HABER MERKEZİ – TC’nin Başur işgalinin en önemli ayağı olan özel savaş medyası, henüz ilk günden savaş naraları atmaya başladı; operasyonun kapsamını çok daha büyük göstererek, yanlış ve yalan verilerle kamuoyunu yanıltmaya çalıştı. Özel savaş basını TSK bünyesinde yaşanan kayıplarını gizleyerek toplumda bir zafer algısı oluşturmaya çalıştı. Pençe operasyonunda öldürülen askerlerin gerçek sayıları gizlendi. Rakamlar çarpıtılarak topluma sunuldu. Gerilla güçleri ile işgalci Türk askerlerinin girdikleri çatışmalarda ölü asker sayıları deyim yerindeyse azami dereceye indirgeniyor. Burada anlaşılacağı üzere gerçek rakamlar hiç bir şekilde yansıtılmamaktadır.
Özel savaş medyası Türk Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın 31 Mayıs’ta yaptığı açıklamada geçen, “İnlerine girdik, tepelerine indirme yaptık” şeklindeki konuşmalarını vererek toplumu algı operasyonlarıyla kandırmaya çalıştı. Oysa söz edilen saldırı gecesi yapılan indirmelerin gerillanın üs alanlarına değil, gerillanın kullanmadığı boş alanlara yapıldığı ortaya çıktı.
Gerillaya karşı düzenlenen hiçbir operasyonda başarı elde edemeyen ve tıkanan Türk ordusu, medya yoluyla yalan ve hilelere başvurdu. Gerilla mücadelesi karşısında yenilgisini saklamak için bilgisayar oyunları, manipüle haberler ve algı operasyonları ile çizilen imajını kurtarmaya yönelse de pek başarılı olduğu söylenemez. Basına yansıyan ve “Arma 3” ve “Medal Of Honor” adlı bilgisayar oyunlarından alındığı öğrenilen görüntüler bizzat ordu tarafından basına yansıtılıp halka savaş görüntüleriymiş gibi sunuldu. Oyundaki termal kamera modunda helikopterlerin asker indirme anı, Xakurkê operasyonu görüntüleri olarak servis edildi ve askerlerin, helikopterlerin çok rahat bir biçimde operasyon yaptıkları, gerillanın ise müdahale edemediği algısı yerleştirilmek istendi.
AKP-MHP faşizminin 13 yıllık savaş kaybı
AKP, Türkiye’de 2002 yılında iktidar olmuştu. 2002 yılından 2004 1 Haziran tarihine kadar PKK’nin içinde bulunduğu eylemsizlik pozisyonu gereği bu yıllar çatışmasız geçmişti. AKP’nin Kürt toplumuna ve PKK’ye yönelik yoğunlaşan saldırı planları ardından 2004 yılının 1 Haziran’ında PKK askeri atılım kararı almış bunu uygulamaya koymuştu. Dolayısıyla 2005 yılı itibariyle savaş yeniden şiddetlenmiş kimi ateşkes ve eylemsizlik süreçleriyle dönem dönem kesintiye uğrasa da ta bu güne gelmişti. Tam olarak 13 yıllık bir süreçten bahsediyoruz.
13 Yıllık savaş bilançosu ve gizlenen gerçekler
Şimdi bu 13 yılın savaş bilançolarına bakıldığında Türk devletinin girdiği çatışmalarda büyük kayıplar vererek çıktığı, kendi kayıplarını gizleyerek toplumun hafızasıyla nasıl bir algı yarattıkları görülecektir.
