PKK Yürütme Komitesi, 47 yıl önce gerçekleşen Kızıldere katliamında hayatını kaybeden devrimcileri andı. PKK, “31 Mart’ta AKP-MHP faşizmini geriletmek Mahir Çayan ve arkadaşlarının özlemlerine verilmiş bir cevap olmaktadır” dedi.
HABER MERKEZİ – Yazılı bir açıklama yapan PKK Yürütme Komitesi, “Bundan 47 yıl önce Türkiye devrimci demokratik hareketinin önderlerinden Mahir Çayan ve 9 arkadaşı Tokat’ın Niksar ilçesinin Kızıldere köyünde katledildiler. Onları minnet ve saygıyla anıyor; Demokratik Türkiye, Özgür Kürdistan amaçlarını gerçekleştireceğimizin sözünü yineliyoruz” ifadelerini kullandı.
DÖNÜM NOKTASI
Açıklamada devamla şunlar yer aldı: “Mahirlerin, Denizlerin, İbrahim Kaypakkayaların önderlik yaptığı devrimci demokratik mücadele Türkiye’de yeni bir dönüm noktası olduğu gibi Kürdistan özgürlük mücadelesi açısından da yeni bir dönemi başlatmasında önemli bir rol oynamıştır. Kürdistan’da halkın öncülerine dayanan ve sosyalist çizgide yürütülen mücadelenin başlatılması ve gelişmesinde Türkiye’de 1971 yılında doruğa ulaşan devrimci demokratik mücadelenin çok büyük bir etkisi olmuştur. Önder Apo’nun bir THKP-C sempatizanı olarak Mahir ve arkadaşlarının şehadetine yönelik görevlerini yapmak için okul boykotuna öncülük etmesi o dönemin en devrimci eylemlerinden biri olarak tarihteki yerini almıştır. O boykotun başta Siyasal Bilgiler Fakültesi olmak üzere tüm gençler üzerinde önemli etkisi olmuştur. Önder Apo cezaevinden çıktıktan sonra da Mahirlerin anısına bağlılığın gereği Siyasi Bilgiler Fakültesi ve Ankara’da devrimci gençliğin örgütlenmesinde öncülük yapmıştır. Önder Apo’nun tüm Türkiye halklarını ortak bir demokratik cephede buluşturma anlayışının kökleri bu yıllara dayanmaktadır.
DEMOKRATİK CEPHE BİLİNCİ…
Mahir Çayan ve arkadaşları da Türkiye’de demokratik devrimin tüm ezilenlerin ve sömürülenlerin ortak cephesini kurmayla gerçekleşeceğini tespit etmiştir. Demokratik devrimin ancak demokratik bir cepheyle gerçekleşeceği bilinci bugün de Türkiye halklarının, ezilenlerinin ve sömürülenlerinin mücadelesine yön vermektedir. Türkiye’deki demokratik cephede tabi ki Kürtlerin de çok önemli bir yeri olacaktır. Mahir Çayan’ın yanı başında Maltepe’de şehit düşen Hüseyin Cevahir bunun en somut ifadesi olmaktadır. Mahir Çayan ve Hüseyin Cevahir Türkiye’de demokratik devrim cephesini öngörerek mücadele yürütmüşlerdir. Kürt halkının özgürlüğü de bu demokratik devrimin en temel amaçlarındandır. Önder Apo’nun THKP-C sempatizanlığı böyle başlamıştır. 12 Mart faşist cunta koşullarında okul boykotunu gerçekleştirmesi ve zindandan çıktıktan sonra gençliğin örgütlenmesinde öncülük yapması tamamıyla bu çizginin sonucudur. Önder Apo ve PKK çıkışından itibaren bu çizgi esaslarına bağlı kalmış, bugün de Türkiye demokratik devrimci cephesini yaratarak bu şehitlerin özlemlerini gerçekleştirme mücadelesi vermektedir.
FAŞİZMİ GERİLETMEK VE DEMOKRASİ MÜCADELESİNİ GELİŞTİRMEK
HBDH böyle bir anlayış temelinde oluşturulduğu gibi demokratik siyasi alanda da bu anlayışla ortak örgütlenmeye dayalı mücadele verilmektedir. 31 Mart’taki yerel seçimlerde de Kürt halkı ve demokrasi güçleri böyle bir ortak mücadele anlayışıyla hareket etmektedirler. 31 Mart’ta AKP-MHP faşizmini geriletmek ve demokrasi mücadelesini geliştirmek de Mahir Çayan ve arkadaşlarının özlemlerine verilmiş bir cevap olmaktadır. Kuşkusuz demokratik devrimi sadece seçimlerle sınırlamak mümkün değildir. Seçimler demokratik devrim mücadelesine hizmet ettiği müddetçe anlamlıdır. Bu açıdan AKP-MHP faşist iktidarını geriletmek tüm demokratik devrimci güçlerin sorumluluğu olmaktadır. Halkımızın ve tüm demokrasi güçlerinin 31 Mart seçimlerinde bu tutumu göstererek anti-faşist mücadelede rollerini oynayacaklarına inanıyoruz. Şehadetlerinin yıl dönümünde Mahir Çayan ve arkadaşlarını demokratik devrim mücadelesinin yol göstericileri olarak bir daha minnetle anıyor, PKK olarak Türkiye’nin tüm devrimci demokratik güçleriyle ortak mücadele ederek 30 Mart şehitleri ve tüm devrim şehitlerinin özlemlerini gerçekleştirmek için mücadeleyi yükseltme sözünü bir daha veriyoruz.”
