HABER MERKEZİ – Nûçe Ciwan Ajansı olarak Komalên Ciwan Koordinasyon Üyesi Özgür Şerker ile bir röportaj gerçekleştirdik.
Sorularımızı özgürlük dağlarından yanıtlayan Özgür Şerker Kürdistan’da gelişen direnişe, gençlik mücadelesine, yaklaşmakta olan 2021 newrozuna ve son gelişmelere ilişkin önemli değerledirmelerde bulundu.
Artık mücadelemizin her alanında olduğu gibi Kürdistan gençliği açısından da temel ölçü Garê ruhu ve direnişiyle çalışmalara yüklenmek ve faşist soykırımcı düşmana karşı her yerde yeni Garêler yaratmak olmalıdır diyen Komalên Ciwan Koordinasyon Üyesi Özgür Şerker, son darbeyi vurmak için Newroz ile başlayacak bir direniş hamlesinin tam zamanıdır vurgusu yaptı.
Dün ilk bölümünü paylaştığımız röportajın ikinci bölümünü sizlerle paylaşıyoruz.
4. 10 Şubat tarihinde Garê’ye dönük operasyonda faşist TC Devleti unutamayacağı bir yenilgi aldı. Gençlik bu zaferi nasıl karşıladı ve bundan sonraki süreçte de nasıl karşılamalıdır?
Garê direnişi ve zaferi mücadele tarihimizde altın bir sayfa olarak şimdiden yerini almıştır. Hitler ordularının ‘’Yıldırım Harekâtı’’ adında tarihte meşhur bir saldırı yöntemi vardır. Aslında Erdoğan faşisti de bu çerçevede bir hamleyle ucuz bir başarı kazanmak istedi. Ne yapılmak istendiği, nasıl tasarlandığı ve ne sonuçlar beklendiği üzerine hem örgüt yönetimimiz hem de çeşitli çevreler gerekli değerlendirmeleri yaptılar. Bundan ziyade Garê’nin düşmanda yarattığı ruh ve mücadelemizde yarattığı başarı ruhunu ele almak önemli olacaktır.
Başta belirttiğimiz ‘’Özgürlük Zamanı’’ hamlesinin somut sonuçlarından biri Garê direnişi ve zaferidir. Yani insanlığın özgürlüğünü hedefleyen bir hareketin TC faşist saldırılarından birine karşı aldığı sonuç gerçekten hamlesel bir direniş içerisinde olunduğunu göstermektedir. Hakeza tersi de geçerlidir. Eğer bugün hem Kürtler varlık ve özgürlük savaşını verebiliyorsa hem de insanlık özgürlük amacını yitirmemişse bu kesinlikle Kürdistan gerillasının direnişi sayesindedir. Hamlenin en temel öncü gücü gerilla olmuştur. Garê direnişi de bunu ispatlamıştır. Zaman zaman gerillaya haddini aşan tarzda silah bırakma çağrıları yapan kesimler bilmeliler ki gerillasız bir saniye bile nefes alamayacaklardır. Bununla beraber kendince tüm dünyaya parmak sallayan, imparatorluk hayallerine kapılan ve şişinerek askeri gücünün sözde marifetlerinden bahseden Erdoğan-Bahçeli faşistleri hüsrana uğrayarak tükürdüklerini yalamak zorunda kalmışlardır. Yaşatılan travma faşizmin ‘’kağıttan kaplan’’ gerçeğini gözler önüne sermiştir.
“Kürdistan gençliği her yerde yeni Garêler yaratmalıdır”
Garê’den sonra faşizme karşı mücadelenin çok daha güçlü gelişeceği açıktır. Faşizmin yarattığı korku imparatorluğu unutulmaz bir darbe alarak büyük çatlaklar yaşamıştır. Anti faşist mücadelede yer alan tüm güçler bu biçimiyle kendilerine daha fazla güvenmeli, daha radikal mücadele etmeli ve daha fazla direnişe yüklenmelidir. Garê’ den sonra her şeyin şimdiden değiştiğini söylemek mümkündür.
