HABER MERKEZİ –
Yeteneklerinizi ayaklandıracaksınız
Geldiğiniz yerlerde kişiliklerinizi çok dağınık görüyorum. Burada biraz toparlıyorsunuz ama gittiğiniz yerlerde daha sonra tekrar dağılıyorsunuz. Her yoldaş gittiği yerde de partiye layık yaşamasını bilmelidir. Parti ile yaşam birlikteliğini her şeyin üstünde tutmalıdır, toz kondurtmamalıdır. Verdiğiniz sözler bu temelde olursa bir anlam ifade eder. Umarım verdiğiniz söz bu temeldedir, katılımınız da bu temeldedir. Bununla çelişecek ciddi bir duruma yol açmazsınız. Destek, dayanışma isterseniz, bunu arkadaşlar sınırsız bir çabayla karşılıyor. Ama esas itibarıyla da kendinize hükmedeceksiniz. Kendinizi gerçek bir PKK’li yapıp yürüteceksiniz.
Sürekli söylüyorum; bizimki yardımcı olmadır. PKK’deki bu olayı yanlış anlamayın. Beklentinize cevap verilmedi mi tepki duyuyorsunuz ama PKK’nin tarzını göz önüne getirirseniz, kendinize yükleneceksiniz. Kendi yeteneklerinizi ayaklandıracaksınız. Doğru insanın yetişmesi de budur. Size de bu ekmek-su kadar gereklidir. Aynı zamanda bu özgürlüktür. Bunsuz mücadelenin hiçbir anlamı yok. Dolayısıyla subjektif, duygusal yaklaşımlarınız, yerini objektif ve parti iradesine katılan iradeli bir kişilik biçimine bırakır. İradesi olan, objektifliği olan bir katılımın sahibi yapar. Artık herkesi böyle görmek istiyoruz saflarımızda. Başaracağınıza da inanıyorum.
Akademimizin geleneğini en iyi biçimde özümseyin. Gerçek bir partili gibi bu süreçten çıkıp, ele alacağınız her göreve başarıyla karşılık vereceğiniz kesindir. Biz bu temelde ilgi duyduk. Buralara geliyoruz, hiçbir fedakârlıktan kaçınmıyoruz. Eşitlik anlayışımız, özgürlük anlayışımız gereği bunu yapmak durumundayız. Sizler de mutlaka layık olup kendiniz için başaracaksınız.
Bu saha, bizim on beş yıllık emek harcadığımız saha ama duyarlılığınız zayıf olduğu için, kadın, gücünü anlayışsız ve biraz da duygusal kullandığı için, bencil olduğu için, bazı yönleriyle kendi niyetleriyle anlamaya çalışıyor. Yoksa büyük üretici değerimiz, muazzam rol oynuyor. Anlayan anlıyor. Kavrayış yeterliliğiniz sınırlı olduğu için anlayamıyorsunuz. Yoksa biz hemen hemen her gün sürekli perspektifler, çözümler veriyoruz. Anlayabilseydiniz, bizim fiziki varlığımızın her gün aranızda bulunması da o kadar önemli değil. Önemli olan manevi hava, bilinç havası, yaklaşım ve irade gücüdür. Bu da var, gösterilmiştir.
PKK, geçmişiniz ne olursa olsun, sizi kazanmayı esas alır
İşin ciddiyeti anlaşılmıştır sanırım. Bazı arkadaşların bireysel durumları vardı, ben onları zaten uyardım. Partiye nasıl katılınır, partide nasıl yaşanılır; onu esas alacaklar. Bu ülke içinde de geçerlidir. Ciddi bir biçimde parti yaşamını ihlal edenleri, kurallarımız gereği karşılarız. Biz burada asla keyfi tutum kabul edemeyiz. Bu kadar zorluğa bizler dayanabileceğimize göre, sizin gibi gençler, hepsi çok daha iyi değerlendirir. Öyle şeyler kabul etmiyoruz: “Zorlandım, bunaldım”; bunların hepsi bana göre artık geçersizdir. Bunlara yüklenin diyorum, hatta bunlara acımayın. Bugün talimatları bu çerçevede verdik. Israr edilirse, partiyle mücadele anlamına gelir. Bunlara karşı savaşımı da iç ve dış cephede her zaman yapmışız, umarım o hatayı yapmazsınız.
PKK, geçmişiniz ne olursa olsun, sizi kazanmayı esas alır. Eskiden düşmanın oyunlarına bile düşmüş olanları kazanabileceğine inanır. Ama çok dürüst, çok inançlı ve kararlı bir biçimde devrimci tutuma yönelirse affedebilir. İnsanı yeniden kazanmada iddialıdır. Karar tarzınıza bağlıdır. Karar verirseniz doğru kararı özlü ve samimi tutturabilirsiniz. Aksi halde olmaz. Partiyi uğraştırmak ve savaşı geliştirmemekle partiden intikam almak, PKK’nin sahasında mümkün değil. Artık partiye doğru uyum gücü gösterebilecek misiniz? Bu sizin bileceğiniz iştir. Biz elimizden geleni yaparız.
Kocanız olsa kocanızın, babanız olsa babanızın, hatta en sevdiğiniz biri bile olsa, onun bile sağlayamayacağı yaklaşımları biz sağlıyoruz. Nankörlük ederseniz çok kötü birisi olduğunuz ortaya çıkar ve iflah olamazsınız. Bu açıdan herkes en iyi olmanın hesabını-kitabını yapar ve bu tutum da başarır.
