HABER MERKEZİ – Toplumsal çelişkilerin tümü kadın varlığına dayanmaktadır. Bu anlamda kadının kaybının kökleri çok derindir. Erkek egemen zihniyet kadının sınıf, ulus ve ezilen ilk cins olması sebebiyle, kendi zihniyetini devam ettirmektedir. Erkek egemenliğinin tarihi, kadınların üretimi ve üretkenliği temelinde gelişmiştir. Bir erkeğin bir kadın üzerinde egemen kıldığı durumlardan biri de çocuk evliliğidir. Çocuk yaşta evlilik, kızların genç yaşta, yani 18 yaşından küçük, fiziksel ve zihinsel olgunluğa erişmeden evlendirildiği toplumsal bir olgudur. Çocuk yaşta evlilik, şiddetin, sömürünün ve çocuk ticaretinin en kötü biçimlerine yol açar. Kadınları ve kız çocuklarını, ailelerini ve topluluklarını farklı şekillerde etkilemekte ve sosyal, ekonomik ve sağlıktan kadınların eğitimine kadar kadınların yaşamının tüm yönleri üzerinde olumsuz etkileri bulunmaktadır. Bu nedenle erken yaşta evlilik bir insan ve çocuk hakları ihlali olarak görülmekte, kız çocuklarını hayallerini gerçekleştirebilecekleri bir gelecekten yoksun bırakmakta, toplumda kadınlara yönelik baskı ve zarar döngüsünü pekiştirmektedir.
Yekîtiya Jinên Ciwan ên Herêma Rizgarkirî üyeleri ve yönetimi bu konular hakkında ajansımıza konuştu
Başlangıçta Tabqa bölgesi Yekîtiya Jinên Ciwan üyesi Şeza El-Eli konuştu. Şaza konuşmasına şöyle başladı; “Adım Şeza, Tabqa bölgesi Yekîtiya Jinên Ciwan üyesi olarak yerimi alıyorum. Bugün toplumlarımızda erken evliliğin bir kültür olarak giderek yaygınlaştığını görüyoruz. Bazı aileler kızlarını savaştan dolayı gelişen ekonomik zorlanmalardan kaynaklı genç yaşta evlendiriyor. Ayrıca genç kadınlar eğitimden mahrum kalıyor, çoğu yerde kız çocukları için okul ve kurum yok, bu yüzden aileler evlendirmeye meyilli. Devletin veya iktidarın buna karşı durmak gibi ahlaki bir yaklaşımı yoktur. Tabi bunun genç kadınlar için psikolojik, fiziksel ve sosyal sonuçları vardır. Bu da onların hayatlarını olumsuz etkiliyor. Çocuk yaşta evlilik baskı ve aşırı sorumluluk nedeniyle intihar etmelerine neden oluyor. Yine savaştan kaynaklı kaldıramayacakları kadar ekonomik yük verilmektedir.”
Şaza, konuşmasının sonunda kendini ve toplumu örgütlemenin her genç kadının görevi olduğunu belirterek; “Bugün Tabqa bölgesindeki gençlik hareketi ve Yekîtiya Jinên Ciwan olarak bu toplumda gençliği ve genç kadınları örgütlemek görevimizdir ve bu genç kadınların büyük bir kısmına ulaşmaya ve onlara yardım etmeye çalışıyoruz. Genç kadınları ve toplumu bu konuda bilinçlendirmemiz gerekiyor. Çünkü bunun sonuçları toplumlarımız ve özellikle kadınlar için tehlike oluşturuyor. Kısa bir zamanda çocuk yaşta evliliklerin ortadan kaldırılması gerekmektedir. Bugün Tabqa Bölgesi Yekîtiya Jinên Ciwan olarak birçok kampanya örgütledik. Çocuk yaşta evlilik sorunları, intihar ve tüm kadın sorunları ile ilgili kampanyalar düzenledik. Tüm genç kadınları, kadınları örgütlenmeye, çağırıyoruz. Genç kadınlara diyoruz ki, bu sorunlardan kurtulabilesiniz, gelin ve Yekîtiya Jinên Ciwan’da örgütlenin.
Yekîtiya Jinên Ciwan Tabqa bölgesi yönetimi Beyda El Xidir, devletin genç erkeklere ve kadınlara yönelik yürüttüğü özel savaş politikalarından da bahsederek, devletin sadece fiziki olarak değil, daha çok özel savaş yoluyla saldırdığını ifade etti.
Yekîtiya Jinên Ciwan Tabqa bölgesi yönetimi Beyda El-Xidir, düşmanın sadece coğrafi olarak değil, özel savaş yöntemleriyle, fuhuş ve uyuşturucu malzemeleriyle gençleri ve özellikle kadınları hedef aldığını belirterek; “Kadınlara dönük istismar oranı artıyor ve uyuşturucu genç kadınları fiziksel olarak öldürüyor, bir veya iki doz aldıktan sonra kişi şuurunu yitiriyor. Uyuşturucuyu kullanan kadınlardan, ellerinde kalmadığında, kendilerinden fuhuş yapması isteniyor. Genç kadınlar olarak rolümüz bu sorunlara çözüm bulmak olmalı, toplumda bilinçlendirme çalışmalarını artırmalıyız. Çünkü cezaevi yanlış ve çözüm değil. Biz genç kadınlar olarak bu politikalara karşı bilinçlendirme kampanyalarını devam ettireceğiz.”
Aynı zamanda Minbiç Yekîtiya Jinên Ciwan üyesi Meryem Abdullah ve çevre köylerden halk, genç kadınların gerillaların yanında direnişte yer alacaklarına dikkat çekerek; “Gerillalara yönelik saldırıları hepimiz duyuyoruz. Yekîtiya Jinên Ciwan olarak bu saldırıları reddediyoruz. Çünkü düşmanın gerçeğini anlıyoruz ve ne için saldırdığını biliyoruz. Düşman halkın başını eğmesini ve korku halinde yaşamasını istiyor. Ama biz Yekîtiya Jinên Ciwan olarak toplumumuzu ve halkımızı korumak için elimizi gerillaların elleriyle birleştirerek faşist devletin topraklarımızı işgal etmesine izin vermeyeceğiz. Çok dirençliyiz. Biz genç kadınlar olarak tüm toplumsal sorunlara çözüm olabilmek için Önder Abdullah Öcalan’ın fikir ve felsefesi temelinde kendimizi eğitmeliyiz. Son olarak şunu söylemek istiyorum, genç kadınlar olarak gerilla direnişini destekleyelim ve işgale karşı birlikte duralım.”
NC//Rojbîn Ereb