PARİS – Avrupa Devrimci Gençlik Hareketi (TCŞ), Jinên Ciwan ên Têkoşer (Teko-JIN), Fransa Demokratik Kürt Konseyi (CDK-F), Fransa Kürt Kadın Hareketi (TJK-F) “Rojava hava sahası kapatılsın” talebiyle Rusya’nın Fransa’nın başkenti Paris’te bulunan büyükelçiliği önünde basın açıklaması düzenledi. Avrupa devletlerinin Türk devletinin işgaline destek veren politikalarını teşhir eden döviz, pankart ve afişler ile elçilik önünde toplanan kitle, YPG ve YPJ bayrakları ile tek bir ağızdan ‘katliamlara ortak olmayın’ çağrısı yaptı. Göstericiler, Kürt halkının soykırımına yol veren ikinci bir Lozan’a da izin vermeyeceklerini haykırdı. Eylemciler ayrıca, Fransa hükümetinin, Erdoğan rejimine karşı derhal tavır almasını, soykırımcı Türk devletiyle işbirliğine son vermesini, barışa ve özgürlüğe hizmet edebilmek için tüm silah ihracatını durdurmasını, Rojava hava sahasının uçuşu derhal yasaklı bölge ilan edilmesi taleplerini de dile getirdi. “Defend Rojava” ve “Erdoğan Rojava’ya saldırıyor, İzin verme” pankartlarının açıldığı eylemde CDK-F Dış ilişkiler sözcüsü Berivan Fırat basın açıklamasını okudu. Yapılan açıklamada, “Soykırımcı Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye bölgelerine dönük süren işgal saldırılarına karşı kazanımlarımızın sembolü olan Rojava Devrimi’ni savunmak için herkesi seferber olmaya çağırıyoruz” denildi. NATO ve Türk devletinin işbirliğine de vurgu yapan Fırat, sözlerini şöyle sürdürdü; “Türk devleti başta parçası olduğu NATO olmak üzere, Avrupa’nın birçok ülkesi üzerinden diplomasi sürdürerek gerçekleştirmek istediği soykırımcı işgale zemin sağlamak peşindedir.” Yapılan açıklamanın devamı şöyle; “Yüz binlerce sivilin barış içinde yaşadığı bu toprakları kana bulamak isteyen Türk devleti belki de barbar DAİŞ çetelerinin vahşetini aşacak düzeyde bir katliam ve soykırımı gerçekleştirmek istemektedir. Zaten insansız hava araçlarıyla son yıllarda birçok suikast ve sivillerin yaşadığı yerleşim yerlerinde katliam gerçekleştirmiş ve buna her gün devam etmektedir. Köyler, şehirler ve beldeler insansız hava araçlarıyla dünyanın gözü önünde bombalanmaktadır. İnsanlık Kuzey ve Doğu Suriye topraklarında dünyayı tehdit eden barbar DAİŞ çetelerine karşı kadınların, gençlerin kahramanca mücadele vererek şehit düştüklerini biliyor. Bu barbar çeteleri örgütleyen, finans eden diktatör Erdoğan’ın başını çektiği Türkiye Cumhuriyeti savaş suçu işliyor ve sabıkalıdır. İşgal ettiği Efrîn, Girê Spî ve Serêkaniyê’de barbar çeteleri yerleştirerek, asimilasyon uygulayarak demografik yapıyı değiştirdi. BM denetimindeki Maxmur kampını, dünyanın en kadim inancını temsil eden Êzidî Kürtlerin yaşadığı Şengal’i işgal etmek istemektedir.
TÜRK DEVLETİ ÇETE DEVLETTİR
Zap’ta gerilla direnişi karşısında tutunamayan Türk ordusu kimyasallar kullanarak savaş suçu işlemektedir. Halkların inkarı ve imhası üzerine kurulmuş soykırımcı Türk devleti, bir çete devletidir. Tüm uluslararası anlaşmaları ve insancıl hukuku ihlal eden ve masum sivillere karşı suç işleyen, kimyasal dahil her türlü kimyasal kullanan Türkiye Cumhuriyeti devleti ve onun ordusu katliamcı ve soykırımcı insanlık düşmanıdır. Etnik temizlik, katliam, göçertme ve asimilasyon uygulayan katliamci Türk ordusuna karşı insanlığı tepki göstermeye çağırıyoruz. Kendi yasalarını dahi işletmeyen, uluslararası hukuku göz ardı eden ve tutumlarıyla Türk devletinin suçlarına ortak olan uluslararası güçlere tutum takınmaya çağırıyoruz. Türkiye’nin işgal saldırılarına ses çıkarmamak DAİŞ ve El-Nusra gibi terörist barbarların dünyayı yeniden tehdit altına almalarına yol açacaktır. Başını ABD, İngiltere ve Fransa’nın çektiği uluslararası güçlere bu vesileyle bu vahşete, soykırıma ve katliama ortak olmama çağrısı yapıyoruz.
AVRUPA’YI TUTUM ALMAYA ÇAĞIRIYORUZ
Bugün burada, bütün insanlığı ve uluslararası güçleri tutum almaya çağırıyoruz. İlk adım olarakta Kuzey ve Doğu Suriye hava sahasının derhal uçuşa kapatılmasını talep ediyoruz. Ukrayna’da ki zulme, savaşa karşı çıkanların çifte standarttan vazgeçerek Kuzey ve Doğu Suriye halklarının çağrılarına cevap vermelerini istiyoruz.”
Eylem daha sonra “Biji Berxwedana Rojava”, “Katil Erdoğan”, “İşgalci TC”, “Defend Rojava, Defend Kurdistan” sloganları, tilili ve alkışlarla son buldu.