BERLİN- Özgür Can Altıngül, Almanya’da yaşıyor ve siyasi çalışmalarda aktif bir şekilde yer alıyor. 28 yaşında ve 2010’dan bu yana ise Riha’da aktif siyaset çalışmalarında yer almış. Siyasi çalışmalarından dolayı 3 kere zindana girip 2 yıla yakın bir süre zindanda kalmış. Kendisine açılan 10. dava örgüt yöneticiliğinden açılmış ve şuan Yargıtay’da.
Özgür Can Altıngül, faşist, işgalci Türk Devletinin Kürt halkına dönük özelde de Kürt gençlerine yönelik uyguladığı ‘özel savaş politikalarından olan göç ettirme politikası’ üzerine Nuçe Ciwan Ajansımızın sorularını yanıtladı.
Kürdistan gibi bir yerde gençler neden Avrupa’ya gitmeyi tercih ediyor?
Kürdistani duygulara sahip olup bu duyguları özgürce yaşayamamak, gençlerin yönünü Avrupa’ya çeviriyor
“Hem Kürt Özgürlük Hareketi hem de bu hareketin itici gücü olan Gençlik üzerinde özel savaş politikaları yürütülmektedir. Bu politikaların kaynağı da esas olarak Önder APO üzerindeki tecritle bağlantılıdır. Özel savaş, Önder APO üzerindeki tecritle doğru orantılıdır. Tecrit ağırlaştıkça gençlerin mevcut durumu, ülkenin siyasi ve ekonomik durumu da ağırlaşıyor. Bu ortamda özel savaş odakları Kürt gençlerini kendi benliğinden uzaklaştırıp, başkalaştırıyor. Bu politikaya direnen gençler ise sistemli bir açlıkla karşı karşıya kalıyor. Kürdistani duygulara sahip olup bu duyguları özgürce yaşayamamak, gençlerin yönünü Avrupa’ya çeviriyor. Yani özü itibariyle gençlerin temel amacı özgürleşme isteğidir. Devletin sistem eliyle gençleri uyuşturucu ve fuhuş tarzına çekmesi, gençlerin buna karşı ülkeden çıkması mutlak tecridin Kürdistan gençliği üzerindeki etkisinden kaynaklıdır.”
Bu durumun, devletin Kürt gençlerine dönük gerçekleştirdiği özel savaş politikalarıyla bağlantısı nedir?
Esasında gençlik çareyi Avrupa’ya çıkmakta değil, kendi ülkesinde direnebildiği kadar direnmeyi esas almalı
“Gençlerin özgürleşme umuduyla ülkesinden ayrılması devletin politikalarından etkisiz olarak değerlendirilemez. Devletin yönelimleri özel savaş eksenlidir. Önder APO üzerindeki tecrit ve siyasal süreç bunun üzerinde etkilidir. Hepsi bir sistemin parçası gibi işlemekte ve Kürt gençlerini ülkesinden ayırmaktadır. Ülkede siyasetle uğraşan Kürt gençleri üzerinde geliştirilen ajanlaştırma politikaları, yahut siyasi mahkum olma durumu bu sistemin en temel taşıdır. Burada amaç, bilinç altına uyguladıkları psikolojik baskının beraberinde, müthiş bir ekonomik saldırı ile Kürt gençlerini ülkesinden çıkmaya zorlamaktır. Esasında gençlik çareyi Avrupa’ya çıkmakta değil, kendi ülkesinde direnebildiği kadar direnmeyi esas almalı. Bunun yanında zindan koşullarından, ceza ve yaptırımlardan dolayı Avrupa’ya gelen gençlerin Kürt siyasetine destek vererek kendini örgütlemesi, irade sahibi olması, statü sahibi olup Kürt hareketinin önünü açabilecek bir duruma gelmesi gerekmektedir. Ülkeden çıkınca aslında daha çok ülke özlemi ile, tecridi kırma umudu ile kendini örgütleyip buradan ülkeye cevap olması gerekir.
Özel savaş, Kürde her yerde aynıdır. Avrupa’da da özel savaş politikası vardır. Burada da yasaklıdır. Sadece Türkiye ve Kuzey Kürdistan’ın biraz daha esnetilmiş hâlidir. Şu anda Kürtler Avrupa’da terör listesindedir. Kürt hareketleri terör listelerindedir. Aynı şekilde Kürt gençleri burada da gözaltına alınıp haklarında davalar açılmaktadır. Bu yönüyle Avrupa birebir Türkiye’nin ortağıdır. Rojava’da özerk bir yönetim var. Her ne kadar Avrupa ülkeleri Rojava’daki özerk yönetim hakkında olumsuz bir tavır sergilememiş olsa da, resmi olarak hiçbir Avrupa ülkesi Rojava’yı tanımamaktadır. Avrupa’da da bu özel savaş politikaları Türkiye’den çok farklı değildir. Kürt nereye giderse gitsin aynı politikalar onu buluyor. Ta ki iradesine sahip çıkıp örgütlü olana kadar.”
Bu soruna karşı gençlerin üstlenmesi gereken görev ve sorumluluklar nelerdir, göç ettirme politikalarına karşı gençler nasıl örgütlenmelidir?
“Kürdistan gençliği kendini Önder APO’nun yaratığı demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü paradigma çerçevesinde örgütlemelidir. Tüm Ortadoğu halkları ile beraber Demokratik Modernite’yi pratiğe döküp, Özgürlük Hareketi çizgisinde kendisini örgütlemesi gerekmektedir. Genel olarak gençlerin uyuşturucuya karşı, fuhuşa karşı, Kapitalist Moderniteye karşı ve Önder APO üzerindeki tecride karşı güçlü bir duruş sergileyerek ideolojisini bilince çıkarması gerekmektedir. Özel savaş sistemine karşı en net duruş, gençlik meclislerini güçlendirerek, komünler oluşturarak, mahalle mahalle, köy köy, şehir şehir örgütlenerek gösterilebilir.”
MH/Kdraytn