Sizin faaliyetlerinizin en önemli bir kısmı, eğitim faaliyetleridir, ülkede de böyledir. “Hazırım” diyorsunuz, hazırsınız da nereye? Orada da hepsinin ne hale geldiklerini görüyoruz. Bazı arkadaşlarca yanlış çıkışlar oluyor, onu düzeltmek istiyorum. Biraz daha haddini bilen, koşulları iyi bilen bir çalışma düzenini geliştirmek lazım. En üst düzeyden birden çıkış yapamazsınız. Koşullar zaten bunu kaldırmıyor. Küçük-burjuva iş ayrımı yapmadan sabırla yaşayacağız. Bu arkadaşlar burada nasıl yaşıyor? Yılların tecrübeleri var; eğitim yerine sağda solda günleri geçirmekle uğraşıyorlar. Biraz ona göre kendine gelmek gerek. Yani belli oranda iddialı bir iş yapacağınızı sanıyorsunuz ama bu mümkün değil; biraz sabırlı, ağır başlı adımlarla ilerlemeliyiz.
Şuna çok emin oldum: İnsanlara yapabileceğimiz en büyük yardım, ona çok gerçekçi yaklaşmaktır. Özel ilgiyle, şöyle, böyle ol demekle değil de; çok çarpıcı, çok objektif yaklaşmak gerekir. Kadına da en gerçekçi yaklaşımı biz biraz yaptık herhalde. Bu, sonuç alacak. Kendimize güvenmeyle, kendimize yüklenmeyle elde edebileceğimiz hususlardır.
En iyi kişilik; PKK’de yetişen kişiliktir. Zorluklar olabilir, yüzyılların baskısını bir çırpıda kaldıramayız. Ama gelişmeleri doğru yola sokmuşuz. İlerlemek size düşer, hem de çok yaman ilerleme olmalıdır. Bizim gibiler epey yıpranmıştır, yorulmuştur. Siz gençsiniz ve henüz yorulmamışsınız. Elinizden gelebilecek her işi yapacaksınız ve yük paylaşacaksınız. Yıpranan, yorulan bizlere de biraz yardımcı olacaksınız. Beklenen budur. Çocuk gibi bizi uğraştırmak olmaz. Görevimiz bu değil. Yapılması gereken tam tersine, giderek yük altına girmedir.
Bu temelde kendinizi yenileyip güçlü yoldaşlar haline getirebileceğinize inanıyoruz ve başarmanızı da bekliyoruz. Yaşamanın başka dili, yolu yoktur. Bu yaşam çok acımasız, öyle dalga geçmeye hiç gelmez, rastlantıya, tesadüfe bırakmaya gelmez. Yakalanılan özgür yaşam fırsatı var, size sunulabilecek en değerli varlık ve armağandır. Başka hiçbir şey beklemeyin, ne mutlu bize deyin. Biz bu fırsatı elde ettik. Kesin dürüstseniz, bu böyledir. En mutlu insan sizsiniz, çünkü özgürleşme ve bunu başarma şansını elde etmişsiniz. Yaşamı bu temelde kazanma şansı elde etmişsiniz.
İyi bir insandan bekleyebileceğimiz en büyük değer de verilmiştir. Bunun karşılığını, ben iyi bir yoldaşlık olarak görmek isterim. Vermeyeni affetmem veya göstermeyeni insan yerine koymam. Çünkü yalancıdır derim, sahtekârdır ve affedilmez. Hiçbir gerekçeyle de kabul edemem. Bunu da unutmayın. Bu ilkeye şiddetle bağlıyım. Kim olursa olsun, ona ne kadar özlü, dürüst katıldıysam, o da kendini o temelde hazırlar, katılmazsa affetmem onu. Bu, PKK’nin önderlik gerçeğidir. Amansız bir biçimde kulağınıza küpe edin ve unutmayın. Unutan, kendini uydurmayanlar, her gün bir bölgede kendilerini de, değerlerimizi de yerle bir ediyorlar. Kendilerini bir şey sanıyorlar. Sözlerimize kulak asmıyorlar, kötü kaybediyorlar. Onlarca kadın-erkek öyle gittiler. İyi mi yaptılar? Doğrusu, bizim öğrettiğimiz tarzdı, sadakatle bağlı kalınsaydı, hepsi yaşardı ve başarırdı. Bunu düşman da biliyor, söylüyor. Böyle ucuz kaybetmektense, zor da gelse bizim söylediğimiz gibi yaşayın, başarın.
Geldik, sizleri gördük, ileride tekrar görüşürüz. Bu söylediğimiz çerçeve de önemlidir. Yazıya dökersiniz, tartışırsınız. Rolünüzü oynayın, önümüzdeki dönemde hepinize ülkenin sahası açıktır, çalışmaları açıktır. Ama gittiniz mi, bilelim ki elinizden gerçekten iş gelecek, tuttuğunuzu koparacaksınız. Bize bu vaadi verin. Sizi bu temelde arzuladığınız ülke sahasına, halk gerçeğimize kavuşturalım. Bunun dışında bir gidiş tarzını asla kabul etmeyelim. Bu temelde hepinize tekrar başarılar, iyi çalışmalar…
Halklar Önderi Abdullah Öcalan’ın 16 Ağustos 1994 değerlendirmesinden derlenmiştir