HABER MERKEZİ – Kurdistan Kadın Özgürlük Partisi (PAJK) Koordinasyonu, Viyan Soran’ın şehadetinin 17. yıl dönümü dolayısıyla yazılı bir açıklama yayımladı.
Açıklamanın başında, “Kadın özgürlük çizgisinin öncüsü yoldaş Viyan Soran’ı şehadetinin 17. yıl dönümünde ve onun şahsında Önder Apo üzerindeki komploya karşı bütün ‘Güneşimizi karartamazsınız’ şehitlerini anıyoruz. 24 yıldır komploya karşı özgürlük mücadelesi inanç, bağlılık ve fedai şehitler çizgisi temelinde yürütülmüştür. Tarihsel bir direnişle komplocu güçlerden hesap sorulmaktadır” denildi.
‘KOMPLOCU GÜÇLERE KARŞILIK VERDİ’
Açıklamada şöyle denildi:
“15 Şubat 1999’da Önderliğimiz uluslararası bir komplo tarafından rehin alındı. Onun şahsında halkımıza yapılan bu komploya ve yüzyılın en büyük alçaklığına karşı yüzlerce yoldaşımız fedai bi ruhla, etkili eylemler yaparak komplocu güçlere sert cevaplar verdi. Viyan Soran yoldaş, 2006 yılında hareketimize yönelik yeni komplo ve kitlesel saldırılara karşı kararlı bir duruş ve dönemin tutum ve sorumluluğuna denk olacak şekilde, bir kadın militan olarak eylemiyle komplocu güçlere karşılık verdi. Öncü bir kadın militan, komutan ve partimizin bir yöneticisi olarak, Önder Apo üzerindeki süreç ve tehlikeleri derinlikli bir şekilde yüreğinde ve fikirlerinde hissetti. Çünkü Viyan yoldaş hayatının her anını Önderlikle birlikte yaşadı. Güney Kurdistanlı bir Kürt kadını olarak özgür yaşam aşkını Önderliğin kadın özgürlüğü çizgisinde gördü. Bu tarihsel sorumlulukla, komploculara karşı tavır aldı ve Önderlik çizgisine olan bağlılığını gösterdi.
Önderliğimize karşı yapılan komplo, ağır ve mutlak bir tecritle devam etmekte.Tecrit ve komplo siyasetinin yeni planlarına karşı kadın özgürlük hareketi ve halkımız gerillaların öncülüğünde özgürlük mücadelesi vermektedir. Önder Apo’nun fiziki özgürlüğü için çetin bir mücadele veriyorlar. Tüm saldırılara karşı eşsiz direnişler sergilenerek, ağır bedeller ödeniyor. Komploya karşı özgürlük mücadelesi bugün Kurdistan’ın dört parçasında, Ortadoğu’da ve dünyada Viyanların ruhu ve yüzlerce arkadaşın bedenlerini ateşe vererek Önderliğin etrafında ateşten bir çember oluşturmasıyla, devam etmektedir. Eğer bugün ilerici insanlık ve dünya kadınları Önderliğimiz için ayağa kalkıyor ve özgürlüğü için mücadele ediyorsa, şehitlerimizin değerleri sayesindedir. Önderliğimizin kadın özgürlük paradigması ve çizgisi sayesindedir. Viyan Soran yoldaş bu çizgi üzerinde, partimizin ve Önderlik paradigmasının öncü militanı oldu. Fikri, zekası ve kadın sevgisiyle Önder Apo’nun paradigmasına yoğunlaştı. ‘Jin, jiyan, azadî’ felsefesiyle özgürlük mücadelesini ördü. Viyan yoldaş, komploculara karşı duruşuyla, kadın özgürlük mücadelesi tarihinde Önder Apo çizgisine bağlılık ve koruma ölçüsü oldu.
‘VİYAN YOLDAŞIN ÇİZGİSİ İHANETE KARŞI DİRENİŞ ÇİZGİSİDİR’
Viyan yoldaşın duruşu, KDP’nin işbirlikçiliği ve ihanetine karşı direniş çizgisidir. Bugün bu çizgi Güney Kürdistan kadınları arasında, Güney Kürdistan gençliği içinde ve tüm Kürdistan’da özgür bir irade olmuştur.Viyan yoldaşın kadın özgürlük çizgisindeki öncü mücadelesi, bugün Güney Kürdistan’da ‘Önder Aponun özgürlüğü, özgürlüğümüzdür’ şiarıyla devam etmektedir. Viyan’ın çizgisinde özgür dağlara gelen Berfîn, Delal ve Helmetlerin faşist Türk devletinin ve onun işbirlikçisi KDP’ye karşı, Güney Kürdistan halkımızın onurlu bir tavrıdır. Özgür bir kimlik ve varlıktaki ısrar bu kahraman gerillaların şahsında doruğa ulaşmıştır.
Bu esasta kadın, genç ve halkımızın komploya, işgale ve komplonun 25. yılında iş birliğine karşı mücadelesi, Viyanların ve ‘Güneşimizi karartamazsınız’ şiarıyla şehit düşen yoldaşlarımızın ruhuyla, Önderliğimizin fiziki özgürlüğü sağlanana kadar yürütülecektir. Kurdistan Kadın Özgürlük Partisi PAJK olarak, Viyan yoldaşa bağlılık temelinde ve tavrımızla, komploya karşı mücadelemizi büyüteceğiz. Şehitlerimizin hatırası önünde bir kez daha eğiliyor ve şehitlerimize verdiğimiz Önderliğin fiziki özgürlüğünü garantileyeceğimizin sözümüzü yineliyoruz. Biz Önder Apo’nun militanları ve Viyan’ın yoldaşları olarak, bu görevi tarihi bir görev ve şehitlerimize karşı vermemiz gerek bir borç olarak görüyoruz.”