HABER MERKEZİ
Canlı kalkan eylemleri ilk defa Özgürlük Hareketiyle birlikte başlayacak, ülkesi sömürge edilen, köyleri yakılıp yıkılan bir halkın direniş öyküsü olacak gelişen sömürgeciliğe cevap olacaktı.
‘Canlı Kalkan’ olmak işgal saldırılarına karşı ülkesine siper etmek kendini, toprak sevgisi Kürtler’de derin ve tarihsel bir yere sahiptir 4 parçaya ayrılmış ülkelerine kendilerini siper etmek adına başlatılan canlı kalkan eylemleri daha önce Dünyanın şahit olmadığı bir halkın direniş ve kahramanlık öyküsü olmuştur. Ne zaman Kürdistan üzerinde sömürgeciliğin kirli planları devreye girdi o zaman, köylerde, şehirlerde, dağlarda Kürdistan’ın dört bir yanında toprağına kalkan olan bir halk gerçekliği ortaya çıktı.
İşgalci Türk devletinin günümüzde işgal saldırılarının Rojava ve Başurê Kürdistan’da başlatılan ve başlatılmak istenen işgal saldırılarına karşı Kürdistan halkı kendini kalkan yapmış, sömürgeciliğe geçit vermemektedir.
Dünden bugüne gelişen ‘Canlı’ kalkan eylemlerini hatırlayacak olursak şöyle sıralayabiliriz:
Bilindiği üzere 1999 yılında başlayan çatışmasızlık sürecinde Kürtler için hiçbir adım atılmadı. 2004 yılında tekrardan başlayan çatışma riskini bertaraf etmek için gençlerin öncülüğünde “Canlı Kalkan” eylemleri örgütlendirildi. Gençler birçok etkinliğe imza attı. Kato, Dersim, Cudi ve en son Lice eylemleri büyük ses getirdi. Ancak devlet çatışma ortamını ortadan kaldırmak yerine, ölümlere karşı canlarını kalkan yapan gençlere yönelik şiddete başvurdu. Gençler saldırıya uğradı, fiziki şiddet gördü, birçok kişi tutuklanıp zindanlara atıldı. Savaşa geçit vermemekte kararlı olan gençler en son Medya Savunma alanına gittiler. Toplam 527 genç adına gidiş amaçlarını bir basın açıklamasıyla kamuoyuna deklere ettiler. O basın açıklamasını gençleri sözcülüğünü yapan Senar Mete (Hakî Şiyar) ve Şehit Gülistan Basutçu (Yerivan Ararat) yaptı.
527 Genç ülkesine kendini kalkan yaparak böylesi bir sömürgeciliğin önünde savaşçı olmayı ve sömürgeciliği bertaraf etmeyi tercih etiller.
Ardından 2008 yılında Amed merkezli başlatılan canlı kalkan eylemleriyle Kürt halkı topraklarını ve dağlarını korumaya devam edecektir. Gençlik öncülüğünde
2011 yılında Wan, Mûş, Ardaha, Bedlîs, Agirî, Qers, Idir’dan yolda çıkan 1500 kişi sınır ötesi operasyonları protesto etmek amaçlı Çukurca’da canlı kalkan eylemi başlatmak üzere yola çıkıyorlar. Çukurca’da durdurulan grupta Wan İl Mecilsi Üyesi Yıldırım Ayhan işgalci askerler tarafından katledilecek. Ardından esnaf kepenk kapatma eylemi yapacaktı.
2011 yılında Barış Anneleri İnsiyatifi ve bir grup kadının öncülüğünde kadın ve erkeklerden oluşan canlı kalkanlar Şırnex’in Roboski sınır hattında canlı kalkan eylemi başlatmış işgalci Türk ordusunun mevzilerine çıkmışlardır. Kadınlar öncülüğünde başlaması ayrı bir anlam taşımaktaydı çünkü kadınlar ülkelerine ve topraklarına en bağlı olandır. Bir kadının namusu ülkesi olduğuna inana Kürt kadınları öncülüğünde Kürdistan kadınları direnişi tarihe nakşettikleri gibi zaferi de yazacaklardır.
