bize taviz verdirmek bazı şeylere tenezzül ettirmek istiyorlar. Biz hiç bir zaman tenezzül etmeyiz. Bu kadar şehid kanını onlara tenezzül etmediğimiz için verdik. Toprağımız bizim için anne gibidir bunun için şehid verdik ve kimsenin eline bırakmayız. Önderliğimize sözümüz var. Şehidlerimize sözümüz var. Apê Yusuf’a sözümüz var. Vahşice saldırıda herkesin gözü önünde yanan torunlarızımza kimse müdahale bile edemedi. Bundan dolayı biz çalışmalarımıza daha çok devam edeceğiz. Tüm dünya halklarına Önder Apo’nun özgürlüğü için sessiz kalmamaları için çağrı yapıyorum. Önder Apo umuttur, insanlığın kurtuluşudur, tüm dünya halklarının kurtuluş umududur. Tüm dünya iyi bilmelidir ki eğer Ortadoğuda bir çözüm gelişecekse bu Önder Apo’nun eliyle gelişecektir, düşünceleri ve felsefesi ile gelişecektir. Biz başka hiç kimseden bir çözüm beklemiyoruz. Çünkü dünya devletlerinin tamamı kendi çıkarları için çalışmaktadırlar. Hiç bir devlet insana haklarını vermemiştir, vermez de. Hepsi herşeyin kendilerinin olmasını isterler. Bin yıllarca herşeyi yiyip tüketmişler. Bunlar vicdansız insanlardır ve kendileri dışında hiç bir kimseyi düşünmezler. Rojavada bu kadar savş ve mücadele verildi, bu kadar insanımız ayaklar altında kaldı, bu insanlar için ne yaptılar? Nerede ahlak, nerede vicdan, nerede insanlık? Biz insanlarımızı özgürleştirmedikçe, özgür ve bağımsız Kürdistanı kurmadıkça rahatlığı yaşamayacağız ve durup dinlenmeyeceğiz.
Tekrardan PKK’nin kuruluşunu Önder Apoya ve tüm dünya halklarına kutluyorum. Tüm vicdan sahbi Kürt Halkına kutluyorum. Savaş mevzilerinde yer alan tüm askeri güçlerimize ve özgür Kürdistan dağlarındaki gerillalara kutluyorum.
“PKK’NİN VARLIĞI İNSANLIĞIN VARLIĞIDIR”
Önder Apo ve PKK’nin çıkışı ile beraber Kürt halkının tarihinin gittikçe büyüdüğüne ve genişlediğine dikkat çeken Egid Gulo, “Kürtler artık tarihten silinemeyecek ve yok edilemeyecek” dedi.
Egid Gulo konuşmasında devamla şunlara dikkat çekti:
PKK’nin Önder Apo öncülüğündeki 44’üncü kuruluş yıldönümünü tüm Kürt halkına ve dünya halklarına kutluyorum. PKK 1978 de kuruldu. Partinin kuruluş zamanında binlerce Kürt genci ve genç kadını tutuklandı. Birçok Kürt şehri ve köyleri yakıldı, PKK kurulup büyümeden önce yok edelim dediler bunun için yaptılar. PKK’den önceki tüm devrim ve Kürt partilerine yaptıkları gibi. Zaten PKK kurulmadan önce biz Kürt halkını bitirdik ve üzerini betonladık diyorlardı. Artık Kürt halkı kalmadı ve bitirildiler. Biz Kürtleri infaz ettik, üzerlerini betonladık ve kalmadılar artık diyorlardı.
PKK’nin çıkışı dört, beş kişi ile başlatıldı. Önder Apo’nûn önderliğinde binlere, milyonlara ulaştı ve bu gün sadece Kürtler değil bütün dünya halklarından insanlar PKK’ye katılıyor. PKK hiçbir zaman bitirilemez. PKK’nin varlığı insanlığın varlığıdır. Eğer insanlık bütünen biterse PKK de ancak o zaman bitebilir. PKK’nin kuruluşu ile denilebilir ki Kürt Halkı için tarih yeniden yazılmaya başlandı. PKK’den önce de denilebilirki Kürt Halkı için birşeyler yapmaya çalışan bazı Kürt aileler ve aşiretler vadı ama bunu başaramadılar. Ama Önder Apo ve partinin çıkışı ile beraber artık bir oldu ve bu tarih her gittikçe büyüyor ve genişliyor. Artık tarihten Kürtler silinemeyecek ve yok edilemeyecekler. Kürtler mutlaka kazanacak. Türkler artık Kürtleri bitiremeyecek ve biz zafere ulaşacağız.
