Komalên Ciwan Koordinasyon Üyesi Özgür Şerker, değerlendirmelerinin ikinci bölümünde Kuzey Kürdistan ve Türkiye Gençliğine çağrıda bulunarak, “Gün Devrimci Gençliğin meydana çıkma günüdür” dedi.
HABER MERKEZİ –Komalên Ciwan Koordinasyon Üyesi Özgür Şerker, işgalci Türk devletinin fuhuş, uyuştucu, ajanlaştırma, işbirlikçilik ve kumar ile gençliği koyunlaştırmaya, benliğinden kopartmaya ve düşmanlaştırmaya çalıştığını ifade ederek, buna karşı gençliğin mutlak direnişi esas alması gerektiğini vurguladı. Şerker, Kuzey Kürdistan Gençliğine hitaben şunları söyledi: “Kürdistan’da Özgürlük Mücadelesi milyonlarca gence sırtını dayanmıştır. Nerede, hangi pozisyonda ve koşullar içinde olursa olsun bu direniş bayrağı şimdiye kadar kendiliğinden yürüdü ve yürümesini bildi. Değerlere sahip çıktı. Bundan sonra da devam edecektir. Kuzey Kürdistan gençliği en önemli görevi şudur ki, sömürgeciliğin beyni, merkezi eğer Türkiye ve Kuzey Kürdistan ise o beyni Kuzey Kürdistan’da ezmek gerekiyor ve bu görev gençliğine düşmektedir.”
Komalên Ciwan Koordinasyon Üyesi Özgür Şerker, Nûçe Ciwan’a işgalci Türk devletinin Kürdistan’a saldırıları politikalarını ve gençlik üzerine değerlendirmelerde bulundu. Birinci bölümünü paylaştığımız röportajın ikinci bölümünü ise şöyle paylaşıyoruz.
‘Faşizme karşı Gençlik her yerde eylem halinde olacaktır’
Şerker, Son dönemlerde Türkiye ve Kürdistan’da Devrimci Gençlik Hareketi’nin eylemlerine ilişkin bir bütünen bu mevcut faşizme karşı direnen gerçekliği ortaya koyduğuna dikkat çekerek, “Bu direnişçi çizgiyi yükseltmek gerekir. Her yerde asayiş sağlanmış ya da tamamen sütliman bir ortam varmış gibi göstermeye çalışıyor ama bu faşizme karşı da tavrını ortaya koyan bir gençlik vardır. Erdoğan’ı bir bütünen Erdoğan faşizmini bitirmek istiyorsa Kuzey Kürdistan gençliği, Kuzey’de bu duruşu ortaya koymalıdır. Önderliğe sahip çıkan, Önderliğin maneviyatını hisseden bir gençlik ruhuna bürünmelidir. O yüzden şunu söylemek lazım yani faşizm ne düzeyde olursa olsun özel savaş, psikolojik savaş ile işte bitirdik, sonunu getirdik, yok ezdik böyle ağzına ne geliyorsa söyleyen uşaklara karşı biz de şunu söylüyoruz; Kürdistan gençliği de size her yerde cevap vermesini bilir. Sizin faşizmi kurumsallaştırmaya çalıştığınız, insanları kafatasçı haline getirmeye çalıştığınız, toplumun birbirine düşman haline getirmeye çalıştığınız politikalara karşı gençlikte her yerde eylem halinde olacaktır. Faşizmin alt yapısını oluşturan insanların ekonomi ile terbiye edilmesine yol açan o fabrikaları başınıza yıkacaktır. İşbirlikçilik yapan, işbirlikçilik dayatan, düşmana uşaklık yapan herkes bilmelidir ki er geç sizden ve sizin gibilerden hesap sorulacaktır. Bunlara karşı her yerde eylem halinde olunacaktır.”
‘Devlet bütün imkan ve gücünü kullanmakta’
Şerker, ‘PKK yarına bırakabilir ama yanlarına bırakmaz’ tarihi sözü hatırlatarak, Kürdistan gençliğinin de bunun öncüsü olduğunu söyledi. Şerker, “Batman’dan tutalım Amed’e, Cizre’ye, Nusaybin’e, Şırnak’a, Hezex’e, Serhed’e, Van’a, Ağrı’ya, Muş’a tüm buralarda gençliğin bu özel savaş rejimine karşı yaklaşımı net olmalıdır. Örgütlenmelidir, boşluk bırakmamalıdır. Özellikle de bu işbirlikçi çizgiyi hedef almalıdır. Yaşam imkanı bırakmamalıdır. Çünkü sömürgeciliğin soluk borusu bu işbirlikçi çizgidir. Kuzey Kürdistan gençliğinin yapması gereken bu faşizmin uşaklarına karşı mücadele etmektir. Kendisini buna karşı örgütlemektir. Bir yerden bir beklenti içerisinde olmalarına gerek yok. Kafalarında bu faşizmi çok çok abartmalarına gerek yok. Faşizmin yapacağı en son şey budur, bunun ötesinde yapabileceği bir şey yoktur. Zaten elindeki tüm gücünü, her türlü tekniğini kullanıyor. Devlet bütün imkânlarını seferber etmiş durumdadır. Özel Savaşı, psikolojik savaşı, işbirlikçileri, ajanları, muhtarları, kaymakamları, polisi, Jandarması, MİT’i itiyle hepsini kullanıyor. Bunlara karşı bizim de daha söyleyeceğimiz son sözümüz var. Bu mücadele süreci de onun gelişeceği bir zemindir. Bu düşmana karşı taş atabilen taş atmalı, beddua okuyan beddua etmelidir. O faşistin sömürgecinin yüzüne tükürebilen yüzüne tükürmelidir. Eylem yapabilen, eylem yapmalıdır. Önemli olan bu iradenin ısrarlı bir şekilde devam ettirilmesidir. Bu konudaki ısrar mücadelenin sonucunu belirleyecektir ve gençliğinde içine girmesi gereken tutum budur. Gençlik hiçbir zaman herhangi bir yerden beklenti içerisinde olmamıştır” dedi.