Türk devleti girdiği çatışmalarda 2005 yılında 1076, 2006 yılında 853, 2007 yılında 446, 2008 yılında 1328, 2009 yılında 128, 2010 yılında 183, 2011 yılında 505, 2012 yılında 2221, 2013 yılında 1, 2014 yılında 35, 2015 yılında 1557, 2016 yılında 3404, 2017 yılında 2616 ve son olarak 2018 yılında ise 2103 kayıp vermiş. AKP iktidarında gelişen savaş kaybı toplamda 16456. Burada en yoğun kayıplar süreci ise AKP’nin kendi özel ordusunu inşa ettiği, savaşın sorumluluğunu tümüyle üstlendiğini iddia ettiği süreçten bu yana gelişen kayıplar. 2018 yılını bir zafer gibi yansıtan AKP’nin iddiası karşısında bilanço şunu söylüyor; ön üç yıllık savaş dönemi içerisinde Türk ordusunun kaybı sadece 2012, 2016 ve 2017 yıllarında 2000’in üzerine çıkmış durumda. 2018 yılında açıklanan bilançoya göre, gerilla güçleri 556 eylem gerçekleştirdi, 2 bin 103 işgalci asker, kontra ve polis öldürüldü.
2018’de ağır kayıplar veren Türk ordusu 2019’da da gerillanın eylemleri karşısında ağır kayıplar vermektedır.
Özel Savaş Medyasının Gizlediği Asker Ölümleri
Birçok gerilla eyleminin yayınlandığı görüntülerinde görülmektedir ki, mevzilere yapılan eylemler sırasında askerler sağa sola kaçışıyor, çoğu ise ne yapacağını bilemeden ağlıyor. Kendi milletinin de deyimiyle bugün Erdoğan’ın ardında “eşek gibi” saf tutan bu askerler tamamen devlet politikalarının bir aracı olarak ölüme sürülmekte ve hiçbir değeri bulunmamaktadır.
Güney Kürdistan toprakları içerisinde bulunan Sidekan’a bağlı Lêlikan, Kevortê ve Elidırêj tepelerinde konumlanmaya çalışan TC ordusuna karşı gerilla güçleri etkili eylemler düzenlemiş ve bu eylemlerde 1’i tepe komutanı olmak üzere 23 asker öldürülmüş, 10 asker ise yaralanmıştı.
HPG BİM tarafından yapılan açıklamalara göre Mayıs ayı bilançosu;
-28 Mayıs tarihinde Lêlîkan Tepesi’nde konumlanan askerlere yönelik yapılan eylemde 9 asker öldürüldü.
-29 Mayıs’ta Türk medyası Türk Savunma Bakanlığı’na dayandırarak yayınladığı haberde “Pençe Harekatı”nda 3 askerin öldürüldüğünü yazmıştı. Ancak HPG BİM yaptığı açıklamlarda Heftanin’de yaşanan çatışmada en az 15 asker öldürülüğünü, 15 askerin yaralandığını, aynı gün düzenlenen bir başka eylemde ise 7 iasker öldürüldüğünü, 3 askerin ise yaralandığını açıkladı.
Devamında da görüleceği üzere gerilla güçleri, TC ordusunun tüm teknik üstünlüğüne rağmen üstün bir direniş ve başarılı eylemlerle karşılık vermiş, işgalci güçlerin medya savunma alanlarında adım atmasını engellemiş ve orduya ağır kayıplar verdirmiştir.
HPG BİM’in kamuoyuna verdiği verilere bakacak olursak, özel savaş medyasının paylaştıklarının aksine Türk ordusunun ağır kayıplar verdiği anlaşılacaktır.
Haziran ayı Bilançosu
-“9 Haziran günü güçlerimiz, Medya Savunma Alanları’ndan Avaşin bölgesine bağlı Tepê Xwedê ile bu tepenin güvenliğini sağlamaya çalışan Şikêr Tepesi’nde konumlanan işgalci TC ordusuna yönelik eş zamanlı eylemler düzenlemiştir. Bu eylemde 6 asker öldürülmüştür.”
-“23 Haziran günü Avaşin bölgesine bağlı Tepê Xwedê alanında konumlanan işgalci TC ordusunun bir birliği güçlerimizce denetime alınmıştır. Uzun bir süre denetime alınan bu düşman birliği saat 14.20’de etkili bir şekilde vurulmuştur. Düşman birliğinin konumlandığı mevziinin imha edildiği bu eylemde 5 asker öldürülmüş, 5 asker de yaralanmıştır.”