Kürdistan gençliğinin de Garê zaferinden nasıl büyük bir moral aldığını ve heyecan duyduğunu hemen kutlamalara girişmesinden anlamış olduk. Özellikle Rojava devrimci gençliğinin kutlamaları takdire şayandır. Bu zafer ruhu bundan sonraki tüm devrimci çalışmaların özüne yedirilmeli ve nihai zafere kadar devam ettirilmelidir. Artık mücadelemizin her alanında olduğu gibi Kürdistan gençliği açısından da temel ölçü Garê ruhu ve direnişiyle çalışmalara yüklenmek ve faşist soykırımcı düşmana karşı her yerde yeni Garêler yaratmak olmalıdır.
5. 2021 yılı direnişle başlayan bir yıl oldu. Direnişin bir diğer simgesi ise Newroz.2021 baharında Newroz nasıl karşılanmalı? Kürdistan Gençliği bu newrozda rengini nasıl ortaya koymalıdır?
Garê direnişi ve zaferi 2021 yıl mücadelesinin rotasını belirlemiş, perspektifini ortaya koymu durumdadır. Newroz bayramı da şüphesiz bu çerçevede bir içerikle karşılanacaktır. Önder APO Kürtlerden bir Newroz halkı yaratmayı bilmiştir. Bunu da Newroz partisi PKK ile yapmıştır. Bugün yine bir Newroz arifesinde görkemli bir başarıyla aynı ruh ve bilinç zafere doğru yürümektedir. Bu çerçevede çağdaş Kawa Mazlum Doğan yoldaş ve 2017 Newroz’unda katledilen Kemal Korkut şahsında tüm Newroz şehitlerini saygı ve minnetle anıyor, zafer sözümüzü yineliyoruz.
Newroz sadece bir bahar bayramı kutlaması olmanın çok ötesinde bir anlam ve amaca bürünmüş durumdadır. Kürdistan da Newrozlar zalimlerden hesap sorma, ateşten bir direnişle mücadeleyi yükseltme günleri haline getirilmiştir. Doğanın yeniden uyanışı, dirilmesi ve canlanmasında olduğu gibi Newrozlar da Kürt halkı ve gençliği şahsında mücadelede yenilenme, canlanma ve yükselme süreçleri anlamına gelmektedir. Kürdistan’ı mutlak bir kışa çevirmek isteyen faşist soykırımcı düşmana karşı 7’den 70’e herkesin direniş kesildiği bir dönem olmaktadır.
“2021 Newroz’u Kürdistan gençliğinin zafer direnişine yürüme günü olmalıdır”
2021 Newroz’u Kürdistan gençliğinin AKP-MHP faşist rejimine karşı tüm hücrelerini ayaklandırıp seferber ederek zafer direnişine yürüme günü olmalıdır. Bunu geliştirirken de geçmiş mücadele pratiklerinden büyük dersler çıkaran, hata ve eksikliklerini gözden geçirerek gerekli düzeltmeleri yapan, somut hedef ve amaçlara dayalı kendini planlamış ve en önemlisi de Garê direniş ve zafer ruhuyla kendisini birleştiren bir yürüyüşün startı olmalıdır. Kürdistan Apocu Gençlik Hareketi olarak hazırlık, planlama ve yürüyüşümüzün böyle olacağı kesindir.