‘Gençlik, nerede fuhuş ve uyuşturucu görürse ortadan kaldırmalıdır’
Şerker, toplumu fuhuş ve uyuşturucu ile kirletenlere karşı Gençliğin direniş ve nasıl mücadele edeceğini şöyle ifade etti: “Gençlik direnişiyle, tavrıyla bulunduğu yerde fuhuşa izin vermemelidir. Fuhuş yapanı teşhir etmelidir. Müdahale etmeli ve ortadan kaldırmalıdır. Uyuşturucuyu yayanlara karşı tavrı net olmalıdır. Bunun için çok örgütlü olmaya da gerek yoktur. Nerede fuhuş ve uyuşturucu varsa orada TC faşizmi vardır. Altını oyarlarsa altından ya bir MİT ajanı çıkar ya bir faşist polis ve ya da işgalci asker çıkar. Nerede bir ihanetçi çizgi, işbirlikçi varsa buna karşı cevapsız kalmamalıdır. Elindeki imkanlarla buna karşı direnmeyi bilmelidir.”
‘Gençlik devlete, ‘Gerillaşarak’ cevap vermelidir’
Gençliğin bu süreçte mücadele bilinci ile mücadeleyi yükseltmeyi kendine esas alması gerektiğine vurgu yapan Şerker, Düşmanı yakmalı, faşizmi yerle bir etmeli ve faşizme karşı ateş topu haline dönüşmesi gerektiğine dikkat çekti. Şerker, “Amed’den, Batman’a Şırnak’a en önemlisi de mesela Serhat gençliğinin yapması gereken budur. Devlet, Serhat gençliğine ‘Çoban olma korucu ol’ diyor. Serhat gençliği şöyle cevap vermelidir; Biz çoban da oluruz ama ‘gerilla’ da oluruz. Serhat gençliği Önderliğine gerillalaşarak sahip çıkmalıdır. Serhat gençliği mücadelenin saflarına en radikal şekilde katılarak cevap olmalıdır. Bu düşmana vurulacak en büyük tokattır. Yoksa yarın öbür gün bu politikalar daha fazla dayatılacaktır. Bu ihanet çemberine karşı duruş işte daha fazla PKK’lileşerek daha fazla gençlik ruhuyla donanarak ve gençlik iradesiyle faşizme karşı mücadele ederek gelişir” diye konuştu.
‘Ekonomik krizin temel nedeni gerillanın dirençliğidir’
Şerker, işgalci Türk devletinin son dönemde yaşadığı ekonomik krize değinerek, “Savaş gerçekliğine bakılırsa devlet büyük bir kriz içerisinde. Ekonomik kriz nedeniyle herkes gırtlağına kadar borç içinde. Yaşam koşulları çok zorlaşmış durumda. Ama devlet bunu inkar ediyor. Şunu belirtmek gerekir. Ekonomik krizin en önemli sebebi; Kürdistan Özgürlük Mücadelesi’dir, Gerillanın direncidir. Bir de çıkıp bilmem ne zaman bitireceğiz, bir daha kimse PKK’nin adını ağzına alamayacak diyorlar. Ama Batman’da Gerilla bir eylem düzenledi, etekleri tutuştu. Gençlikte bu direnişin öncüsü olmalıdır” dedi.
‘Gün Devrimci Gençliğin meydana çıkma günüdür’
Son olarak Türkiye ve Kuzey Kürdistan Gençliğine çağrıda bulunarak konuşmasını şöyle bitirdi: “Gençlik, faşistlere ve faşist sürüsüne cevap vermelidir. Örgütlenme ve mücadeleyi esas almalıdır. Daha fazla eylem haline geçmelidir. Bulunduğu her alanda İlk olarak gerilla olmayı kendine esas almalıdır. Gençlik ne kadar gerillalaşırsa o kadar faşizmin korkulu rüyası olur. TC politikalarına karşı harekete geçmeli, direnmelidir. Her şeye rağmen gençlik mücadelesi daha fazla yaygınlaşacak ve güçlenecektir. Bu dönemde faşizm sonuç alamayacak. Özel savaş ve psikolojik savaşlarıyla bir yere getirdi. Ama artık son çırpınışları, gün devrimci gençliğin mücadele günüdür. Devrimci gençliğin meydana çıkma günüdür. Kuzey Kürdistan gençliği rolünü oynamasının zamanıdır. Artık bu faşizmi ezmenin zamanı gelmiştir. Kuzey Kürdistan’a dayatılan ihanet çemberini parçalamanın zamanı gelmiştir. Serhat’tan Dersim’e, Karadeniz’e Kuzey Kürdistan ve Türkiye Gençliği de bu bilinçle yaklaşırsa devrimci mücadele yöntemi ile faşizm hüsrana uğrayacaktır. Devrimci mücadele çıtasının artık bir bütünen sonuç almaya gittiği bir süreci yaşıyoruz. Bu temelde tüm Kürdistan gençliğini selamlıyor ve mücadelenin kararlılıkla devam edeceğini belirtiyoruz.”
https://www.nuceciwan14.com/2018/10/13/ozgur-serker-genclik-ne-kadar-direnirse-turk-devleti-o-kadar-kaybedecektir/