“PKK GENÇLİK RUHU İLE YARATILDI”
Zaten PKK gençlik ruhu ile yaratıldı. Gençlerle kuruldu. Gençlik ile en üst düzeye ulaştı. Örneğin bugün gençlik öncülüğünde özgür Kürdistan dağlarına Kürdistanın her yerinden ve ülke dışından binlerce, yüzbinlerce genç HPG saflarına katılım yapmıştır. PKK’ye katılmıştır. İçinde yaşadığımız şu anda bile Kürdistan dağlarında en vahşi saldırılar devam ettirilmektedir. Çünkü 44 yıllık parti tarihimizde kim türkiye devletinin başına gelmişse ve iktidar olmuşsa bu hareketi tasfiye etmeyi ve yok etmeyi istemiştir. Fakat hiç biri bunu yapamadı. Şimdide iktidara kim gelirse ‘’ Biz PKK’i bitireceğiz, az kaldı’’ sıloganı altında söz veriyorlar. Fakat şunu çok iyi bilmeleri gerekiyor ki şu içinde yaşadığız an da bile en ağır kimyasal silahlarla gerilaya, gençlere saldırıları sonuç alamaz. İyi bilsinler ki biz onların kimyasal silahtan bile daha güçlüyüz. O özgür dağlarda dünya da yıkılsa yine de gerila bitmez ve zafer gerilanın olacaktır.
Zaten yıl yıl, ana be an kürt genleri ve genç kadınları, Arap gençliği ve bir çok halktan gençler yüzlerce binlerce sayı ile HPG saflarına akıtorlar, PKK ye katılıyorlar. Zap, Avaşin. Metîna da genç gerilların yürütüğü bu mücadele ve eşsiz direniş kesinlikle kazanacaktır ve zafer bu iradenin olacaktır. Önderlik komplosu gerçekleştiğinde yüzlerce Kürt genci bedenini ateşe verdi ve tüm dünya bu gençliğin iradesini gördü ve biliyor.
Bu son dönemde aileye karşı geliştirilen saldırıda dedem Yusuf Gulo, kardeşim Mazlum ve Kuzenim Mihemed şehid düştüler. Vahşi bir şekilde yasaklı fosfor silahı kullanarak şehid ettiler. Gerçekten de üzücü bir olaydı; ama bizi azyıflatmayacak ve bizi korkutmayacak. Aksine bize güç oluyor. Yusuf Gulo’nun da dediği gibi torunlarımıza kadar her birimiz var oldukça baş kaldırmaya, katılmaya ve bu devrimi zafere ulaştırmaya söz veriyoruz. Bu şehidlerimizin kanı üzerine yemin ederek bu devrimi zafere ulaştıracağız. Biz hiç bir şekilde olumsuz bir etkilenme yaşamayacağız, bunlar bize güç olacak ve bu güçle şehidlerimizin hayallerini hakikate ulaştıracağız.
“HER KÜRT GENCİ SİLAHLANIP SAVAŞMALIDIR”
Metina, Zap, Avaşîn ve Rojava saldırıları ile bizi darbelemek istemektedirler. Bu saldırılarda bazı zayıf ve kendini pazarlayan hain, işbirlikçi kimi kürtler de faşist türk ordusuna ve mite destek sunmakta ve onlara çalışmaktadır. Bazı basit maddi çıkarlar için bunu yapıyorlar. Bu zayıf kürtlerin böyle basit ve ucuz bir şekilde kullanılması bizi üzmektedir. Türk devletine alet olup kulanılıyorlar ve bunlar üzerinden hareketimiz darbelenmek isteniyor. Bu üzücü bir durum tabi. Bu hainlik ve çetecilik yapan kişşilere çağrımız bir an önce bundan vaz geçmeleri ve kendine gerçeğine dönmeleridir. İşgalci türk devletine destek vereceklerine bu ihanetten vaz geçip Rojavada, Bakurda , Başurda nerede olurlarlarsa olsunlar, bundan vazgeçsinler. İşgalci türk devleti tüm Kürtlerin düşmanıdır, sadece PKK’nin değil. Çünkü daha PKK’den önceki 28 Kürt isyanı, öncüleri ile birlikte qatliamlardan geçirilmiş ve vahşice öldürülmüşlerdir. Sadece PKK’ye düşman olduklarını sölüyorlar fakat bu doğru değildir. Bu bir hakikattir ve bilinmesi gerekiyor. Türkler de, sizlerde yenileceksiniz. Bunun için hala firsat varken bu ihanetten vazgeçin. Bu ihanetten vazgeçeceğinize söz verin ve birakın bu ihaneti.
İçinden geçtiğimiz bu yıllar zafer yıllarıdır. Biz zaten gençlik ruhumuzla yaşıyoruz. Düşmanımız ihtiyardır. Kendi ömürlerinin son dönemlerinde yaşadıklarını bize dayatmaya çalışıyorlar. Bundan dolayı her Kürde çağrımız şudur ki her Kürt genci, kadını ve genç kadını silahlanıp bu işgalci Türk devleti karşısında savaşmaktır. Biz özgürlüğü ve zaferi böyle kazanacağız.