BEHDÎNAN – YJA-Star/HPG gerillaları karşısında bozguna uğrayan işgalci Türk devleti, yürüttüğü özel savaş ile genç kadınları ve gençleri kendi özüne yabancılaştırarak özgürlük hareketinden uzaklaştırmayı hedefliyor.
Genç kadınlar ve gençler ise gruplar halinde PKK saflarına katılarak yürütülen özel savaşa, işgale, faşizme cevap olmaya devam ediyorlar.
Dün yaptıkları açıklama ile Rojava Kurdistan’dan özgürlük saflarına katıldıklarını duyuran genç kadınlardan katılım sebeplerini, duygu ve düşüncelerini aldık. Genç kadınlar Halklar Önderi’nin fikirlerinden, PKK’deki yoldaşlıktan etkilenerek gerilla saflarına katıldıklarını belirterek özgür dağlar dışında kadının kendini özgürleştirebileceği başka bir yer olmadığına ve bu nedenle bütün genç kadınların gerilla saflarında yer alması gerektiğine dikkat çekti.
Qamişlo’dan gerilla saflarına katılan İsyan Sosin Halklar Önderi Abddullah Öcalan’ın düşüncelerinden etkilenerek katıldığını belirterek şöyle devam etti:
“Toplumu, kadın ve düşman gerçekliğini tanıdım. Özellikle de bu savaş sürecinde gerillanın dağda yürüttüğü mücadele ve duruş beni çok etkiledi. Bu noktada genç bir kadın olarak kendimi bu direnişe katılma noktasında sorumlu gördüm. Dolayısıyla tüm dünya kadınlarına özellikle de Kürt kadınlarına sesleniyorum; bu direnişe katılın ki kendinizi, toplumunuzu özgürleştirin ve bu vahşi düşmanı yenip onları topraklarınızdan çıkarın.”
Kobanê’den gerilla saflarına katılan Delila Cengdar ise PKK’deki yoldaşlıktan etkilendiğini belirterek duygu ve düşüncelerini şöyle dile getirdi:
“PKK’ye uzaktan bakınca çok farklı bir hayat ama o hayatın içine girince çok anlamlı ve güzel bir hayat ile karşılaşıyorsun. Özellikle dağda savaşan kadınların direnişi ve duruşu beni derinden etkiledi. Ben de kendimi halkım ve ülkeme karşı sorumlu gördüm. Dünyadaki tüm kadınlara sesleniyorum: Gerilla saflarına katılın. Toplumda kadın hakları yok edilmiş, kadınlar tecavüze uğruyor, öldürülüyor. Her kadının özgür dağlara gitme, haklarına, kendine ve tarihine sahip çıkma hakkı var. Biz kadınlar kendimizi sorumlu görmeli ve vahşi düşmana karşı durmalıyız.
Halkımız ve genç kadınlarımız üzerinde özel savaş yürüten bu düşmanın karşısında durmalı ve cevap olmalıyız. Düşman, dağlarımızda, Avaşîn, Zap ve Metîna’da operasyonları ağır ve kimyasal silahlarla yürütüyor. Bütün genç kadınlar olarak kendimizi bu savaş için sorumlu görmeli ve halkımıza öncülük etmeliyiz.”
2019 yılında Serêkaniyê’nin işgal edilmesine karşı büyük bir öfke duyduğunu ve bunun için Serêkanîye’den PKK saflarına katıldığını belirten Beritan Amed şöyle devam etti:
“O işgali görünce, düşman gerçekliğini daha iyi anladım. Bu temelde katılım yaptım ve kendimi şehitlerin intikamını almak ve vatanımı kurtarmak noktasında sorumlu gördüm. Serêkanî ve Efrîn’deki yürütülen savaşın aynısı Zap ve Avaşîn’de yürütülüyor. Düşman, kimyasal gaz kullandı ama gerillaların direnişi düşmanı çaresiz bıraktı. Düşman gerillalara yenildi. Düşman asla kazanamayacak. Zafer her zaman bizimdir, gerillanındır. Düşmanın topraklarımızdan bi metre bile almasına izin vermeyeceğiz. Düşmanin ilerlemesine asla izin vermeyeceğiz, ülkemize, topraklarimiza ve dağlarımıza girmesine izin vermeyeceğiz. Dünyadaki ve Kürdistandaki bütün genç kadınlara gerilla saflarına katılma çağrısında bulunuyorum.
Son olarak KCK Genel Başkanlık Konseyi Üyesi Sozdar Avesta’nın genç kadınlara yaptığı çağrıdan etkilerek gerilla saflarına katıldığını belirten Zendûra Tolhildan, “Bu çağrıyı önemli buldum ve kendimi katılım yapma noktasında sorumlu hissettim” dedi. Zendûra Tolhildan devamla şunları belirtti:
“Sorunları gördüm ve bunlar karşısında göz yumamadım. Katılımımın ikinci sebebi ise; Zendûra dağındaki savaşta gerilla arkadaşların direnişini gördüm ve çok etkilendim. Düşmanın karşısında duruşları korkusuzca ve moralliydi. Ben de düşmanın bu işgalini kabul etmedim ve gerilla saflarına katılma kararı verdim. Gerçekten, katılımın bende yarattığı duygular çok farklı. Büyük bir sevinç, heyecan ve moral var. Dolayısıyla dünyadaki bütün genç kadınlara sesleniyor ve diyorum ki; Her kadının özgür yaşama hakkı vardır. Ancak mevcut toplumda kadın özgürce yaşayamaz. Yani, özgür dağlar dışında kadının kendini özgürleştirebileceği başka bir yer yoktur. Bundan dolayı bütün genç kadınları gerilla saflarına katılmaya çağırıyorum. Özgürlüğün tadını hissebilsinler ve Önderliğin fikir ve felsefesinde derinleşebilsinler. Bu şekilde kendilerini güzelleştirebilirler. Aynı zamanda kendi güçleri, mücadeleleri ve iradeleriyle toplumda öncülük rolünü yeniden oynayabilirler. Doğrusu bütün genç kadınların, katılım yaptığımda hissettiğim duyguları hissetmesini, yaşamsını istiyorum.”