HABER MERKEZİ – Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyelerinin “Beraber savunduk, beraber inşa edeceğiz” şiarıyla başlattığı kampanya kapsamında Türkiye’nin birçok yerinden yüzlerce kişi, 20 Temmuz 2015’te Riha’nın Pirsus ilçesinde buluştu. Savaşın yarattığı tahribat ve yıkımın izlerini silmek ve orada bulunan çocuklara umut olmak amacıyla Rojava’nın Kobani kentine gitmek için Pirsus’ta bulunan Amara Kültür Merkezinde toplanan gençlere dönük işgalci Türk devlet çetelerinin üstlendiği saldırı sonucunda 33 genç şehit düştü, onlarca kişi yaralandı.
BELGESEL ÇEKİLDİ
Katliamda şehit düşen aileleri ve katliam sırasında orada bulunanlarla yapılan görüşmelerden çekilen “Gitmek” adlı belgesel gösterim aşamasına geldi. Suruç Aileleri İnisiyatifi ve Barış Anneleri öncülüğünde yapılan ve yönetmenliğini Mustafa Emin Büyükcoşkun’un üstlendiği Gitmek belgeselinin galası, 29 Haziran’da Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi (DBB) Kültür ve Kongre Merkezi’nde yapılacak.
YARALANANLAR GALAYA KATILACAK
Galaya, 5 Haziran Katliamı’nda yaralananlar, 10 Ekim Ankara Gar Katliamı’nda yaralananlar ve Suruç Katliamı’nda yaralananlar ile yaşamını yitirenlerin aileleri katılacak.
‘HAYALİMİZE KAN BULAŞTI’
Katliam sırasında Suruç’ta bulunan Rojda Barış (26), 20 Temmuz’da Diyarbakır’dan Suruç’a giderek diğer düş yolcuları gibi savaşın yaşandığı coğrafyaya umut götürmek isteyenlerden biri olduğunu söyledi. Yola çıkarken çok farklı hayallerinin olduğunu ifade eden Barış, Kobani’deki çocuklara ulaşıp onlara oyuncaklar götürmek ve bölgenin genel itibariyle savaştan kalan kalıntılarını kendilerince ucundan tutarak değiştirip dönüştürmeye çalışacaklarını kaydetti. Yolculuklarının hayal ettikleri gibi olmadığını aktaran Barış, aksine hayallerine kan bulaştığını dile getirdi. Suruç’ta 33 kişinin yaşamını yitirdiğini hatırlatan Barış, yaşamını yitiren 33 kişi ile birlikte kendi yaşamlarında da birçok şeyi kaybettiklerini dile getirdi.
‘TANIKLARDAN BİRİYİM’
Diyarbakır İstasyon Meydanı’nda 5 Haziran’da yaşanan saldırı sırasında meydanda olduğunu hatırlatan Barış, korkularını yenmek ve biraz da olsa umut taşıyabilmek için Suruç’a gittiğini belirtti. Suruç’ta da yaşanan katliamdan sonra yine aynı umutla barışı haykırmak için Ankara’ya gittiğini ifade eden Barış, Gar Meydanı’nda yaşanan saldırıyı hatırlattı. Bu topraklarda savaşın izini silmeye çalıştıklarını aktaran Barış, yaşanan her bir saldırının kendisinden bir şeyler götürdüğün anlattı. Çekilen belgeselle kendisinden gidenleri toplamaya başlayacağına inandığını ifade eden Barış, “Bu ülkede yaşanan birçok katliam ve soykırım okudum. Bire bir içinde olmakla izlemek ya da okumak arasında tabi de fark var. Bu defa içindeyim. Tanıklarından biriyim” dedi.
‘BARIŞI 33 DÜŞ YOLCUSUNUN YOLDAŞLARI GETİRECEK’
Yapımı 4 yıl süren ve Suruç’a gidenleri anlatan “Gitmek” belgeselinin Diyarbakır’da galasının yapılmasının önemli olduğunu vurgulayan Barış, 5 Haziran saldırısını yaşamış tüm Diyarbakırlıları yanlarında görmek istediğini ifade etti. Barış, “Belgeselde birçok uzvunu kaydeden, kanı o yaprağa bulaşan, canını feda eden yoldaşlarımızın aileleri olacak. Onları dinlemek bir nebzede olsa onların yanında olduğumuzu hissettirecek. Her şeye inat tüm savaşa katliama rağmen umut dağıtmaya devam etmek istiyoruz. Yıllar geçse de bu ülkeye barışı 33 duş yolcusunun yoldaşları getirecek” diye konuştu.
‘KOBANE’Yİ YENİDEN İNŞA İÇİN YOLA ÇIKMIŞTIK’
Aynı katliamda yaralı olarak kurtulanlardan Sevdet Acar (26) da, DAİŞ çetelerinin vahşetinden, en büyük yarayı çocukların aldığına dikkat çekti. İlk önce çocuklara sarılmak ve onlara yakın olmanın gerekli olduğunu belirten Acar, bu ihtiyaçtan dolayı bir kampanya başlatıldığını ve SGDF’lilerin Türkiye ve Kürdistan’ın dört bir yanından Kobane’yi yeniden inşa için yola çıktığını hatırlattı.
‘ROJAVALI KARDEŞLERİM İÇİN GİTMELİYİM’
“Rojavalı kardeşlerim için gitmeliyim…” diyen Acar, 20 Temmuz sabahı Diyarbakır’dan düş yolcusu arkadaşlarıyla birlikte Suruç’a doğru yola çıktıklarını ifade etti. Acar, “Suruç’a vardık, Amara Kültür Merkezi’nde herkes heyecanlı, mutlu, umutluydu. Polen’i, Ezgi’yi, Cebrail’i, Medali’yi, Veysel’i bütün arkadaşlarımı o güzel ortamda belki 20, belki 30 dakika görebildim ve öyle kaldılar aklımda. Sonrası yok… Bildiğim; şu an aldığım nefes sağımızdaki arkadaşlarımın nefesi. O bahçeden geriye kalan bizlere bedenleri siper oldu” diyerek o güne dair düşüncelerini dile getirdi.
‘GALADA BULUŞALIM’
33 düş yolcusunun gittiği yolun belgeselle anlatıldığına dikkat çeken Açar, şunları söyledi: “2015 yılından buyana bizden koparılan bütün yoldaşlarımızı, kardeşlerimizi, dostlarımızı ve onların gittiği yolu anlatıyor Gitmek belgeseli. Bizi aynı acılarda ortaklaştıran bu zalimlerin sistemine karşı hep birlikte olduğumuzu göstermek için 29 Haziran’da 33 düş yolcusunun anısına kameraya alınan Gitmek filminin Diyarbakır’daki galasında yan yana olalım.”