Faşist soykırımcı düşman ciddi bir zayıflık ve çaresizlik içerisindedir. Bu mücadelemizin geldiği aşama ile gerçekleşmiştir. Buna son darbeyi vurmak için Newroz ile başlayacak bir direniş hamlesinin tam zamanıdır. Zamanın ruhu Erdoğan- Bahçeli faşizmini Newroz’un ateşiyle tarihin çöp sepetine gönderilmesini dayatmaktadır. Bu açıdan tüm Newroz alanlarındaki Kürdistan gençliği kendisini ateşten bir direniş seli haline getirip düşmanın üzerine yürümelidir. Faşist düşmandan tüm yaptıklarının hesabını sorarak Newroz direnişini bir intikam günü haline getirmelidir. Varlık ve özgürlük savaşı veren bizler açısından en büyük bayram faşist düşmandan intikam aldığımız gündür. Bu bilinç, inanç ve iradeyle başta Amed, Dersim,Van, Nusaybin, Colemerg ve Cizre gençliğini Newroz direniş halayıyla düşmandan intikam almaya çağırıyoruz.
6. Son olarak 14 Mart tarihinde çeşitli hesaplardan Önder APO’nun yaşam güvenliği hakkında kimi iddialar ortaya atıldı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz ve bu temelde Kürdistan halkına ve gençliğine çağrınız nedir?
Öncelikle şunu ifade etmek gerekir. Günümüzde yürütülen tüm mücadelenin merkezi, ana kaynağı ve belirleyicisi Önder APO ve İmralı da yürüttüğü direniş olmaktadır. Garê direniş ve zaferi de Önder APO’nun yürüttüğü direnişten gücünü almıştır. Faşist soykırımcı düşman bu yönüyle İmralı’da yürütülen direnişin ve ÖNDER APO’nun varlığının bizler açısından anlamını çok iyi bilmektedir. Şimdiye kadar sürdürülen İmralı tecrit ve işkence sistemi de Önder APO’ dan intikam alma amacıyla bu zihniyetin sonucu olarak sürdürülmektedir.
Bu çerçevede TC faşist devleti bilmelidirki Önder APO’nun varlığı üzerinden yürütülecek tartışmalar onbinlerce Apocu fedainin, yüzbinlerce Kürdistan Apocu gençliğinin ve milyonlarca halkın varlığını hesaba katarak yapılmalıdır. Önder APO’ya her bir yaklaşımınız da bir daha düşünmelisiniz. Düşünmek dahi istemediğimiz durumlarla karşı karşıya kalınması halinde siz de, devletiniz de, faşist rejiminiz de Kürdistan’ın yiğit fedailerinin gazabıyla yerle bir edilinceye kadar durmayacağımızı bilmelisiniz. Gerekirse 100 yıl da sürse, her birimizin şehadetiyle de sonlansa bu dünyada yaşamanıza müsaade etmeyeceğiz.
“ÖNDER APOSUZ BİR DÜNYAYI BAŞINIZA YIKARIZ”
Bu açıdan faşist soykırımcı devlet ateşle oynadığının bir kez daha farkına varmalıdır. Kürtler ne kazanmışlarsa ÖNDER APO ile kazanmışlardır. O yüzden açıkça tüm dünyaya tekrardan ifade ediyoruz ve herkesin de duymasını sağlayacağız. ‘’ÖNDER APOSUZ BİR DÜNYAYI BAŞINIZA YIKARIZ.’’ Bu dünyada ya Önder APO ile özgürce yaşarız ya da ne yaşarız ne de yaşatırız. Tüm dünya da birleşip üzerimize gelse bu hakikat değişmeyecektir. O açıdan TC faşist devleti de aklını başına toplamalıdır.
Ayrıca halkımız ve Kürdistan Gençliği de Önder APO ile yüz yüze görüşme oluncaya kadar bulunduğu her sokağı, her mahalleyi, her okulu, liseyi ve üniversiteleri eylem alanı haline getirmeli, bu haber gelmeyinceye kadar durmamalıdır. Faşist TC devletini pişman ettirecek bir eylemsellik seferberliğine girişilmelidir. Kürdistan’dan Avrupa’ya faşist TC’ye ait herşey hedef haline getirilmeli, faşistler bulunulan her yerde cezalandırılmalıdır. Gün Önder APO etrafında ateşten çember oluşturma günüdür.”