HABER MERKEZİ –
“Hristiyan tarihinde ilk kez bir papa Irak ve Güney Kürdistanı ziyaret etti. Katoliklerin dini lideri Papa Franciscus önce Irak Başbakanı Mustafa el-Kazımi, ardından da Cumhurbaşkanı Berhem Salih ile görüştü. Daha sonra Necef’te Irak’taki Şiilerin lideri Ayetullah Ali el Sistani ile görüştü. Ardından da Güney Kürdistan’ın başkenti Hewler de şahşahlı bir merasimle karşılandı. Bu hayli dikkat çeken ziyaretin gizli ajandası ve Ortadoğu’daki yeni denklemde içerdiği mesajlar ise büyük merak konusu olmaya devam ediliyor. Hewler’de yaşayan Hristiyanların yanı sıra çok sayıda Kürt kitleside Hewlerdeki bu merasim için seferber edildi. Havaalanına dizilmiş çocukların ellerindeki zeytin ağaçlarının dalları oldukça dikkat çekti. Neçirvan ve Masrur’un uçak kapısında karşıladığı Papa daha sonra Mesut Barzani ile de bir araya geldi. Güney Kürdistan yönetimi bu ziyareti bir meşruluk, siyasi ve ekonomik kazanıma dönüştürmek için elinden gelen herşeyi yaptı. Müttefikleri olan üst akıl sahiplerinin cömert lobicilik faaliyetlerinden de fazlasıyla yararlandı!
Katoliklerin ruhani lideri Papa Franciscus’a Hewler ziyaretinde Akdeniz’de boğulan Rojavalı 3 yaşındaki Alan Kurdi’nin babası Alan’ın tablosunu hediye etti. Göç ve savaş mağduru bu vicdani trajedinin güncel politikadaki değeri nedir sahi? Hakikatten yoksunluk ve sorgulanmayan sebep sonuç ilişkisi çarpıklığı vicdan yaralıyor. Katiller ve kurbanları arasındaki bu ironik sahte sevgi paradoksunu nasıl yorumlayacağız peki biz? Alan Kürdi adına Papa’ya, Babasına ve Barzanilere gerçekte vicdanın sorması gereken sorusu ne olmalıydı? Elbirliğiyle işlenen bir cinayetin tüm failleri olay mahalli Kürdistan’da hep birlikteydiler. Demek ki“Katiller mutlaka cinayet mahalline geri döner” sözü gerçekten de doğruymuş!
Dinler adına yakılmış yıkılmış bir coğrafyada, Ezidi halkına uygulanan jenosidi hangi dini inanç aklayabilir ki? Kadim inançlara, kültürlere, kutsal mabedlere ve insanlara karşı işlenmiş suçların kollektif zihniyet ortaklarının sahte insancıl gösterileri tiksinti veriyor. Öldürülmüş milyonlarca masum insan ve dünyaya dağılmış biçare göçmenlerin dramının hesabını hangi dualar derman olacak ki? Yinede Papa bir sulh mekanizmasını Ortadoğu’da canlandırabilme manevi yaptırım gücüne de sahiptir. Sentezlerin kollektif manevi gücü yok edilmiş ahlaki değerlere yeni fırsatlarda yaratabilir. Kürt özgürlük mücadelesinin temsil ettiği Ahlaki-politik toplum inşacılığı bu temelde Ortadoğu eksenli esnek dönüşümlere ev sahipliğini rahatlıkla yapabilir. Halklar, inançlar, kültürler ve cinsler arası demokratik birliktelikler konusunda Ortadoğu modeli Rojava devriminde somutluluk kazanıyor. Statü, meşruluk ve yaşatma güvencesi bu modeli Ortadoğu’da yaşanan tüm sorunların çözüm gücü haline getirir.