-“24 Haziran günü güçlerimiz, Xakurkê bölgesine bağlı Şehit Sarya Tepesi’nde konumlanan işgalci TC ordusunun operasyon birliğine yönelik bir suikast eylemi gerçekleştirmiştir. Bu eylem sonucunda 3 asker öldürülmüş, 3 asker de yaralanmıştır.”
-“25 Haziran günü güçlerimiz, Hakkari’nin Gever (Yüksekova) ilçesine bağlı Şehit Elişer Tepesi’nde konumlanan askerlere yönelik bir eylem gerçekleştirmiştir. Düşman mevzii ve barınaklarının etkili bir şekilde vurulduğu bu eylemde 2 düşman askeri öldürülmüştür.”
-“27 Haziran günü TC ordusuna yönelik bir eylem gerçekleştirmiştir. Gerçekleştirilen bu eylemde 3 asker öldürülmüş, 2 asker de yaralanmıştır. Eylemden sonra zırhlı araçlarla müdahale etmek isteyen işgalciler yoğun ateş altına alınmış ve kirpi tipi 1 zırhlı araç da darbelenmiştir.”
-“28 Haziran günü güçlerimiz, Medya Savunma Alanları’ndan Xakurkê bölgesine bağlı Şekif Tepesi’nde konumlanan işgalci TC askerlerine yönelik bir eylem düzenlemiştir. Bu eylemde 2 asker öldürülmüştür.”
-“29 Haziran Xakurke’de güçlerimizden İşgalci TC Ordusuna Tarihi Darbe: 26 Asker Öldürüldü, 1 Helikopter Darbelendi.”
-“30 Haziran günü TC ordusuna yönelik bir eylem gerçekleştirilmiştir. Düşmanın konumlandığı mıntıkada bulunan barınakların 2 koldan etkili bir şekilde vurulduğu bu eylemde 8 düşman askeri öldürülmüş ve çok sayıda asker ise yaralanmıştır.”
Temmuz Ayı Bilançosu
-“1 Temmuz günü Xakurkê bölgesine bağlı Şehit Sarya Tepesi’nde bulunan işgalci TC ordusunun operasyon birliklerine yönelik eylem düzenlemiştir. Bu eylemde 1 işgalci asker öldürülmüştür.”
-“3 Temmuz günü Xakurkê bölgesindeki operasyon birliklerine yönelik bir suikast eylemi düzenlemiştir. Bu eylemde 1 askeri öldürülmüştür.”
-“5 Temmuz günü Şehit Bager ve Şehit Ronya Devrimci Hamlesi kapsamında güçlerimiz, işgalci TC ordusuna yönelik 5 Temmuz günü etkili eylemler düzenlemiştir. Gerçekleştirilen bu eylemde tespit edilebilen 9 askeri öldürülmüş, 3 asker ise yaralanmıştır. Aynı gün Hakkari’nin Gever (Yüksekova) ilçesi sınır hattında bulunan Çarçella alanına bağlı Gırê Bayê Tepesi’nde konumlanan işgalcilere yönelik düzenlenen eylemde 1 asker öldürülmüş, 3 asker ise yaralanmıştır.”
-“7 Temmuz günü güçlerimiz, Medya Savunma Alanları’ndan Xakurkê bölgesine bağlı Şehit Derweş Tepesi’nde konumlanan işgalci TC ordusuna yönelik 2 koldan eylem düzenlemiştir. Düşman askerlerinin isabetli bir şekilde vurulduğu bu eylemde 2 asker öldürülmüştür.”
-“9 Temmuz günü TC ordusunun bir birliğine yönelik suikast eylemleri düzenlemiştir. Gerçekleştirilen bu eylemlerde 2 askeri öldürülürken, tepede bulunan güneş panelleri ve mobese kameraları da imha edilmiştir.”
