BEHDÎNAN- Dengê Gel Radyosu’na konuşan HPG Komuta Konseyi Piling Meletî, röportajın 2. bölümünde Medya Savunma Alanları’nda yaşanan savaşı ve gerillanın direnişini değerlendirdi.
Gerilla öncülüğünde yaşanan direnişi selamlayan ve bu direnişte şehit düşen yoldaşlarını saygı ile anan Piling Meletî, Medya Savunma Alanları’nda büyük bedellerin ödendiğini ifade etti. Günümüzde birçok coğrafyada savaşın yaşandığını ama en büyük acıları esaret altında olan toplumların çektiğini vurgulayan Piling Meletî, “Egemen güçler toplumu tamamen esaret altına almak istiyor. Bunun için tüm gücüyle saldırıyorlar. Tabi ki en büyük savaş Ortadoğu’da yaşanıyor. Özellikle Türk devleti Ortadoğu’da hem otoritesini sürdürmek, hem de uluslararası güçlerin siyasetini sürdürmek için saldırılarda bulunuyor. Zaten Türkiye Cumhuriyeti bu temelde kuruldu. Cumhuriyet’in kuruluşundan bu yana toplum özgür yaşamak istediğini talep ettiği her an da darbelerle bu talep bastırıldı. Burada en büyük çıkışı gerçekleştiren, önüne en büyük hedefi koyan PKK hareketidir. Bu yüzden Türk devleti şahsında kapitalist devletler en büyük saldırıları PKK’ye yapıyor.
PKK kuruluşundan bu yana büyük saldırılarla karşı karşıya kaldı. Egemen güçler bunun için Türk devletine tüm imkanları sağladılar. Bu saldırılara karşı gerillanın da amansız bir direnişi gelişti. PKK egemen güçlere, madem özgür bir halk olarak yaşamamıza engel oluyorsunuz o zaman biz de yeni bir yaşam yaratırız dedi. PKK bunun direnişini veriyor. Bundan dolayı tarihi sorumluluklarımız var. Hareketimiz bugün tüm insanlık için mücadele ediyor. Kurdistan dağlarında bu temelde bir direniş sergileniyor. Türk devletinin kimyasal silahlarla saldırmasına rağmen gerillanın güçlü iradesi karşısında asla sonuç alamayacaktır. Gerilla düşmana karşı güçlü ve etkili eylemler yapıyor. Zaten gerilla ve halk mücadelesini birlikte sürdürüyor. Bu yüzden devrimci halk savaşı diyoruz. Gerilla halkın çıkarlarına, ihtiyaçlarına göre bir savaş yürütüyor. Düşman şunu çok iyi bilsin ki bize saldırarak PKK’yi bitiremeyecektir. PKK’nin gücü sadece Kurdistan dağlarıyla sınırlı değil. PKK bugün Rêber Apo’nun düşüncesi ve felsefesi temelinde ezilen halklara umut olan bir hareket olmuştur” diye konuştu.
ZİNDANLAR EN BÜYÜK MÜCADELENİN VERİLDİĞİ ALANLARDAN BİRİDİR
Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü için açlık grevine giren PKK ve PAJK’lı tutsakların eylemine de değinen HPG Komuta Konseyi Piling Meletî, devamla şunları belirtti: “Zindanlar PKK tarihinde en büyük mücadelelerin verildiği alanlardan biridir. Heval Mazlumların, Hayrilerin, Kemallerin Zmed zindanında başlattıkları direniş günümüzde de hala devam ediyor. PKK düşmana en büyük darbeleri zindanda vurmuştur. Bundan dolayı PKK ve PAJK’lı tutsakların başlattıkları açlık grevi eylemi çok anlamlıdır. Tutsaklar bugüne kadar birçok saldırılara maruz kaldı, ağır bedeller ödedi ama mücadelelerinden bir adım geri atmadılar. Bu da PKK ve PAJK’lı tutsakların ne kadar güçlü bir iradeye sahip olduğunu gösteriyor.
PKK için mekanın neresi olduğunun bir önemi yok, PKK nerede ise orada direniş vardır. Zindanlarda PKK’nin büyük bir potansiyeli var. Bu potansiyel var olan süreci değiştirebilme gücüne ve iradesine sahiptir. Düşman da bunun farkındadır ve bu korkuyla yaklaşıyor. İmralı ve diğer zindanlardaki işkence uygulamaları da bu korkudan kaynaklıdır. Açlık grevinde yer alan tutsak yoldaşlarımızı selamlıyor ve başarılar diliyoruz. Emekleri hiçbir zaman boşa gitmeyecektir. Gerillanın da, tutsak yoldaşlarımızın da, halkın da hedefi Önderliğimizin fiziki özgürlüğünü sağlamaktır. Bu hedef doğrultusunda mücadelemizi sürdürüyoruz.
PKK 45 yıldır hedeflerine ulaşmak için büyük emekler verdi, büyük bedeller ödedi. Hareketimiz ve Önderliğimiz özgür bir yaşam için var olan tüm imkanlarını seferber ediyor. Mücadelemizi bu temelde sürdüreceğiz. Bu hareketin tek bir militanı bile kalsa sonuna kadar Rêber Apo çizgisinde PKK’nin hedeflerini gerçekleştirmek için savaşacaktır.”