Biz yine dönelim Hewlere ve Barzanilere: Efrinin zeytin ağaçlarıyla ünlü bu zeytin dallarını sakın Hewleri ziyaret eden Nasır El Heriri denilen Kürt halkının katili Efrin Newroz davetiyesi yerine hediye diye getirmiş olmasın Barzanilere? Maxmur kampını ambargo altında tutan bu çarpık zihniyet Efrin soykırımcısını kırmızı halıyla karşılıyor ve Kürt halkının katili Nasır El Heriri’yi pişkin pişkin Hewlêr’de ağırlıyor. Kökü kesilen Kürdün zeytin ağaçlarının dallarını papaya hediye eden bu anlayış neyi temsil ediyor? Kardeşinin sırtına hançer saplayan katiline ise kırmızı halı seren bu mağdurlar ve zalimler denkleminde gerçekten Barzaniler neyi ve kimi temsil ediyorlar? TC mitine fedaice eylem yapan Kürt gençlerine idam cezası veren Barzani Kürtlüğü kimin adına neyi niçin ve nasıl temsil ediyor? Bu tarihsel ziyarette akıllarda kalan o kadar çok soru var ki? Papa’yı kucaklayan hangi Kürtlüktür ve neyin Kürtlüğünü temsil ediyor? Hayati sorular cevabını arıyor!
Efrin’de ve Rojavada Kürtçeyi müfredattan çıkarmak isteyen ENKS-ROj çeteciliğinin başı olacaksın ve Efrin işgalcileriyle kolkola işgal altındaki Efrinde Kürtsüz Newrozu kutlamaya hazırlanacaksın yine TC faşizmine tüm Kürdistanı işgallere açacaksın ve en yinede Kürtçü sen olacaksın? Bu ne yaman çelişkidir böyle. Aslında bu ruhsuz ve işbirlikçi kadavra Kürtçülük iğdiş edilmiş bir Kürtsüz Kürtlük temsilinden başka bir şey değildir.
Güneyde Hristiyanların köylerini TC’ye bombalatıp boşaltacaksın, kiliselerini yakıp yıkacaksın sonrada Hristiyan aleminin Ruhani liderini ağırlayacaksın bununlada müthiş bir ikiyüzlülük senaryosunu kusursuz oynayacaksın. Yine Ezidi halkının soykırımında bariz rol alacaksın, Şengali pazarlayacaksın genede piyasada sen Ezidi halkının hamisi kesileceksin müthiş bir ironi doğrusu. Say say bitmiyor KDP kara kitapta yazılı suçları; Kerkük’ü satacaksın, halkı referandumla avutacaksın, Rojavayı, Rojhılati ve Bakuru sırtından vuracaksın genede Kürt liderliğine oynayacaksın sahi bu ne pişkin utanmazlık!
Ortadoğu halklarının umudu Rojava’da ki demokratik devrim ABD gibi küresel ölçekte bir gücün sahada olduğu bir yerde petrol antlaşmaları yaparken yine saygın ABD üniversiteleriyle işbirliğine giderken. ABD Hewlerde ve Rojavada hava savunma sistemleri kurarken. NATO genişlemesi Kürdistanı da kapsayacak şekilde genişlerken yine Kürdistan özgürlük fedaileri Heftenin de, Gare’de düşmanı darbelerken, hazır Papa’da gelmişken KDP Kürt halkı adına bunu ulusal bir fırsata dönüştürürme şansını neden heba ediyor? Düşmanın politikalarına bel bağlamak yerine Kürt ulusal birliğinin gücüne inansa ve bu doğrultuda hareket etse daha iyi olmazmı? Kerkük ve Efrin’in kurtuluşu için tarihi fırsatlar kapıdayken Türk faşizminin Efrin, El Bab, Ezaz ve Cerablus’u tümden işgal etme planını neden meşrulaştırıcı bir rol oynuyorsun ki? KDP’ye uluslararası sistem Papa ziyareti üzerinden TC’nin kirli işlerinin ortaklığı seni de terörize eder mesajı veriyor olmasınlar? Papa’nın bu ziyaretinden çıkarılması gereken bir diğer önemli ders de sakın bu olmasın!
Kürdistan tarihinin komplocu tarih yazıcılarından, Alan Kürdi’nin ahı, Kerkük’ün vahı ve Efrinden yükselen çığlığın adaleti bir gün mutlaka misliyle hesap soracak. Tarih ihanet ekenlerin hasadının her daima gazap olduğunu söyler. Hakikatin bu gazap tohumundan hesap soracağı özgürlük şafağı da çokta uzakta olmasa gerek. Çünkü “Rüzgar ekenler, fırtına biçmeye.” Mahkumdurlar!”
Serdem Amed