-“15 Temmuz günü Şehit Derweş Tepesi’nde konumlanan işgalci TC ordusunun mevzii ve barınaklarına yönelik bir eylem düzenlemiştir. Tepede işgalcilere ait bir konteynır güçlerimizce hedeflenerek vurulmuştur. Konteynırın tümden imha edildiği bu eylemde 5 askeri öldürülmüştür.”
-“16 Temmuz günü Askeri aracın ve nöbet kulübesinin yoğun ateş altına alındığı bu eylemde araç ağır darbeler alırken tespit edilebilen 6 askeri öldürülmüştür.”
-“23 Temmuz günü askerlerin konumlandığı mevzii ve barınakları hedefleyen bir eylem düzenlemiştir. Gerçekleştirilen bu eylem sonucunda tespit edilebilen 9 asker öldürülmüş, çok sayıda asker ise yaralanmıştır.”
-“24 Temmuz günü güçlerimiz TC ordusunun gizli bir birliğini denetim altına almıştır. Yakın mesafeden etkili bir şekilde vurulan bu düşman birliğinde tespit edilebilen 3 asker öldürülmüş, 1 asker ise yaralanmıştır.”
-“25 Temmuz günü Geman karakoluna doğru ilerleyen askeri bir araca yönelik sabotaj taktiği ile eylem düzenlemiştir. Gerçekleştirilen bu eylemde araç tümden imha edilirken 1’i rütbeli olmak üzere toplam 4 askeri öldürülmüştür.”
-“26 Temmuz günü güçlerimizce pusu taktiği ile bir eylem düzenlenmiştir. Yakın mesafeden 2 ayrı koldan etkili bir şekilde vurulan bu düşman birliğinde 11 asker öldürülmüş, 2 asker ise yaralanmıştır.”
-“27 Temmuz günü güçlerimiz, yine Xakurkê bölgesine bağlı Şehit Botan Tepesi’ndeki işgalci askerleri hedefleyen bir eylem düzenlemiştir. Bu eylemde 9 düşman askeri öldürülmüştür.”
-“30 Temmuz günü Medya Savunma Alanları’ndan Xakurkê bölgesine bağlı Şehit Derwêş Tepesi’nde konumlanan işgalci TC ordusunun operasyon birliğine yönelik bir suikast eylemi düzenlemiştir. Gerçekleştirilen bu eylemde 1 askeri öldürülmüştür.”
Ağustos ayı Bilançosu
-“1 Ağustos günü düşman mevziilerine giren güçlerimiz bu tepedeki 14 düşman askerini öldürmüş, çok sayıda askeri ise yaralamıştır.”
-“2 Ağustos günü işgalci TC ordusu Şehit Welat Tepesi çevresinde bir operasyon başlatmıştır. Operasyonda güçlerimiz ile işgalci askerler arasında yoğun çatışmalar yaşanmıştır. Bu çatışmalarda 6 asker öldürülmüş, 4 asker ise yaralanmıştır.”
-“3 Ağustos günü güçlerimiz, Mislokê köyü çevresinde konumlanmaya çalışan işgalci TC ordusuna yönelik bir eylem düzenlemiştir. Düşman birliğinin etkili bir şekilde vurulduğu bu eylemde 1 asker öldürülmüş, 3 asker ise yaralanmıştır.”
-“6 Ağustos günü Ermuş boğazında konumlanan askerleri İsabetli bir şekilde vurularak askerlerinden 1’i öldürülmüştür.”
-25 Ağustos günü Partizan Tepesi’nde askerlere yönelik gerçekleştirdiği eylemler zincirinde 20’den fazla askerin öldürüldüğü ve onlarca asker de yaralandığı açıklandı
Eylül ayı Bilançosu
-“2 Eylül günü Şehit Sarya Tepesi’nde bir eylem düzenlemiştir. Gerçekleştirilen bu eylemde 3 düşman askeri öldürülmüştür. saat 11.15’te eylemde, kobra tipi zırhlı bir araç imha edilmiş ve toplam 13 düşman askeri öldürülmüş, 3 asker ise yaralanmıştır.”