2012’de Amed’in Lîce ilçesinde yapılmak istenen işgal operasyonuna karşı Kürt halkı yine kendini kalkan yapmayı bilmişti.
2014 yılında işgalci Türk devletinin Başurê Kürdistan’da başlattığı işgal saldırılarına tepki olarak Şırnex’in Roboski ilçesinde sınır hattında canlı kalkan eylemi başlatmış halkın kararlı direniş işgalci Türk ordusunun geri çekilmesini sağlamıştır.
2015 yılında Ağustos ayında başlatılan direniş 100’ü aşkın kişinin katılımıyla Tendürek Dağına gidilmiş. Agirî Dağı ve Tendürek Dağında işgal operasyonları durdurmak, çatışmaların önüne geçmek için ’canlı kalkan’ eylemi yapılmıştı.
2015 yılının Eylül ayının 9’unda Wan’ın Çaldıran ilçesinde ise şu açıklama ile canlı kalkan eylemleri başlatılacaktı: “”Biz bu operasyonlara, göçe ve savaşa karşı bu gün burada canlı kalkan eylemi başlattık. Dağlarımızda askeri operasyon başlatılırsa orada demokratik hakkımızı kullanacağız. Ülkemizi ve dağlarımızı asla terk etmeyeceğiz.” Bu sözlerden sonra çokta bir şey demeye gerek kalmıyor.
2015 yılında Amed’te Fis ovasına karşı işgal merkezi olarak inşa edilmeye çalışılan karakolu kabul etmeyen halk canlı kalkan eylemine başlamış eylem sırasında işgalci Türk askerleri halkın üzerine ateş açmış 7 yurttaşı yaralamıştır.
Canlı kalkan eylemleri Bakurê Kürdistan’la sınırlı kalmamış, Kürdistan’ın her parçasına yapılan saldırılarda Kürt halkında birlik ruhu yaratmıştır.
2017 yılında Şengal Xanesor’da Ezidi kadınların öncülüğünde ihanetçi KDP destekli silahlı grubun Şengal’den çıkarılması üzerine canlı kalkan eylemi başlatmıştı.
İşgal devleti olan Türkiye’nin “Fırat’ın doğusuna dönük operasyon” açıklamalarından sonra Kuzey ve Doğu Suriye halklarının sınır hattında canlı kalkan eylemi başlatmış Araplar ve Kürtler başta olmak üzere Rojava ve Kuzey Suriye’nin halklara ait olduğunu bir kez daha işgalcilere gösteriyordu.
Son olarak ‘Pençe Harekatı’ adı altında Başurê Kürdistan’da başlatılan işgal saldırılarına karşı gençler yönlerini Kandil ve Binare dağlarına vererek canlı kalkan eylemi başlatan gençlerin eylemleri. Dünya devrimci halklarından tut, peşmerge ve Başurê Kürdistan halkının sık sık ziyaret edip destek verdiği canlı kalkan eylemi 55. Gününde devam etmekte.
Rojava üzerinde başlatılan işgal tehditlerine ve Başurê Kürdistan’daki işgal operasyonuna karşı direniş ile akıllara kazılan Kobanê halkının canlı kalkan eylemi ise 22. gününe giriyor.
Toplumsal hafıza bir halkı, halk yapan tarihinden gelmektedir. Kürdistan halkları için önemli bir hafıza olan canlı kalkan eylemleri, halkarın ülke ve toprak sevgisini göstermektedir. Sömürgeci devletler işgal saldırılarını ne kadar artırmak istese de karşısında bedenini siper etmiş bir gençlik ve halk gerçekliği ile yüz yüze kalmaktadır. Son olarak söyleyebiliriz ki işgalciler yenilecek, zafer ülkesine gençler ve kadınlar öncülüğünde kalkan olan halkların olacaktır.
NC/Faraşîn Sîdar