-“3 Eylül günü Medya Savunma Alanları’ndan Xakurkê bölgesine bağlı Lêlikan Tepesi istikametinde ilerleyen işgalci TC ordusuna ait bir kepçe aracına yönelik sabotaj eylemi düzenlemiştir. Gerçekleştirilen bu eylem sonucunda kepçe tümden imha edilmiş ve 1 asker öldürülmüştür.”
-“7 Eylül günü Şehit Sarya Tepesi yakınlarında konumlanan askerlere yönelik bir suikast eylemi düzenlemiştir. Gerçekleştirilen bu eylemde 1 asker öldürülmüştür.”
-“10 Eylül günü güçlerimiz, Şehit Botan Tepesi’nde konumlanan düşman birliklerine yönelik eylem düzenlemiştir. Düşman askerlerinin isabetli bir şekilde vurulduğu bu eylemde 2 asker öldürülmüştür.”
-“11 Eylül günü güçlerimiz Şehit Sarya Tepesi yakınlarında konumlanan düşman birliklerini hedefleyen bir eylem düzenlemiştir. Düşman mevzii ve barınaklarının yoğun ateş altına alındığı bu eylemde ölü ve yaralı asker sayısı tespit edilememiştir.”
-“12 Eylül günü Partizan Tepesi’nde konumlanan operasyon birliklerine yönelik güçlerimiz tarafından bir eylem düzenlenmiştir. Düşmanın konumlandığı mevzii ve barınakların yakın mesafeden etkili bir şekilde vurulduğu bu eylemde 3 asker öldürülmüş ve 1 düşman mevziisi tümden imha edilmiştir.”
-“13 Eylül günü Siser Tepesi’nde konumlanan operasyon birlikleri 2 ayrı koldan güçlerimiz tarafından yoğun ateş altına alınmıştır. Gerçekleştirilen bu eylemde ise 4 düşman askeri öldürülmüş ve çok sayıda asker ise yaralanmıştır.”
-“15 Eylül günü Hakkari’nin Çelê (Çukurca) ilçesine bağlı Şehit Colemerg Tepesi ile Şehit Baran Tepesi arasında işgalci TC ordusunun bir birliğine yönelik sabotaj eylemi düzenlemiştir. Gerçekleştirilen bu eylemde ölü ve yaralı asker sayısı tespit edilememiştir.”
-“16 Eylül günü saat 16.50’de Xakurkê bölgesine bağlı Şehit Sarya Tepesi’nde konumlanan operasyon birliklerine yönelik eylem düzenlemiştir. Gerçekleştirilen bu eylemde tespit edilebilen 1 asker öldürülmüştür.”
Aylara göre Türk devletinin yansıtmadığı kayıplarını kısa bir şekilde vermeye çalıştık. Aylara göre verilen asker kayıplarının bir çoğu medyaya yansıtılmamakta ve üstü örtülmektedir. 1980’den bu yana TC bütün yoğunluğunu hava saldırılarına vermiştir. Karadan cesarat edemeyen TC askerleri Kürdistan’ın bütün dağlarını bombalamaktadır. 40 yıldır Kürt halkı üzerinde özel bir savaş konsepti uygulayan TC zihniyeti, 27 Mayıs’ta başlattığı sözde Pençe Harekatı ile Güney Kürdistan topraklarını işgal etmeyi amaçlamaktadır. Amaç işgal iken PKK’yi gerekçe göstererek katliamlarını meşrulaştırmaya çalışmaktadır. Ancak ne yaparsa yapsın, TC ordusunun PKK’nin muazzam direnişi karşısında afallamış olduğu su götürmez bir gerçekliktir.
Hava saldırıları ile moral almaya çalışan TC, Medya Savunma Alanları’nda Gerilla güçleriyle girdiği çatışmalarda ağır kayıplar vererek çıkmaktadır. Kendi kayıplarını Gerilla kayıplarıymış gibi göstererek, toplumda “vuruyoruz, öldürüyoruz ve bitiriyoruz” algısı yaratmaya çalışmaktadır. TC askeri sözde Pençe 1 ve 2 operasyonlarını başarıyla bitirmiş gibi Pençe 3 operasyonunu başlatmaları bile içine girdikleri yenilginin göstergesidir aslında. Oysa birinci ve ikinci operasyon başarılı olsaydı, Pençe 3 gibi bir rezalete gerek kalmayacağı bilinmektedir. Pençe 3 adlı sözde operason TC’nin başarısızlığının itirafı niteliğindedir.
TC’nin bitmeyen operasyonları ve yenilgileri
Türk devleti, 1983’ten itibaren PKK’yi hedef alan “sınır ötesi” operasyonlar yaptı, hepsine şaşaalı isimler verdi ve hiçbirinden de umduğunu bulamadı. Hatırlatalım;
Türk devleti, ilk “sınır ötesi” denemesini 1983’te dönemin darbe lideri Kenan Evren ile Bağdat arasında imzalanan “Sınır Güvenliği ve İşbirliği Anlaşması”nın ardından yaptı. 25 Mayıs 1983’te başlayan saldırıya 7 bin asker katıldı.
PKK’nin Kuzey Kürdistan’da silahlı eylemleri başlatmasının ardından Ekim 1984’te yapılan ikinci operasyonda da sonuç alınamadı.
3. operasyon, 12 Ağustos 1986’da yapıldı ve PKK’nin yanı sıra KDP kampları da hedef alındı. Aralarında sivillerin de olduğu çok sayıda Pêşmerge şehit düştü.
“Süpürge” adı verilerek 1991’de yapılan “sınır ötesi” operasyon, adıyla kaldı.
Aynı yılın Ekim ayında KDP ile Kürdistan Yurtseverler Birliği’nin (YNK) desteğiyle iki operasyon daha yapıldı. İşte bu operasyonlar sonrası Güney Kürdistan’da Türk devletinin istihbarat kampları kuruldu.
Türk ordusunun gerilla karşısında ağır darbeler almasının ardından dönemin Türk Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Öcalan’a “Savaşın yoğunluğunu düşürün” mesajı gönderirken Türk ordusu başka hesaplar yapıyordu. Mayıs 1992’de “Sızma” isimli bir operasyonla 8. kez şansını denedi. 6 Mayıs’ta başlatılan operasyonda sonuç alınamadı.
Türk ordusu, 12 Ekim 1992’de 15 bin asker, karadan tank, top ve obüs; havadan da helikopter ve savaş uçaklarının desteğiyle yeni bir operasyon başlattı. Ancak gerilla karşısında sadece 20 gün durabildi.
Akıbetleri, seleflerinden farklı olmayan iki operasyon daha yapıldı; 10 Haziran 1993 ve 28 Ocak 1994’te.
Türk ordusu, 6 Şubat 1994’te Mezrê ve Kariyêderî bölgelerini hedef aldı ama bu girişimi de hüsranla sonuçlandı.
Nisan 1994’te aynı bölgede aynı akıbete uğrayan bir operasyon daha yaptı.
Türk ordusu 1995’te büyük hazırlıkların ardından iddialı bir saldırıya girişti. Kıbrıs İşgal Harekatı‘ndan sonra yaptığı en büyük “sınır ötesi” operasyonunu “Çelik” adıyla 20 Mart 1995’te yaptı. 13 generalin komuta ettiği ve 35 bin askerin katıldığı operasyonun hedefinde Heftenîn vardı. KDP destekli bu operasyon da ancak 45 gün sürdürülebildi.
6 Mart’taki ilk operasyonun hedefi Sineht, Heftenîn ve Kelareş hattı oldu. “Atmaca Tokat” adı verilen operasyonda siviller hedef alındı. Aynı yılın Aralık ayının son günlerinde Türk ordusu, yine KDP’nin desteğiyle yine Güney Kürdistan’da operasyona başladı.
Türk ordusu, yıllar geçtikçe asker sayısını ve teknik donanımını arttırdı. 1997’nin ilk operasyonuna ise “Balyoz” adı verildi. 14 Mayıs 1997’de başlayan operasyona bu kez 50 bin asker katıldı. Türk ordusuna ait iki helikopterin düşürülmesi ve komuta kademesinin imha olmasından sonra operasyon fiili olarak sonlandırıldı.
“Balyoz”dan umduğunu bulamayan Türk devleti, Eylül ayında bu kez 100 tank ve 10 bin askerle yeni bir “sınır ötesi” başlattı. KDP destekli bu operasyonun adı “Çekiç”ti ve “Balyoz”un kaderini paylaştı. Ancak bu operasyondan sonra daha önce 1992’de Zaxo başta olmak üzere birçok istihbarat merkezleri kuran Türk devleti, bu merkezleri tank, top ve ağır silahlarla donatarak askeri karargahlara çevirdi. Özellikle Batûfa, Kanîmasî, Bamernê ve Şêladizê’ye çok sayıda asker konuşlandırıldı.
Türk ordusu, bir kez daha PKK’yi yenmeyi murat etti. 1998’in bahar aylarında bu kez 40 bin askeri “Murat” isimli operasyonla Güney Kürdistan’a sürdü ama muradına eremedi.
1999’a gelindiğinde Türk ordusu, 24. kez “sınır ötesi” operasyondaydı. Adı da öncekilerini aratmayacak kadar iddialıydı. “Sandviç” ismi verilen operasyon da akamete uğradı.
KDP ile birlikte 4 Mayıs 2000’de Heftenîn’e yönelen Türk ordusu, 4 gün sonra çekilmek zorunda kaldı.
Türk ordusu 25. “sınır ötesi” denemesini de Aralık 2007’de hava desteğiyle yapmak istedi. Daha çok hava saldırılarılarıya yapılan operasyondan da sonuç alınamadı.
Yaşar Büyükanıt’ın büyük bir gösteriyle 21 Şubat 2008’de başlattığı “Güneş Harekatı“ isimli operasyonla Zap bölgesi hedef alındı. Ancak büyük bir direnişle karşılaştı. Onlarca asker kaybeden ve bir helikopteri düşürülen Türk ordusu, 29 Şubat günü zar zor çekilebildi.
Daha önce yapılan kara operasyonlarında TC askerleri gerillanın direnişi karşısında zor kaçabildi. Pençe harekatının sonucuda diğer operasyonlarda farklı olmayacaktır. PKK’nin direnişi karşısında büyük bir yenilgiyle çıkacaktır.
Kürdistan topraklarında geçmiş yıllardan bu yana süren işgal harekatları üstün bir direnişle karşılık bulmuş ve işgalci Türk ordusu istediği sonuçları alamadan geri çekilmek zorunda kalmıştır. Farklı operasyonlar adıyla binlerce kez gerillaya yönelmiş, ancak her dönemde yeni yöntem ve eylem tarzlarıyla Türk ordusuna geri adım attıran gerillalar, günümüzde de geliştirilmiş tekniğe karşı özgücü ile savaşarak tüm soykırım politikalarını boşa çıkarmıştır. Gerilla güçleri, her an her yerde askerin karşısına çıkıp ağır darbeler vurmaya devam ediyor. Askerin psikolojisini de düşünecek olursak, hem korku, hem de panik hakimdir, çünkü siyasetin ve iktidarın sürdürülme aracı haline gelmiş olan Türk ordusu, her ne kadar tekniğe dayansa da, artık savaş gücünü kaybetmiş ve gerek gerillanın vurduğu darbelerle, gerekse de yaşanan iç tasfiyelerle çöküşün eşiğine gelmiştir.
Sara GULAN
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi